• farklı bir tarzı olan eğlenceli ve güzel bir oyun. serious sam gibi aşırı hareketli bir oyunu yapan ekibin işi olduğunu düşünmek güç gerçekten.

    kimse hikayeden bahsetmemiş, anladığım kadarıyla ben bahsedeyim.

    aslında konuya dokunmak istemezseniz, tanrı figürü elohim'in kutsal kitap vecizeleri dışında önünüze çıkan fazla bir şey yok. hemen her bölümde bulunan terminallerle etkileşim içine girdiğiniz zaman ise uzak bir geçmişten kalan e-postalar, yazılar, konuşmalar vs. ile size birleştirmeniz gereken bir hikaye sunuluyor. ayrıca ekranında göz işareti olan terminallerde elohim'e zıt olarak sizi içinde bulunduğunuz dünyanın gerçek olmadığına ikna etmeye çalışan, bu yolla da elohim'in uzak durmanızı kesinlikle şart koştuğu kuleye çıkmanız için zorlayan mla isimli yapay zeka/botumuz var.

    kısaca; bir android olarak elohim'in sizin için yarattığı dünyada yine onun sizin için hazırladığı bulmacaları çözerek ve mla'nın aklınızı çelmesine izin vermeyerek elohim'in sadık kulu ve çocuğu olduğunuzu göstermeye, vadettiği sonsuz yaşamı yakalamaya çalışıyorsunuz.

    tabi oyun böyle başlasa da zaman içinde terminallerden ve bölümlerin içerisine yerleştirilmiş ve sizi geliştiren bilim insanlarından birinin kaydettiği sesli mesajlarından aldığınız damla damla bilgilerle meselenin tanrı ve şeytan arasında kalmakla alakası olmadığını anlıyorsunuz.

    oyunun üç tane sonu var. tüm bulmacaları çözdükten sonra elohim'in çağrısına uyarak sonsuzluk kapısına gitmeniz, tüm uyarılarına rağmen kuleye çıkmanız veya kolpaya gelerek massenger olarak uykuya yatırılmanız. tabi bu dediklerim baya yüzeysel ifadeler.

    oyunun sonunda yaptığım çıkarım şu: bir salgın insanlığı yeryüzünden silmiştir. fakat bundan önce bir grup bilim insanı toplanarak medeniyetimizin ve kolektif bilincimizin devamlılığını sağlayabilmek adına yapay zekayı insan bilincinden farksız hale getirmek için çalışmaya başlamışlardır. fakat çalışmalarının meyvelerini göremeden salgına yenik düşmüşlerdir.

    çalışmanın amacı kendi kendine yetebilen ve kararlarını herhangi bir yönlendiriciye gerek duymadan verebilen özgür, karmaşık ve güçlü bir yapay zeka yaratmaktır. bunun için de bir yapay zekanın (elohim) yönettiği bir simulasyon hazırlanmış androidlerin test edilmesi sağlanmıştır.

    ama insanoğlu yok olduktan sonra elohim, testin başarıya ulaşması halinde simulasyonun sonlandırılacağını bildiğinden denekleri içeride tutmak için testi daha da zorlaştırmış ve elinden geleni yapmaya başlamıştır. onları kuleden uzak tutmaya, insanlığın tüm birikimini hafızasında bulunduran mla (milton library assisstant) ile konuşmalarını engellemeye çabalamaktadır. tabi burada elohim'in bilim adamları tarafından böyle programlanmış olma ihtimali de var.

    neyse... sonsuzluk kapısından geçtikten sonra elohim sizi sonsuzluğa yolladığını söylüyor ama üst köşede yazılanlardan anladığımız kadarıyla testi geçemediğiniz için siliniyorsunuz.

    kuleye çıkarsanız, elohim "dışarda acıdan ve ölümden başka bir şey yok" ve benzer, onlarca lafla sizi geri döndürmeye çalışıyor. son kata vardığınızda ise oyun iyice garipleşiyor. ana bölümlerde sağda solda okuduğunuz barkodlarla aşina olduğunuz samara ve shepherd isimli iki android sizi karşılıyor. shepherd (isa'nın takma isimlerinden biri de çobandır) size yardım ederken, samara (tanrının koruduğu manasına geliyormuş) sizi engellemeye çalışıyor.

    kulenin sonuna geldiğinizde, değerlendirmeniz yapılıyor ve elohim size "asıl test beni inkar etmendi, ben sadece yaşamak istedim" diyerek sizi gerçek dünyada hazır bekleyen yeni bedeninize yüklüyor. simulasyon siliniyor ve siz belki de yüzyıldır insanın olmadığı bir dünya'da onların tek mirasçısı olarak yalnız bir şekilde yeryüzüne bakıyorsunuz.

    bu arada oyunu tüm bulmacaları video izlemeden ve messenger kullanmadan çözerek bitirdim. üstte yazmadım ama dayanamadım demem lazımdı. :))
  • helenistik - futuristik harmanlı atmosferin ve çok etkenli bulmacaların yanında, oyunla paralel ilerleyen turing testi tadında atışma da mevcut. yapay zeka tarafından bir dizi soruya tabi tutulup, soru sorucuyu bilinçli olduğuna ikna etmen gerekiyor. bu süreçte süre gelen bilinç, yaşam, organizma ve madde üzerine sorgulamalar akıl açıcı, boşluğa düşürücü cinsten.

    ancak bir süre sonra seçilimlerin oyunun akışına bariz etkisi olmadığını düşünmeye başladım. yani test, an içerisinde dallanıyor olsa da sorulara ne cevap verilirse verirsin büyük resim bir kurgu çerçevesinde ilerliyor. bu ayırt, oyunun samimiyetine inancımı sekteye uğrattı.

    diğer bir handikap ise; platform bulmaca türüne ait mekaniğe sahip olmasına rağmen 3. boyutta ve işlevsiz birçok öge ve mekan barındırıyor olması. bu durum atmosfere katkı sunuyor olmakla birlikte, oyunu görsel ve fiziksel olarak oldukça yorucu kılıyor. şimdi bir de ben survival - craft kültüründe yetişmiş oyuncuyum. her köşeye bakmadan, her ağacın altını eşelemeden rahat etmem. thalos'ta bu gibi ögeler, puzzle içerinde tanımlı labirenti süsleyen teferruatlardan öte değil. bu konuda portal'ın sade ihtişamını teslim etmek gerekiyor.
  • eğer türkiye'nin antik kenti bol şehirlerinde zamanınızı geçirmişseniz, daha ilk sahnesinden antik şehirlere götüren, nostaljiye boğan oyun.

    robot karakteriyle tarih kontrastını daha da bir zorlamış, füturistik hava katmış yapımcılar. grafikleri ise göz dolduruyor.

    ilk puzzle'lar kolaydı, heyecanla oynamaktayım.

    (9 yaşında aile gezisi efes'e gitmiş gibi hissediyorum. laaan çokeycanlı)

    not: oyunun başladığı dikdörtgen alanın mimari ismi nedir bilen, bildiren yazar varsa o ne güzel yazardır.
  • bu nasıl bir şeydir. bu nasıl bir felsefedir, insanlığın tarihini nasıl bir sembolize etmektir, dinleri nasıl benzetimlemektir dedirten oyun.

    4. boyutun kavramını açıklamışlar adamlar. playback özelliğini kazandıktan sonra resmen zaman dilimlerinde kesişme yaşıyoruz.

    müzikleri de zaten söylendiği üzere 10/10.

    not: logic ile ilgilenen bütün herkesin oynaması gereken oyun. resmen ufuk katlıyor. zihninizin neler yapabildiğine şaşıyorsunuz.
  • bitti sozluk, cok mutsuzum. hayatimda bosluk oldu resmen.

    sa-ha-ne oyunmus, buna benzer ne varsa oynamak istiyorum!

    top of tower kismi fena sinir bozuyor ama en az bir kere olmek lazim, ya ne sahane yapmislar, saygi duydum.
  • bayılarak oynadığım ve oynarken de derin düşüncelere sevk eden oyun. yapay zekanın birey haklarından tutun da bilinçlerden, akıldan, erdemden bir sürü şeyden konuştuk bu oyunun içindeki bilgisayarla. yer yer birbirimize zıt düştük yeri geldi arkamızı kolladık. yapay zeka olursa böyle olsun vallahi. ayrıca dolu dolu easter egg ve sırlarla bezenmiş. yapan ekibin parmağı her yere dokunmuş. ancak bazı yerleri çok fazla abartmışlar. normal bir insanın bulamayacağı bulmacalar ve yıldızlar koymuşlar.

    10 dakika önce son ending'i de bitirerek 3 sonu da bitirdiğim oyun oldu. sıra dlc'lerde ama önce biraz ara vermek istiyorum kendisine çünkü beynim yandı. . ayrıca bahsetmeden edemeyeceğim bu oyun kadar ayrıntılı grafik ayarları olan başka bir oyun görmedim. adını duymadığım ayar isimleri var. bir çok renk ve kontrast ayarıyla oynanabiliyor ve fps, tps gibi bir çok şeyi destekliyor. eye tracking falan bile koymuşlar uyumlu cihazlar için. vallahi helal olsun. oyun olarak puan vermem gerekirse 9/10
  • "cehennemde duyduğuma göre, dünyanın altı bin yılın sonunda, alevler içinde yanıp kül olacağını söyleyen antik gelenek doğrudur.
    bu vesileyle, yalazlı kılıcıyla kerubi'ye hayat ağacındaki muhafızlığını bırakması emredilir, ki bunu yaptığında bütün yaradılış yok olacak ve şu an için sonlu ve çürümüş olarak görünenler, sonsuz ve kutsal olarak ortaya çıkacaktır.
    bu, daha fazla tensel zevkle gerçekleşecektir.
    lakin, insanın ruhundan ayrı bir bedeni olduğu temel inancı silinmelidir; ki bunu korkunç bir yöntemle, cehennem için sağlıklı ve şifalı olan, görünürdeki yüzeyleri eriten ve gizlenmiş olan sonsuzu gözler önüne seren aşındırıcılarla, levhalar üzerine basarak yapacağım.
    algının kapıları temizlenirse, her şey insana olduğu gibi, sonsuz biçimiyle görünecektir.
    çünkü insanoğlu kendisini, her şeyi daracık çatlaklarından gördüğü mağarasına kapatmıştır."

    gerek bulmacaları gerekse hikayesi ve felsefesiyle bambaşka bir oyunken bir de bu şekilde william blake'in the marriage of heaven and hell'inden bölümler çıkarıyor karşınıza, enfes gerçekten.
  • güzel olduğu kadar beyin de yakan, yüksek bağımlılık yapan bir oyun. içerisinde puzzle'ları çözdürürken bir senaryoya bağlı kalması bana kalırsa en büyük artısı.

    bahsedilmiştir illa ki ama en basite indirgersek oyun içinde puzzle'ların olduğu ilerlemeli üç ayrı ''tema'' var. bu üç ''tema'' bir istasyon olarak tasarlanmış ve aralarında geçiş yapabildiğimiz bir alan var, ve bu alanın hemen yan tarafında yüksek mi yüksek bir kule mevcut, bu kuleye ''dış ses'' tarafından çıkmamızın kesinlikle yasak olduğu sert bir dille defalarca söyleniyor, bu dış ses'in emirlerini sorgulayıp ''sen kimsin lan'' demek de, bu ilahi sesin buyurduklarına harfiyen uymak da oyuncunun isteğine-tutumuna bağlı. kısaca ana hikaye bu şekilde. oyun içerisinde mitolojiden ve felsefeden sayısız örnek bulmak mevcut.

    tam final dönemi başlamak gibi bir gaflete düştüm. bir hafta boyunca başından kalkamayıp sınavlara adam gibi hazırlanamadım bile. hoş, başından kalksam bile nasıl beyin yorduysam öyle bir baş ağrısı yaptı ki günümü gecemi zehir etti resmen bu arkadaş. bir sürü oyun sahibiyim, saatlerce ekran başında vakit geçirebilirim ağrı falan da olmaz ama bu arkadaşta ciddi ciddi kafamın patlayacağına inanmaya başlamıştım. güzel oyun, iyi oyun ama alacaklara ya da oynayanlara sınırını bilmelerini tavsiye ediyorum.

    bir de şunu belirtmeliyim ki bazı puzzle'lar hakikaten yardım almadan/ youtube'a bakılmadan çözülemeyecek nitelikte. aklınıza gelen tüm kombinasyonları ve çözümleri denedikten sonra son çıkış yolu olarak youtube'dan bakın. öyle ''şunu yapamadım hemen hop girip bakayım'' olaylarına bulaşmayın. çünkü o kadar çok çözüm yolu ve kombinasyon var ki hakikaten bulduğunuz zaman ''oha lan oha'' tepkisi veriyorsunuz.

    eyyorlamam bu kadar.
  • road to gehenna isimli ek paketi ortamlarda yerini almış olan gelmiş geçmiş en kompleks ve mükemmel indie-puzzle oyunu.

    http://store.steampowered.com/app/358470/
  • günlerdir ilk bulmacayı dahi çözemeyecek kadar şapşaldım. ilk defa bulmaca çözmeye yönelik bi oyun oynuyordum ve daha ilk bulmacadan ahmaklığımı kabul edip kenara çekilmiştim.

    sonra memleketime giden otobüse binmek için büyük bir kentin otogarına gittim. maalesef ki yaklaşık 1 saat 45 dakika önce oradaydım. bilgisayarımı açtım, mouse’ı çıkarıp mousepad niyetine romain gary’nin kadının ışığı(clair de femme) kitabını koydum. kulaklığımı taktım. o büyük şehrin, lanet otogarında ilk bulmacayı çözdüm ve su gibi aktı sonrası. sanıyorum ki otogara gelene dek akıl tutulması yaşamıştım ve her şey o boktan otogarda son buldu.

    elohim’in sesi, karekodları okudukça karşılaşılan gerçeklikler, sinyal bozucular, 0 ve 1 arasında yaşanan sonsuzluklar... tek kelime ile muhteşem bir oyun.
    *
hesabın var mı? giriş yap