• jack kerouac'ın türlü evimiz hollywood'da maceralarını anlattığı ve fakat uyuşturucular sağolsun evimiz hollywooddanın yedi kat derinine inen kitabı.
  • yeralti sakinleri. bu adla çevrildi. deleuze bu kitabi çok sevmiş, diyor ki diyaloglarda : bu kitaptan daha büyük, daha önemli, daha içe sinen? bir aşk kitabi tanimiyoruz. kürk mantolu madonna'yi tutmazdi çok.
  • ayrıntı yayınlarından, eylül 2010 itibariyle "yeraltı sakinleri" adıyla yayımlanmaya başlamıştır..
  • "güneşi, gemileri görebiliyorduk, dışarıda aylak aylak dolanmakta olan özgür insanoğlunu, bunun cidden ne muhteşem bir şey olduğunu ve nasıl olup da asla değerini bilmediğimizi, kaygılarımızın ve derilerimizin içinde kasvetten başka bir şeyin olmadığını, gerçekten tıpkı ahmaklar gibi olduğumuzu ya da körleşmiş şımarık tiksindirici veletler gibi, hani surat asarlar ya; çünkü... istedikleri... bütün... şekerleri... alamamışlardır."
  • son sayfaları haricinde kötü bir kitap. kerouac'ın kafasının güzel olması hasebiyle muhtemelen cümlelerin başı ayrı kıçı ayrı oynuyor.
  • sırf mardou'nun leo'ya yazdığı mektup ve onu aldattığını söyledikten sonra leo'nun darmadağın olan duygu dünyasını görmek için bile okunabilecek, kanımca kerouac'ın bugüne dek türkçeye çevrilmiş en dokunaklı kitabı.
  • mardou bir yerde sahip olmak istediği broştan bahseder, leo ona şöyle der: ''senin mat altını andıran kahverengi iman tahtanda muhteşem dururdu yavrum! şu müthiş hikayene devam etsene.''

    siyahi bi kadına, herhangi bir siyahi kadına, mat altını andırıyorsun, dediğinde.. benim aklım duruyor. vay be.
  • "janti değil afililer, klişeye kaçmaksızın kafalı ve zehir gibi entelektüeller; üstelik pound hakkında her şeyi biliyorlar ama ne özentiye kaçıyor ne de bu konuda kafa ütülüyorlar; çok sessizler, isavariler."
  • jack kerouac'ın şiirsel romanıdır.. yeni okuyacaklara tavsiyem başladıkları andan itibaren hiç ara vermeden sonuna kadar okumalarıdır.. böylece kitaptan okuyucuya geçen duygu kesintiye uğramayacağından etkisi daha fazla olacaktır.. ancak 15-20 sayfa okuyup, araya ayraç koyup ertesi gün kaldığınız yerden devam etmeye kalkıştığınızda bırakın kitaptan okuyucuya geçen duyguyu anında tekrar yakalayabilmeyi öncesinde ne okuduğunuzu bile hatırlamakta zorluk çekebilirsiniz.. kitapta anlatılanlar bir nevi gündüzdüşü işte..
hesabın var mı? giriş yap