• eskiden türlü türlü pisliğin harman olduğu yer iken 2020’lerde lüks residencelarıyla istanbul’un göbeğinde garip bir şehirleşme yaşayacak semt. yeni yapılan marka konut projelerindeki evler 1-1.5 milyon lira civarında. bölgeye daha fazla proje gelecek üstelik, birkaç tane şirket beklemede.
  • 80'li yıllarda bünyesinde otogarı barındırması nedeniyle adeta istanbul'un başkentiydi. adresler topkapı baz alınarak tarif edilirdi. bunun yanında yankesicilerin, orospuların, dolandırıcıların, sokak çocuklarının, pezevenklerin cirit attığı topkapı pisliğin de merkeziydi. otogarın taşınmasıyla hayli temizlendi.
  • --- spoiler ---

    1964 abd yapımı unutulmaz macera filmi. filmin özgün adı "topkapi" şeklinde yazılmaktadır. film, türkiye'de ilk kez 1965 yılında istanbul-beyoğlu'ndaki yeni ar (sonradan sinepop) ve şan sinemalarında gösterime girmiştir. senaryosunu casus romanları yazarı eric ambler'ın 1962 tarihli "the light of day" adlı romanından (filme kaynaklık eden eric ambler'ın romanı türkiye'de 1963 yılında gün ışığı adıyla yayınlanmıştır) monja danischewsky'nin uyarlayıp yazdığı filmin yapımcılığını ve yönetmenliğini jules dassin yapmış, önemli rollerinde melina mercouri, peter ustinov, maximilian schell, robert morley ve akim tamiroff oynamıştır. ege ernart, senih orkan ve danyal topatan gibi türk sinemasından emektar oyuncuların da yer aldığı filmin müziklerini manos hacidakis yapmıştır. jules dassin'in filmde küçük bir de rolü vardır (türk polis memuru rolünde). filmi, fransız görüntü yönetmeni henri alekan görüntülemiştir. dış mekân çekimlerinin tamamının istanbul'da gerçekleştirildiği filmde, uluslararası bir hırsızlık çetesinin topkapı sarayı müzesi'nden kıymetli bir hançeri çalmak üzere geliştirdikleri zekice soygun planını uygulamaya koyarken, onların silah kaçakçısı ve suikastçı olduklarını düşünen türk istihbaratı ile aralarındaki kedi-fare oyunu anlatılmaktadır. peter ustinov, bu filmdeki arthur simpson rolüyle en iyi yardımcı erkek oyuncu akademi ödülü'nü (oscar) kazanmıştır. ustinov ve melina mercouri, aynı zamanda en iyi oyuncu dalında altın küre ödüllerine de aday gösterilmişlerdir. son olarak, filmin imdb.com puanı 7,1/10'dur ama bence sinema tarihinin en iyi filmlerinden birisidir.

    özet
    küçük bir üçkâğıtçı olan arthur simpson (peter ustinov), biraz para kazanabilmek için, uluslararası çapta mücevher hırsızlığı yapan bir çetenin işini almak zorunda kalır. görevi; çeteye ait bir otomobili yunanistan'dan türkiye'ye geçirmektir. çete, istanbul'daki topkapı sarayı'nda bulunan çok değerli bir hançeri çalmayı planlamaktadır. başlarda soygundan haberi olmayan simpson, istemeden de olsa çete ile işbirliğine mecbur kalır. türk istihbaratı ise, ülkeye silah sokulduğundan ve sonuçta ülkeyi kargaşaya sürükleyebilecek bir suikast yapılacağından kuşkulanarak çeteyi takibe alır, bir yandan da simpson'ı işbirliğine zorlayarak çetenin içinden bilgi sağlamaya çalışır.

    oyuncu kadrosu
    melina mercouri elizabeth lipp
    peter ustinov arthur simon simpson
    maximilian schell walter harper
    robert morley cedric page
    akim tamiroff aşçı gerven
    ege ernart binbaşı ali tufan-türk emniyet amiri
    senih orkan sivil polis
    ahmet danyal topatan sivil polis
    joseph dassin joseph
    jess hahn hans fisher
    gilles ségal giulio
    titos vandis harback
    jules dassin türk polis memuru

    konusu
    filmin başında, mücevherlere (ve erkeklere) çılgınlık derecesinde düşkün bir kadın olduğunu öğrendiğimiz elizabeth lipp (melina mercouri)'i kameraya doğru konuşarak biz seyircilere istanbul'daki topkapı müzesi'ni gezdirirken izleriz. asıl amacının da müzedeki zümrüt ve elmaslarla bezeli çok değerli bir antika hançeri çalmak olduğunu açıkça söyler. sonra da fransa'ya dönerek eski ortağı (ve eski sevgilisi) becerikli soyguncu walter harper (maximilian schell)'ı bulur ve onu soygun için ikna eder. walter, çok deneyimli, soğukkanlı ve temkinli bir profesyoneldir ve soygunun ancak sabıka kaydı bulunmayan amatörlerden oluşan tanınmamış bir ekiple gerçekleştirilirse başarılı olacağını böylelikle yakalanma ihtimallerinin ortadan kalkacağını söyler. elizabeth ve walter, vakit kaybetmeden ekibi toplamaya başlarlar. ekibe ilk alınan eleman elektronik dahisi bir ingiliz olan cedric page (robert morley)'dir. cedric, müzenin zemininde çok hassas bir alarm sisteminin kurulu olduğunu, en küçük bir dokunmayla bile alarmın devreye gireceğini, bu yüzden hançere ancak tavandan ulaşabileceklerini açıklar. bunun üzerine, giulio (gilles ségal) adında dilsiz bir akrobatı ve onu iple çekebilecek güçlü bir adam olan hans fisher (jess hahn)'ı ekibe alırlar. soygunda kullanacakları sis bombaları ve bir tüfeği bir otomobilin gizli bölmelerine yerleştirerek türkiye'ye geçirmeleri gerekmektedir. bunun için de, alâkasız ve saf birine ihtiyaçları vardır. kendi deyimleri ile aradıkları 'enayi'yi yunanistan'ın kavala kentinde bulurlar: ingiltere'ye pornografik yayınlar soktuğu için sınır dışı edilmiş küçük bir üçkağıtçı olan arthur simpson (peter ustinov), aslında ingiliz asıllı ve mısır doğumlu bir vatansızdır. kavala'da turistlere ufak tefek hediyelik eşyalar satarak geçimini sağlamaya çalışmaktadır. 100 dolar karşılığında arabayı sınırdan geçirmeyi seve seve kabul eder. arabayı istanbul'da hilton oteli'ne götürüp anahtarını resepsiyona bırakacak ve görevi sona erecektir. ancak hesapta olmayan bir gelişme yaşanır ve türk gümrüğünde araba didik didik aranır; silah ve bombalar ortaya çıkar. tutuklanan simpson, türk gizli servisinde sorguya alınır. gizli servisin şefi binbaşı ali tufan (ege ernart) ve yardımcısı (titos vandis) tarafından titizlikle sorgulanır. o günlerde büyük bir askeri kutlama töreni yapılacaktır ve bu silahların yüksek askeri erkâna yapılacak bir suikastte kullanılacağından kuşkulanılmaktadır. ancak deneyimli bir istihbaratçı olan ali tufan, sorgu sırasında simpson'ın gerçekten saf olduğuna ikna olur ve onu bu kez türk istihbaratı için çalışmak üzere görevlendirir. silâhlar, eski yerine konarak sökülmüş olan araba tekrar monte edilir. simpson, hiçbirşey olmamış gibi arabayı hilton'a teslim edecektir. daha önce istanbul'a gelmiş olan yabancı ekibin simpson'u tekrar kavala'ya savmaması için de bir mizansen uydurulur ve hilton'a arabayı teslim almak için gelen cedric'e sözde türk kanunlarına göre arabayı ülkeye kim soktuysa sadece onun kullanabileceği bildirilir (bunu cedric'e bildiren trafik polisini bizzat yönetmen jules dassin oynuyor-cameo rol). artık simpson, türk istihbaratı için çalışacak ve kuşkulandığı her şeyi küçük kâğıtlara yazıp sigara paketleri içinde kendisini gölge gibi takip edecek olan iki sivil türk polisine (senih orkan ve ahmet danyal topatan) ulaştıracaktır. yabancılar silahları arabadan çıkartır çıkartmaz da tutuklanacaklardır. giulio (gilles ségal), arthur simpson (peter ustinov) ve walter (maximilian schell), soygunu gerçekleştirecekleri topkapı müzesi'nin çatısında görülürler. soygun ekibi boğaz'da kiraladıkları bir yalıya yerleşmişlerdir. arabayı yalıya getiren cedric'in yanında simpson'ı da görünce şaşırır ve bozulurlar, ancak durumu kabullenmek zorunda kalırlar. yalının acayip tavırlı ayyaş aşçısı gerven (akim tamiroff) ekipten pek hoşlanmamıştır ve simpson'a onların rus ajanı olduklarını söyler, simpson da bunu yazdığı notla türk istihbaratına iletir. gerven'le hans arasındaki bir itiş kakış sırasında hans'ın parmakları kırılır. şimdi giulio'yu tavandan sakıtacak başka bir güçlü adama ihtiyaçları vardır; walter bu işi simpson'ın yapmasını ister. elizabeth cinsel cazibesiyle yükseklik korkusu olan simpson'ı işi yapmaya ikna eder. ancak boşboğaz bir adam olan simpson türk istihbaratı için çalıştığını ağzından kaçırıverir. ekip buz kesmiştir, tam soygunu iptal edip geri dönmeyi düşünürlerken walter ufak bir değişiklikle plânlarını uygulamaya karar verir. silah ve bombaları kullanmayacak, müzeyi dıştan aydınlatan deniz fenerini başka bir yöntemle devre dışı bırakacaklardır: elizabeth, yine cinsel cazibesini kullanarak fener bekçisini oyalarken, cedric fenerin çarklarını yavaşlatacaktır. kendilerini akşama kadar sürecek bir yağlı güreş festivalinde gösteren ekip bir fırsatını bularak oradan gizlice ayrılır, arabayı festival alanında bırakarak kapanış saati gelmiş olan müzenin içine gizlenirler. hazine bölümüne tavandan girerek hançeri sahtesiyle değiştirirler (filmde bu nefes kesen yüksek teknolojili soygun sahnesi tam yarım saat sürer). hançer, o gece yunanistan'a geçecek olan panayır konvoyundaki joseph (joseph dassin)'e teslim edilir. panayırda sergilenen tarihi şahsiyetlerin mankenleri arasında bir de padişah mankeni vardır ve hançer onun göğsünde gümrük polislerinin gözleri önünde hiç şüphe çekmeden yurt dışına kaçırılacaktır. değerli hançer ülke dışına doğru yol alırken, sözde turist ekibi de polise başvurup kendi arabalarında tesadüfen silah ve bomba bulduklarını ihbar edecekler, suikast filan gerçekleşmediği için de rahatça ülkelerine geri dönebileceklerdir. ancak bu sırada hiç hesapta olmayan bir şey gerçekleşir ve soygun sırasında açılmış olan pencereden içeriye giren bir serçe uçarak gelip hassas zemine konunca, tüm kentte alarmlar çalmaya başlar. zeki bir polis olan ali tufan, önünde duran birkaç ipucunu hızla birleştirir ve durumu derhal kavrayarak karşısında sakin sakin oturan soygun ekibine tutuklandıklarını bildirir (binbaşı ali tufan: "niçin burada olduğunuzu şimdi anlıyorum", simpson: "gerçekten mi efendim?", tufan:"evet bay simpson, küçük bir kuş söyledi" ve binbaşı tufan filmin başından beri sürekli taktığı kara gözlüklerini çıkartır). joseph de sınır kapısında tutuklanır hançer ait olduğu yere geri getirilir.

    filmin müziği
    filmin müziğini ünlü yunan besteci manos hacidakis yapmıştı. hacidakis, aynı yıl (1964) metin erksan'ın susuz yaz filminin de müziğini yapmıştı. 1984'te peter ustinov'un hem yönetip hem başrolünü oynadığı, yaşar kemal'in eseri memed my hawk (ince memed)'in de orijinal müzikleri hacidakis'e aittir.

    film hakkında notlar
    - 1965 yılında "arthur simpson" rolü ile peter ustinov "en iyi yardımcı erkek oyuncu akademi ödülü"nü yani oscar'ı aldı.
    - filmin dış sahneleri istanbul'da gerçek tarihi mekânlarda çekilirken, iç sahneleri fransa'da studios de boulogne, boulogne-billancourt, hauts-de-seine'de çekilmiştir. filmin bazı önemli sahneleri üsküdar-beylerbeyi'ndeki tarihi mabeyinci faik bey yalısı'nda çekilmiştir.
    - filmin yağlı güreş sahneleri, o zamanki şükrü saracoğlu stadyumu'nda çekilmiştir.
    - topkapı filmi, çevrilmesinin üzerinden 50 yıldan fazla zaman geçmesine rağmen anketlerde halâ tüm zamanların en güzel serüven filmleri arasında yer almaktadır. türk makamları, zamanında filmin çekimine çok güçlü şekilde destek vermiştir. zaten filmde türkiye ve türklere yönelik olumlu mesajların çokluğu, tarihi mekânların bolca kullanılması ve filmdeki çok uluslu ünlü kadro, filmin bir nevi kültürel propaganda aracı olarak uluslararası kamuoyunda halâ türkiye'yi başarılı bir biçimde tanıtabilmesindeki sırrı açıklıyor.
    - elizabeth lipp rolünde izlediğimiz melina mercouri ile bu filmin yönetmeni jules dassin, 1966 yılında evlendiler ve 1994'te mercouri'nin ölümüne kadar evli kaldılar. jules dassin, 31 mart 2008'de öldü. melina mercouri, 1977'de yunanistan parlamentosuna seçildi ve kültür bakanlığı da yaptı.
    - filmde kullanılan orijinal fikirler, yıllar sonra mission impossible (görevimiz tehlike) serisine esin kaynağı olmuştur.
    - joseph rolündeki joe dassin (1938-1980), jules dassin'in oğludur ve fransa'da çok ünlü bir şarkıcıdır. "bip bip", "l'été indien" ve "aux champs-èlysées" gibi şarkılarıyla tanınır.
    - 1952 yılında yönetmen edward dmytryk'in adını vermesi üzerine, jules dassin de birçok sanatçı ile beraber "amerikan aleyhtarı aktiviteleri soruşturma komisyonu"(huac)'nda soruşturmaya uğradı. ismi "hollywood kara listesi"ne alınınca, fransa'ya göçmek zorunda kaldı. ama orada, amerika'da olduğundan çok daha fazla ün kazanacaktı.

    imdb.com - http://www.imdb.com/title/tt0058672/

    wikipedia - https://en.wikipedia.org/wiki/topkapi_(film)

    vikipedi - https://tr.wikipedia.org/wiki/topkapı_(film)

    trailer - https://www.youtube.com/watch?v=giv4-gnkepg

    full movie - https://www.youtube.com/watch?v=c2uafaaj-pq

    --- spoiler ---
  • istanbul'a gelen yabancıların çoğunun topkapı sarayı'na gitmek isterken kendilerini buldukları semt..
    (bunu yapmış 3 ayrı yabancı arkadaşım oldu, ondan biliyorum..)
  • istanbul'un göbeğinde sur manzaralı çok ama çok güzel yeşil bir alan elde etme şansı varken belediyenin şu anda ne yapmak istediğini kendisinin de bildiğini sanmadığım semt. istanbul eski istanbulken, şehiler arası otobüs terminali bu semtte iken bir ulaşım merkezi olması anlamlı olan ancak şu an itibariyle niçin o dev minibüs garını diktiklerini 50 metre ara ile aynı camiden 3 tane yaptıklarını mezarlık tarafından kalan anfi tiyatro nun yanındaki o tek katlı binaların varlık sebebini çözebilmiş değilim. üstelik hilikat garibesi gibi bir de dev havuz vardır dünyanın en büyük kavşağının ortasında ancak ulaşabilmek için otobüsten veya minibüsten veya tramvaydan indikten sonra kavşağı yürüyerek geçmeniz gerekir.
  • yer yer berbat yer yer idare eder bir semttir. istanbulun yerlileri eskiden burda yaşarken günden güne berbatlaşmasıyla burası istanbulun yerli halkı tarafından terkedilmeye başlamıştır. şu anda buradaki insanların çoğu doğudan göç etmiş insanlardır, kiminin kebap salonu vardır,kiminin oteli.. eresin ve holiday inn burada bulunmaktadır. kaçak arabalar buralarda bulunur.. bıçaklama olayları olur..zenciler 20 ytl ye nokia 6610 falan satarlar.. yine de kişi belasını aramadığı sürece kimse kimseye bulaşmaz. iki film birden gösteren pornocu sinemayla aşırı dinci kuruyemişçi yanyanadır, turistlere rastlamak çok büyük olasılıktır bir kısmı eresinde kalır bu yüzden rastlanır ama asıl rastlama nedeni topkapı sarayını görmeye gelmeleridir, tabi ki boyunları bükük ayrılırlar buradan.

    öğrenci evleri çoktur.doktorlar..dişçiler..hatta iktisatçılar* buralarda ikamet ederler, 24 saat açık bir büfesi vardır kale içinde, gündüzleri ilkokul öğrencileri tarafından istilaya uğrarken gecenin bir yarısı üniversite öğrencileri tarafından istilaya uğrar*. buranın demirbaşı olan sağlam içici abilerimiz vardır,her zaman sarhoşturlar, hayatları ülkenin içinde bulunduğu durumu tartışmakla geçer ki mantıklı konuşurlar aslında.. dinlemek lazım sözlerini.basketbol milli takımının bir zamanlar pivotu olan kişinin burada kahvesi bulunur, duvarlarında resimleri hala durur, maç izlemek için ideal, hoş muhabbet bir mekan.. eresinin karşısındaki sokakta kız yurdu vardır, bazı arkadaşlar orda kalır*. son olarak taksim, beşiktaş, göktürk köyü otobüslerinin kalkış noktasıdır ve ulaşımı kolay bir semttir.
  • 28t beşiktaş-topkapı otobüsüyle gidilir.bol miktarda kız öğrenci yurdu bulunan semt.akşamları binaların yukarlarını kesen delikanlılar görünmesinin sebebi de budur.
  • 1964 amerika yapımı bir macera filmidir.

    senaryosunu casus romanları yazarı eric ambler'ın 1962 tarihli the light of day adlı romanından monja danischewsky'nin uyarlayıp yazdığı filmin yapımcılığını ve yönetmenliğini jules dassin yapmıştır.

    önemli rollerinde melina mercouri, peter ustinov, maximilian schell, robert morley ve akim tamiroff oynamıştır. ege ernart, senih orkan ve danyal topatan gibi türk sinemasından oyuncular da yer almıştır.

    çekimlerinin tamamının istanbul'da gerçekleştirildiği filmde, uluslararası bir hırsızlık çetesinin topkapı sarayı müzesi'nden kıymetli bir hançeri çalmak üzere geliştirdikleri zekice soygun planını uygulamaya koyarken, türk istihbaratı ile aralarındaki kedi fare oyunu anlatılmaktadır.

    peter ustinov, arthur simpson rolüyle en iyi yardımcı erkek oyuncu akademi ödülü'nü kazanmıştı. ustinov ve melina mercouri aynı zamanda altın küre ödüllerine de aday gösterilmişlerdi.
  • trafiğin yoğun olduğu saatlerde otobüs durağında beklemek kalıcı işitme kaybına neden olabilir. yıllardır çokça toplu taşıma aracı kullandım, her türlü durakta bekledim, böyle gürültü görmedim. kulaklıkla müzik dinlerken ne çaldığını anlayamayabiliyorsunuz.
  • bir zamanlar istanbul'un başladığı ya da bittiği yerdi. surlardan sonrasında köyler vardı. bugün dev inşaat projelerinin yapıldığı esenyurt, bahçeşehir gibi yerlerde köy bile yoktu. bildiğin ormanlıktı burası. istanbul halkı buralara avlanmaya giderdi.
hesabın var mı? giriş yap