• yıl 2012 olmuş, böyle adamlara inananlar var. hem de koca koca kadınlar, okumuş etmiş.
  • öncelikle seçtiği muhteşem sahne ismi nedeniyle kendisini tebrik etmek istiyorum. kişisel gelişim uzmanı iddiasıyla "tony sweetvoice" ismini kullanacak hali yok, tabii ki wiseman olacak ;)

    kendisi ve programı konusunda bilgilerim ise çevremdeki katılımcılardan ibaret. şimdi tüm katılımcıları genellemek gibi olmasın* ama benim tanıma şansına (!) eriştiğim katılımcıların tamamının ortak özelliği gerizekalılıkta çığır açmış bireyler olmaları. bu tanıdığım üç bireyden birisi ile bile başbaşa 20 dakika geçirmeniz 185 sezon ince ince yasemince izleme etkisi bırakabilir üzerinizde.

    programın en kötü tarafı ise bütün bu kişisel gelişim programına(!) inanıp çuvalla parayı kaptırabilecek seviyede beyinsiz ve cahil bireylere müthiş bir özgüven ve ukalalık aşılıyor olması.

    yine de wiseman*** abimize saygı duyuyorum. bütün bu seminerler kendisi için büyük sabır gerektiren süreçler olmalı. sabrına hayranım abimizin.
  • dillerine “paylaşım, içselleştirme, candır, anda kal” gibi embesilce laflar pelesenk olmuş asistan güruhuyla outlook, essence ve summit adında üç seminer veren sözüm ona kişisel gelişimci. önce yakın arkadaş grubumdan birkaç kişinin, daha sonra onların arkadaşlarının da katılması sebebiyle etrafımda bu seminerlere katılmış bir sürü keriz bulunmakta. özet geç diyenler için hemen ifade etmekte fayda var: eğer bu babacan görünümlü tontonun bir faydasının olabileceğini, kendisinden şimdiye kadar bilmediğin bir şey öğrenebileceğini, hayatında ters giden şeylerde en ufak düzeltme yapabileceğini düşünüyorsan emin ol daha ucuz ve etkili yöntemler bulunmakta.

    asosyal işkoliklerin, karısı/kocasıyla sorun yaşayanların, sevgilisinden/eşinden ayrılmış aşk acısı çeken garibanların, babasından sevgi yerine kafaya odun yemiş hasarlıların ya da bol bol boş vakti olan kerizlerin oluşturduğu katılımcı profiline sahip bu seminerler çeşitli süreçlerden oluşmakta. her süreç, karın tokluğuna semineri idare etmeye kendini adamış, daha önceden aynı semineri yapıp önceden aydınlanmış asistanlar vasıtasıyla gerçekleştirilmekte.

    seminer sonunda verilen mini partide, katılımcılar “egolarımı yendim laynn!!” mesajını vermek amacıyla türlü türlü maymunluklar yaparak kendilerini izleyenlere kanıtlamaya çalışır. bu esnada asistanlar, bu salaklıkları bizzat kendileri daha önceden yaptıkları için, karşılarında kendilerini parçalayan kekoları muzaffer bir edayla izlerler.

    sonuç olarak siz sevgili dostlarıma tavsiyem, bu tür saçma sapan kişisel gelişim safsatalarına kanmayın. emin olun kişiliğinizin gelişimiyle ilgili sorunlarınızı çözemiyorsanız, bir ilişkiyi bile idare edemeyip ayrılıp kurtulmak yerine acı çekiyorsanız, ebeveynlerinizle ilgili çocukluktan gelen sorunlarınız varsa ve kurtulamıyorsanız; siz malsınızdır. ve mallık, aynı sorunları kendileri yaşayan başka malların size sunacağı çözümlerle halledilemez.
  • insanların kalbine dokunan, hayatlarını iyileştiren adam, buradaki garip eleştirileri görünce biraz şaşırdım açıkçası, tabii ki yurtdışıda bazı örneklerinde olduğu gibi bağış sistemi ile çalışmalarını çok isterdim ama türkiye'de zor o işler, milletçe anlamadığımızı kötüleme, acımasızca eleştirme ve hatta köstekleyerek itibarsızlaştırma huylarımız sağolsun.

    benim için fiyat fayda dengesi çok yüksek seminerlerin yaratıcısı, net bir şekilde hayatımda daha mutlu olmam ve kendimi keşfetmem için düşünce sistemimi bozulmamış haline döndürebilecek adımları atmamı kolaylaştıran güzel insandır kendisi.
  • yahudi adnan oktardir kendisi
  • (bkz: saul goodman) **
hesabın var mı? giriş yap