• basrolde canlandirdigi james karakteriyle benedict cumberbatch'i izledigimiz duygusal film. james olmek uzeredir ve en yakin uc arkadasi onu hayatta en sevdigi yer olan galler'deki barafundle koyu'na goturmek icin yola cikarlar. bu filmin turunu duygusal komedi olarak belirtmisler ama ben komedi unsuru pek bir sey goremedeim. agladim, agladim ve agladim.
  • benedict cumberbatch (james), tom burke (davy) , jj feild (miles) ve adam robertson (bill) başrollerinde oynadığı 2010 ingiltere filmi. james ölecektir ve james'in isteği üzerine,james ve arkadaşları batı galler'de barafundle körfezine seyahat yapmaya giderler. yer yer güldüren ve çoğunlukla ağlatan, dostluk üzerine kurulmuş bir film.
  • insanı burkan, bunaltan ama sıkmayan; komedisi az dramı ise yüksek dozda; yaşama, ölüme dostluğa ve insan olmaya dair hattie dalton filmi.

    he bir de imdb the descendants'ı mean girls'ü beğenen bu filmi de beğenir diye idda buyurmuş, nasıl bir ortak payda bulmuş acaba, bilen beni de aydınlatsın naalır.

    bu da şeysi, http://www.imdb.com/…tle/tt1510906/?ref_=fn_al_tt_1
  • uzun zaman sonra boğazımın düğümlenmesine neden olan bir film.şimdi ne yazacağımı bilemiyorum daha sonra yutkunmaya başladığımda yazarım.
  • beş kişinin hikayesi:
    dört arkadaş ve ölüm.
    insanın ölüyor olduğunu bilmesi ve buna hazırlanması nasıl bir duygudur?
    .. yaa... en yakınındakilerin; bütün hayatını bereber geçirip de, ardında bırakıp gideceklerinin hissettikleri nelerdir?

    ölmek zorunda olanların yapmak istediği ne çok şey kalır geride, yaşamaya devam edenlerse; aşamadıkları, çözemedikleri, beceremedikleri yaşamla başbaşa kalırlar..!
  • 5 dk önce hafif bir sırıtışla izlerken 5 dk sonra hüngür hüngür ağlatma kapasitesi olan, bunu da uzamaktan sünmüş dram sahneleriyle değil kısa cümlelerle yapan, bittiğinde bir süre ağlamaya devam ettiğiniz ingiliz yapımı.

    işlenen konunun yanında britanya'nın doğal güzellikleri de görülmeye değer.

    --- spoiler ---

    "tomorrow i'm going to swim out into the bay and i'm not coming back. i know the enormity of this but i'm asking you let me swim."

    james bunu dediğinde insanın aklına kamp için evden ayrılırken ailesine veda etme şekli geliyor. annesine seni seviyorum deyişi, babasına sarılışı ve dönüp ikinci kez kız kardeşine sarılışı.

    --- spoiler ---
  • çok güzel bir yol filmi olabilecekken, bir şekilde bir sebepten olamamış film. oyunculuk iyi ama gerçeklik eksik, diyaloglarda bir samimiyetsizlik var. dört erkeğin arasındaki dostluk daha samimi cümlelerle anlatılabilirdi, anlatılmamış. izlerken çoğunlukla yersiz itiraflara, zamansız açıklamalara ve çıkışlara şahit oluyorsunuz. "ingiliz" olmasının bunda bir payı var mı bilemiyorum ama kanser gibi bir hastalık üstünden içeriğinde ölüm ve hayatın son anları bile olsa istediği etkiyi bırakmıyor. etkileyici olmayı başaramıyor.

    ama o doğanın içinde olmak yok mu, işte o kısmı çok güzeldi. o deniz, yol, manzara.
  • içerisinde benedict cumberbatch gibi bir oyuncuyu barındırmasına rağmen çok düşük beklentilerle başlayıp yine de ısınamadığım film.

    --- spoiler ---

    bir şeyler eksik kalmış. film izleyiciyi kendi atmosferine çekemiyor ve izleyici biraz dışarıdan bakıyor filme. orada james ve arkadaşları ile kamp kurup ben de eğlenmek isterdim, itirafların içinde kendimi bulmak isterdim ancak istemediler beni. bazı cümlelerse patavatsızlık örneği verilmek istenirken film açısından cidden çok yersiz olmuş. o cümlenin orada ne işi vardı yani diyorsunuz bazen.

    brokeback esprisi ise gülümsetti.

    --- spoiler ---

    tabi izlenmeyecek film mi bu kadar lafını ettim. tabii ki hayır. piyasada hoşaf gibi yüzlerce film var onlardan birini izleyeceğinize açın bunu izleyin. benedict cumberbatch güzelliği, ingiliz aksanı, bolca doğa manzarası isteyen bünyeleri tatmin edecek cinsten.
  • --- spoiler ---

    "eğer yüzersem ve deniz beni alırsa bu farklı olur. bir seçim yapmış olurum.
    ölene kadar bilincimin yerinde olmasını istiyorum.
    hissettiğim acı bile olsa bir şey hissetmek istiyorum.
    ciğerlerime dolan tuzlu suyu hissetmek istiyorum.
    büyük ve korkutucu bir şeyle savaşmak istiyorum."

    --- spoiler ---

    ölüm bu yüzleşmeyi hak ediyor, yaşam ölümün içinde daha ne kadar var olabilir, bir insan daha ne kadar cesur olabilir.

    ister istemez filmi yol filmi olarak değerlendirdiğimden yardımcı karakterleri fazla ön planda buldum, gereksiz geyikler var, böyle bir olayda üzerinde durulmaması gereken, varlığının sorgulanmasının muhalif bir gıcıklıktan başka bir şey olmadığını bildiğimiz diyaloglar, gerçi bunu yan karakterlerin yolun sonundaki sürprizden habersiz olmalarına bağlayabiliriz. eğer empati kurabilirseniz, sonu yüzünüzü buruşturacak cinsten.
  • 'komedi' tarafını gülerken gözünden yaş gelmesi şeklinde değil, acı hayatımızı espri olarak görüp kendimize gülmemiz şeklinde gösteren film.
hesabın var mı? giriş yap