tıpırdamak

• yağmurun yağarken -bir yere çarpıp- çıkardığı ses. ritmik.
  
  bebekken oğluma uyuması için yağmuru kastederek ''tıpır tıpır geliyor, mışık mışık uyuyacak yavru balım'' derdim; gerçekten de yağmurun tıpırdaması ona ninni gibi gelir ve uykuya dalardı.
• yağmurun yağarken çıkardığı ses.
  "iri taneli yağmur damlaları pencerelerde, denizliklerde tıpırdadı." masumiyet müzesi/orhan pamuk
• 1. yürürken tıpır tıpır ses çıkarmak. 2. hafif hafif vurmak: kuşun yüreği tıpırdıyor.
  
  veya
  
  "küçük hayvanlar hareket ederken ses çıkarmak." (türkiye türkçesi ağızları sözlüğü)
  
  öğleye doğru, partisinin meclis grubunda konuşan başbakan tıpırdamaya başlamıştı.(sinek ısırıklarının müellifi s.89)