• bu sene ikincisi düzenlenen, 9 ağustosta londra'dan başlayıp istanbul'da sona erecek yarıştır. mesafesi yaklaşık 3500 km rota yok ama 3 tane kontrol noktası var kontrol noktalarından geçmek şart, destek aracı yok zaman durmuyor istanbula ilk varan kazanıyor. insan gerçekten heyecanlanıyor!

    http://www.transcontinentalrace.com/
  • yarin bogaz koprusunden bisiklet ile toplu gecis duzenlemis guzel yaris, organizasyon.

    https://www.facebook.com/…706581299/?type=1&theater

    ne kadar zor bir yaris oldugunu bisikletcilerin finis sonrasi fotograflarindan anlayabilirsiniz.
  • bu sene 4. kez organize edilen yarış, yoğun tır trafiğinin bisikletlilerin can güvenliğini riske attığı için istanbul yerine çanakkale'de bitecek. yarışta rota yok. sadece belirli check pointlere uğramak zorundasınız.

    belçika'da başlayacak yarışta check pointler sırasıyla fransa, isviçre, italya ve karadağ'da.
  • bu sene ilk defa türk bisikletçilerin de(muammer yıldız, burkay günay) katılacağı yarıştır. bu seneki rota yaklaşık olarak 4000km ve 50.000 metre irtifalı olarak belirlenmiş.
  • daha önce bu yarışı bitirmeyi başaran bir ekibin yarış güncesi için; (bkz: melons trucks & angry dogs)
  • katılımcılarından biri 2016'da yapılan tcr no:4 için belgesel yapmış. oldukça başarılı. hatta ondan da öte. izlemeden geçmeyin bence.

    link
  • bu sene yine, yeni, yeniden belçikanın geraardsbergen kentinden başlayıp yunanistanın mistik meteora kasabasında sona erecek bisikletle uzun mesafe dayanıklılık (ultra distance, endurance bike race) macerası... yarış demiyorum, çünkü bu katılan kişinin kendi iç macerası dünyaya, hayata karşı.

    bu sene altıncı edisyonuna katılmanın gururunu yaşıyorum. 4000 km boyunca belçika, lüksemburg, fransa, almanya, avusturya, italya, slovenya, yeniden avusturya, çekya, polonya, yeniden çekya, macaristan, hırvatistan, bosna hersek, adriyatik kıyılarından karadağ, arnavutluk ve yunanistana uzanan macerada benim numaram 101!

    yasasin sefalet!
  • 6. edisyonunu en güzel şuradan takip edebilirsiniz: https://frrt.org/tcrno6/
  • transcontinental race, belçika'dan start alıp, almanya, italya, slovakya, romanya üzerindeki dört kontrol noktasına (mecburi) uğradığınız, son olarak da yunanistan'da nihayetlendirdiğiniz bir tür dayanıklılık yarışı. 10-15 günlük bir zaman zarfında 4000 km civarı bir yolu katetmeye çalışan yarışmacılar, yalnızca fiziksel olarak değil, mental olarak da tükenmekte, yarışı bitirebilmek adına cansiperane bir gayretin içerisine girmektedirler.

    ekseriyetle road bike - city bike karışımı bisikletlerle müsabaka eden yarışmacılar, yanlarına pahada ağır yükte hafif yedek parça ve ekipmanlar alıyor, mümkün olan en hafif bisikletlerle macerayı bir an önce tamamlamaya çalışıyorlar. total toplamda fazla para gitmesin diye otel yerine çadırda veya uyku tulumunda kalmayı seçen yarışmacılar, ikişer üçer saatlik uykularla yarışa devam ediyor, yemek için durdukları istasyonlarda dahi maksimum beş on dakika içerisinde karınlarını doyurup yollarına aynen devam ediyorlar.

    gün içerisinde 39 derecelere tırmanan hava sıcaklığı, kimi dağ geçitlerinde 0 derecelere kadar düşüyor ve müsabakacıları hayli zorluyor. dışarıdan yardım almanın yasak olduğu yarışmada, tümüyle bir başınasınız. yani fransa bisiklet turu'nda olduğu gibi size su ve yiyecek temin eden bir takım aracı yok. sırtınızı sıvazlayacak, var güçleriyle alkışlayacak ihtiraslı taraftarlar yok. lastik patladığında yardımcı olacak, herhangi bir kazada arkanızda olacak herhangi bir kişi ya da kurum yok. eüzü besmeleyi çekip bir başlıyorsun belçika'dan, yunanistan'a kadar yardır allah yardır! allah ne verdiyse artık!

    bu yarışmanın birincisi olacak zerzevat* misal, uyumadan 24 saat bisiklete binen bir saybörg. bir çıkıyor herif misal, 600 km yol yapıyor. ha şimdi gelelim bu yarışın "sağlık" boyutuna. bir insanın takribi 15 gün çeken bir yarışmada, kalbini, eklemlerini, kaslarını, bağlarını bu denli zorlamasının "mantıklı" hiçbir izahı olamaz. belit. yolda bir trafik kazasında yaşamını yitirme olasılığının yanı sıra "kalp krizi" başta olmak üzere çeşitli sakatlıklar ve inflamasyonlar da yine bu yarışın olası naturel meyveleri. ha nihayetinde bu kayda değer bir macera mı? evet, hem de maceranın allahı belki ama yine de benim olumladığım, sıcak baktığım bir mesele değil. insan bedeni bir "makine" değil. her şey gibi sporun da fazlası zarar.
  • bu sene türkiye'den üç kişi katıldı, ikisi bildiğim kadarıyla çok ciddi olmayan kazalarla yarım bırakmak zorunda kaldı. yarışı 16.günde alper kerpiçci bitirdi. şuradan ayrıntılarına bakabilirsiniz.
    helal olsun diyorum, ben uzaktan tracker ile izlerken ter döktüm,
hesabın var mı? giriş yap