• "yoksullarının prenslere düşman kesilmelerinden prenslerin kendileri sorumludurlar. isyan sebebini ortadan kaldırmak istemeyenler, ne yüzle isyanı ortadan kaldırmak isterler? ah aziz senyörlerim, tanrı elindeki demir çubuk ile köhne çanak çömleklere ne güzel de vuruyor. eğer bundan ötürü bana asi diyorsanız, peki, kabul, ben bir asiyim."
  • katolik kilisesine baş kaldırıp, köylüleri örgütleyen ve almanya'daki ilk köylü savaşlarını başlatan, bunun üzerine 27 yaşında iken kafası kesilerek idam edilen alman devrimci lider. savundukları okunduğunda hiç de haksız sayılmaz aslında. bütün dünya nimetlerini olağanca hızlı bir şekilde sömüren, tüketen katolik din adamlarının alt sınıflara "şimdi siz siktiredin bu açlığı, sefaleti, önemli olan ruh güzelliği bak cennette eşit olacağız" vb. diyerek onları keklemesine karşı çıkmıştır. kısaca, "bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?!"nu sert bir ifadeyle dile getirmiş ve akabinde kellesini kaybetmiş delikanlı bir ağabeyimizdir.
  • protestan reformcusudur. 1490 yilinda stolberg'de dogmustur leipzig ve frankfurt'ta teoloji ogrenimi gormus, zwickau'daki st. mary kilisesine basrahip olarak atanmis ama yerinde duramayan kisiligi ve koktenci dusunceleri nedeniyle surekli yer ve kilise degistirmistir. "gercek ilham tanridan degil icsel aydinlanmadan gelir" sozunu soyleyerek ortaligi karistirmistir. goruslerinin sertligi, otokratik rejimi elestirmesi, halki anarsiye cagiran soylevleri, martin luther tarafindan afaroz edilmesine yol acmistir. doktrinin ana temasi, devleti yikip yerine komunist bir teolojik sistem kurmaktir ki bu doktrin, 16. yuzyilda, almanya'da "koyluler savasi" olarak bilinen ayaklanmayi baslatan nedenlerden biridir. muhlhausen'da bastirdigi propaganda pampletlerini "cekicli munzer" adiyla imzalamasiyla birlikte boyle bilinmeye baslamistir ki cekic, incildeki bir pasaja (...sozlerim bir cekic gibi inerek kayalari paramparca etmedi mi?...) gonderme yapar. sozlerini cekic gibi kullanan munzer 1525 yilinda, karsi taraftan gelen o cok saygi duydugu ve haklarini aradigi koyluler tarafindan yakalanmis ve oldurulmustur.
  • önceleri prensleri yanına almaya çalışmış fakat bu sınıfın imtiyazlarını terk etmelerinin mümkün olmadığını görüp köylüleri harekete geçirmiştir. cennetin yalnızca dünya üzerinde kurulabileceğini savunan görüşleriyle panteizme yakın durmuştur. idam edildiğinde bildiğim kadarıyla 21 yaşındadır.

    edit: umkanın uyarısı üzerine çeşitli kaynaklara baktım, çok yüksek ihtimalle 35-36 yaşlarında ölmüş.
  • öldürülmeden önce vaazlarında 'yoksulların ezilmediği bir toplumsal düzenin ve papazsız bir dinin' yakında geleceğini anlatan 16. yüzyıl devrimcisi.
  • kendisi de hıristiyan din adamı olmasına rağmen, kilise’nin halk üzerinde estirdiği teröre ve soygun düzenine isyan eder ve köylü ayaklanmalarıyla da bu isyanın bir neferi olarak en önde yer alır. işte o sıralarda egemenlere şöyle seslenir müntzer: “tefeciliğin, hırsızlığın ve eşkıyalığın batağı, tüm canlı varlıkları: sudaki balıkları, gökteki kuşları, toprak üzerindeki bitkileri kendi mülkleri yapan prensler ve beylerdir. sonra da, yoksullara: çalmayacaksın(!) buyruğunu vaaz ederler, ama kendileri, ellerine düşen her şeyi kapar, köylü ve zanaatçının iliğini sömürürler…“yoksulların kendilerine düşman kesilmelerinden sorumlu olanlar, beylerin kendileridir. eğer ayaklanma nedenini ortadan kaldırmayı reddederlerse, ayaklanmanın kendisini ortadan kaldırmayı nasıl isterler? ah! benim aziz beylerim, tanrı demir bir çubukla eski kapların arasına ne de güzel vuracak! eğer bana, bu nedenle, asi olduğumu söylüyorsanız, ne yapalım, öyle olsun, ben bir asiyim!”
  • adi ve kavgasini anmak icin sosyalist almanya nin (`alman demokratik cumhuriyeti`) anisina isyanci köylülerin kilise ve aristokrasi tarafindan yok edildikleri `bad frankenhausen` da devasa bir panorama resmi ve müzesi yaptirdigi devrimci.
    `erich honecker` önderligi 1975 yilinda köylü savaslarinin 450. yildönümü nedeniyle genis bir kampanya baslatti, bu kampanyanin ayaklarindan birisi de iste savasin oldugu yerde bu devrimci kalkismayi ve onun önderi thomas müntzer i anmak icin dev bir panorama resmi ve müzesi yapmakti. dac nin en önemli ressamlarindan olan `werner tübke` bu projeye kazanildi. iyi de oldu bu, cünkü kitch bir `sosyalist realizm`anlayisi yerine tübke projeye ve sanatsal anlayisina hic kimsenin karismamasini sart kosarak ise basladi. tübke kendi stilini büyülü realizm (magischer realismus) olarak niteliyordu. ressam eserine "almanya da erken burjuva devrimi" (frühbürgerliche revolution in deutschland) ismini vererek aslinda ne yapmak istedigini de özetliyordu. bu eser köylü savasinin sadece aksiyon olan yönünü degil 16. yüzyilinda bir panoramasini veriyor, savasin kendisinden cok yasami ve savasan taraflarin sinifsal konumlarini ve umutlarini yansitiyor.
    yuvarlak bir binanin icerisinde 123 metre uzunlugunda ve 13,9 metre yüksekliginde bir resimden söz ediyoruz burada. bu devasa proje ancak 1989 yilinda bitirilebildi. 1989 karsi devriminden hemen sonra ise hiristiyan-yesil-sosyal-liberal tüm demokrat sürü (cdu-spd-grüne-fdp) bu müzenin kapatilmasini istediler. yörenin yerli halki, ressam tübke ve ayakta kalmis sosyalistler bu saldiriyi savurabildiler cok sükür.
    yolu düsenin gidip görmesi lazim bence, sosyalizm in sanat anlayisi denildiginde akillara sadece kitsch ve kaba eserler gelenlere de güzel bir cevaptir bu monumental eser. bir fikir edinilebilmesi icin suraya bakiniz efendim:

    http://www.panorama-museum.de/…tml/willkommen_.html
    http://de.wikipedia.org/…letimestamp=20070604232623
  • thomas müntzer’in mücadelesi tarihsel bağlamda bir sınıf mücadelesi olarak börklüce mustafa ayaklanması ile derinden ilişkilidir.
  • en büyük kazığı, kendi gibi protestan olan luther'den yiyen adam. katolik kilisesine yönelik isyanlarında müntzer köylü ayaklanmacılara, luther ise imparatora baş kaldıran kuzey alman prenslerine, sırtını dayamıştır. zaten müntzer'in bu köylü ve alt sınıfları temsil özelliği yüzünden, arka tarafında kırsal kalkınmaya (biçerdöverler) vurgu yapılan 5 doğu alman markında, ön tarafa müntzer'in resmi konmuştur.
  • engels'in zimmermann'dan hareketle, dönem koşullarının bir gereği olarak dini devrimci fikirleri için kullanan (devrimci fikirlerini dinî sözcüklerle maskeleyen) bir "proto-komünist" olarak resmettiği; ancak kilise tarihçisi abraham friesen'in, devrimci olsa da öncelikle samimi bir dindar olduğunu ileri sürdüğü teolog.
hesabın var mı? giriş yap