thirteen senses
-
underrated kelimesine en iyi örnek.
üzülüyorum mütemadiyen. -
gecenizi gündüz, gündüzünüzü gece yapacak kadar düşüncelerinizi esir alabiliyorlar...
-
underrated olduguna emin oldugum bir ingiliz grup.
ingilizler ne yaparsa en iyisini yapar zaten. dibine kadar yapar. -
into the fire şarkıları grey's anatomy'nin iki ayrı bölümünde yer alır, baştan oturup izliyorum sevdiğim için, dün akşam çat diye karşıma çıktı, akşam akşam darmaduman oldum, dünden beri başka şarkı dinleyemiyorum...
come on, come on, put your hands into the fire.... -
web sitesinden basvurmam uzere dagitmam için 10 tane 5'er sarkilik cd'lerini yollamis gruptur, pek hos pek faydali.
-
do no wrong adında ölümcül bir parca yazarak yanlışlığın en büyüğünü yapanlar.
dinlenmeden durulacak gibi değil.olmaz olsun. -
sol tarafta, sabah mahmurluğu ile titreten şenses olarak adını okumamı ve yaşadığım dumur dolayısı ile hemen contact isimli albümünü dinleyerek uyanmamı sağlamış grup.
-
do no wrong adındaki şarkısı da muhteşemdir.
-
parçalarının melodileri, ritmleri, sololardaki yakıcılık, vokaldeki o melankoli ile kendine hayran bırakan gruptur. bir tek konu var; şarkıların sözlerini james mercer (the shins) yazsa "gelmiş geçmiş en iyi ingiliz albümü" ödülünü havada karada kaparlar.
-
travis, coldplay ve hatta radiohead'e benzetilebilen, ancak özgünlüğünü pek te güzel belli edebilen pek güzel bir grupmuş..
without a tracein müzik konusundaki fevkalade başarısına hastayım ayrıca.. do no wrong'un o iç gıcıklayıcı girişini duyup ta "kim bu, ne bu, nası bi müzik bu?" diye dellenmemek mümkün mü?
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap