• titizlik ahlâkın ta kendisidir. kim ki titizliği benimsemiştir, hangi işi yapıyor olursa olsun üstünkörü yaşayamayacaktır. *
  • hayat kalitesi indirgeci, hasta ruhların afyonudur. yaşamdan tuzlu etimekle yapılmış bayat pasta tadı almaktır. öğürtüler kümesinde ikamet edip başka hiçbir kümeyle kesişememektir. kapının eşiğinin altı kendisine mezar edilen vücuduna iğneler saplanmış oyuncak bir bebektir. kara büyüdür. belki de lanetin ta kendisidir.

    bu lanet ki insana yumurtayı deterjanlı bulaşık süngeriyle yıkatmadan kırdırmaz. 2 kilo kirazı saplarından ayırarak tek tek yıkamanın acısını bilir misiniz siz? arkadaşlarla gidilen piknikler ise tam bir işkencedir. yalap şalap yıkan(ma)mış salatalık ve domatesler dostluk isteğinden kıllandığınız birer uzaylı gibidir. hele misafirlikler… ah o başkasının evinde yatmak zorunda kalınan anlar… yıkanıp ütülendiğinden emin olduğunuz yastık kılıfına (ya çamarşırların serildiği ip tozluysa? ya kuruyan çamaşırları toplayan kişinin elleri yeterince temiz değilse? ya ütünün altı pisse?) yüzünüzü değdirmeden geceyi sırt üstü yatarak tamamlarsınız. hoş, yastık kılıflarına karşı mesafeli bir duruş sergilediğiniz ev sahibi de sizin banyoda 45 dakika boyunca el ve yüz yıkamanıza ayar olur zaten.

    sadece kendisi için hazırladığı çorbaya ağzına değdirdiği kaşığı sokmayan, kendi evinde dahi klozeti kullanmayan, bilgisayarının klavyesini günde 2 kez kolonyalı pamukla silen ve bir restorana gittiğinde başta çatal kaşık bıçak olmak üzere servis tabağı ile tuzlukları ıslak mendille kırklayan birini tanıyorum. bu kişinin en takdir edilesi özelliği ise çevresindeki normal bireyleri ucubik** davranışlarıyla dehşete düşürmeden, bunları sonsuz bir sinsilikle yapıyor olması. öze dönük zekası hayli gelişmiş biri olarak güçlü ve zayıf yönlerinin ziyadesiyle farkında zira.
  • titiz olmadığını söyleyen insanlarla karşılaşmıyorum nedense. bi de simetri hastalığı var bunun ekürisi.

    titizim, derliyim, topluyum diyor adam, karısını öyle olmadığı için şikayet ediyor, ayağa kalkınca bakıyorum gömleği arkadan sarkmış, üstü başı, saçı sakalı perişan.

    temizim diyor, tırnakları 1 cm olmuş.

    20 senelik elektronikçiyim diyor, ilk defa yanımda gözlü alet çantası alıyor. sorduğun zaman derli toplu olmazsa rahat edemiyor.

    titiz misin yoksa titiz olmak mı istiyorsun anlamadım ben seni.
  • başak burcu insanı olması muhtemel insan kişisi.. yalnız milletin bildiği tanımıyla titiz olmaktan öte bir şart şurt kavramı var. eski bir tabirdir kendisi lakin bakıyorum da bazıları tarafından cidden bilinip uygulanmıyor. o yüzden her " ben titizim" diyene de itibar etmem, gözlemlerim.

    etrafa bakarsın derli toplu, üstüne başına bakarsın normal/temiz, biraz da ortak kullanım alanlarına gelirsin mesela.. banyoda kullandığı temizlik ürününü gider mutfakta kullandığı yetmez, tezgaha falan koyar.. daha niceleri de var da mideleri hoplatmak istemiyorum şimdi. o yüzden işte, bende titizlik açılımı çok başkadır.
  • bazılarında kesinlikle patolojik boyutlardadır. sakın ayyy ben çok titiziiim deyip de sinirlerimi hoplatmayın. dün çok sevdiğim bir tanıdığımın evine gittim, arkadaşımı alıp çıkacaktım. kapıdan annesine de merhaba diyeyim dedim, klasik selamlaşma öpüşme faslı... ben bu sırada evlerininj eşiğine basmışım, dış kapı önü eşiğine... şöyle beni hafiften itti, ay ay basma oraya basma dedi gülerek ama transtaydı aslında. ve ben dünden beri o hareketi içime sindiremedim. ben bir daha gelmeyeyim de basan olmasın o tertemiz, mis gibi eşiğine!!!
  • kişiyi oturduğu yerde rahat ettirmeyen, bir türlü dinlendirmeyendir. dağınık ya da kirli yer temizlenmeden rahat bir nefes aldırmaz.
  • ahlâkın ta kendisidir. *
  • az önce izlediğim filme ara verip sigara içmeye diye mutfağa gittiydim,en son bunu hatırlıyorum.arada bir çorba yaptım,ocağın etrafını sildim.bulaşıkları yerleştirdim.çamaşırları topladım katladım,az bi ütü filan.
    neden sonra kendime geldim, ben napıyodum diyerekten.hop açtım filmimi tekrar, ama kafam kalan ütüde.nevresimi ne zaman değiştirmiştim ben, şuraya viledayla bi girişsem mi naapsam tozlanmış hep....
    titizlik böyle pislik bişeydir, baş göstermesin dur durak bilmez.benim kendisiyle baş etme yöntemim inatlaşmak olmuştur her seferinde.saykoya bağladığımı fark ettiğimde,( ki bağladım mı gerçekten güzel bağlıyorum misafirin elinden tabak alıyorum döküyo diye misal, ya da icraat halindeyken çarşafı düzeltmek için mola veriyorum filan) yani baktım ki ciddi ciddi orayı burayı silmeden duramama dönemine girmişim; olduğu gibi bırakıp daha da temizlik yapmayacam diyorum. tozun toprağın içinde oturuyorum, bazen rüyama giriyor ama elleşmiyorum yine de. bazen o kazanıyor bazen ben kazanıyorum, daha çok o kazanıyor senin allah belanı versin diye girişiyorum toz bezleriyle ortalığa.
    bu sefer ne olur bilemiyorum,sanki erken yakaladım bu sefer iyice delirmeden dur bakalım.değiştirmiyorum lan nevresimi aha da buraya yazıyorum.
  • titizlik sag el ile dis fircalarken lavabo'da gorulen sumuk kalintilarina gozu takilip sol elle muslugun altindaki fircaya uzanmaktir. daha sonraki asamada fircalar el degistirilir ve temizlik baslar. bu asamaya kadar gelen her insan evladinin soluna temiz sifati konur. esas olan sol elde dis, sagda lavabo fircasi varken * hangi elin calistigi kisinin titizlik dozajini belirler. her ikisine de yuvarlaklar cizdirerek kullanabilenler evlenilesi insanlardir.
  • bol bol su içmektir. önce içimiz temiz olsun. gerisi olur.
hesabın var mı? giriş yap