• askeri videolarda denk geldikçe garip hissettiren durum.

    tam otomatik silahlarda kullanılan mekanizma benzeri bir dolum mekanizması toplarda ve tanklarda neden kullanılmamakta? belki hiç tank görmediğim için algılayamıyorumdur ama çoğu videoda tankın içinde dolum yapmak için bir personel var ve el ile tank mermisini alıp dolduruyor. aynı konu toplar için de geçerli ki çok daha fazla personel kullanılıyor ve o ağır mermileri bir yerden bir yere götürmek de haliyle biraz vakit alıyor.

    aynı dolum prensibi (geri tepmeden elde edilen enerji kullanılıyor sanırım) top ve tank mermişerinde de kullanılmıyor?

    edit: t72 tankının otomatik bir sisteme sahip olduğumu gördüm şimdi ama çoğu videodaki farklı tanklarda ve toplarda karşılaşmadım. mantıken hem dolum hızı açısından tüm tankların bu sisteme sahip olması gerekmez miydi?

    edit: bunun teknoloji ile alakası olduğunu sanmıyorum çünkü yeni sayılabilecek m1a2 abrams tanklarında da elle dolum var. t-72 ise görece daha eski bir sovyet tankıymış sanırım ama gördüğüm kadarıyla bir asansör yardımıyla mermiye kaldıran ve pistonla iten basit bir sistem ile otomatik dolum yapabiliyordu. saniyedeki atış hızını yükseltmek varken abrams tanklafı neden elle doluma devam ediyor anlaması güç.
  • simdi birazdan topcu napolyonlar gelecek ve sana agzinin payini verecek karsim merak etme.

    t: sitem iceren tespit-baslik.
  • askerde tankçıydım. şöyle bir durum var.
    tanklarda silahlardaki gibi tek bir mermi yok.
    tank tahrip, personel tahrip vb mermiler var.
    tank tahrip mermileri de kendi içinde vurmayı düşündüğünüz tankın zırh tipine göre seçim yapmanız gerekiyor.
    sabot, heat, apsds gibi mermiler var örneğin. her birinin kullanım alanı farklı. gireceğiniz çarpışmaya göre de bunların miktarını belirlemelisiniz. savaşta koşullar sürekli değiştiği için belli bir standart mermi yüklenimi yapmanız mümkün değil.

    ek bilgi: bazı modern tanklar için bu sistemin kullanıldığı doğrudur. ancak yine de bir tank komutanı için doldurucunun önemi büyüktür.
    doldurucunun yeri doldurulamaz.

    ben şahsen o konuda bir bilgisayara güvenmek yerine doldurucuma güvenmeyi tercih ederim. bilgisayar
    abrahams tankın üstüne tank tahrip yerine personel tahrip mermisi fırlatacagı tutar. sonra ölümlerden ölüm beğen.
    tankla ilgili şu sözü hiç unutmam.

    görürsen vurursun, görülürsen vurulursun. vurulursan ölürsün.
  • üstte bir açıklama yapılmış olsa da henüz tatmin olmadığım durum.

    şöyle ki, bazı tanklarda kullanılan bir sistem bu. japon tanklarında ve sovyet tanklarında görmeme rağmen özellikle nato tanklarında yokmuş gibi duruyor. verdiğim örnekteki t-72 bir sovyet tankı ve oto-loader olarak geçiyor. aynı şekilde japon type-90 tankları da yanılmıyorsam otoloader. oluyor yani demek ki.
  • doğru olmayan iddiadır. yerli ve milli t-155 fırtına k/m obüste bile elektrikle çalışan ve elektonik olarak kontrol edilen otomatik mermi doldurma sistemi mevcuttur ve bu sistem sayesinde obüs; ani atış için 15 saniyede 3 atım ve sürekli atış için dakikada 2 atım gerçekleştirebilmektedir.

    t-155 fırtına obüs
  • her askeri problemde olduğu gibi sadece bir tercih meselesidir.

    otomatik yükleme mekanizmaları 2. dünya savaşı sonrası ortaya çıkan mekanizmalar. tasarım amacı da tank içindeki mürettebatın sayısını azaltmak, tank vurulduğunda yaşanabilecek kayıpları en aza indirmek ve çok daha hızlı bir şekilde topu doldurup daha fazla atış yapabilmek.

    otomatik yükleme mekanizmalarının en büyük avantajı sistemin bir insana göre çok daha hızlı yükleme yapması ve tankın 1 dk. içinde daha fazla atış yapabilmesine imkan sağlaması. ayrıca mekanizma sayesinde tank mürettebatından 1 kişi eksiltme ve bu 1 kişi için gerekli olan alanı ve hacmi azaltıp tankı daha da ufaltma şansınız oluyor. bu tasarruf sayesinde tankın ağırlığı da azalıyor ve hareket kabiliyeti artıyor. ayrıca tasarruf edilen bu hacim ve ağırlık sayesinde tankın kendini koruma kabiliyeti için gerekli ekipmanı tanka daha kolay ekleyebiliyorsunuz.

    dezavantajları da var elbette.

    otomatik yükleme mekanizması arıza yaptığında ya da çatışma sırasında bozulduğunda mermilere ulaşmada ve yüklemede sorun oluyor çünkü 1 kişi eksiksiniz. ayrıca bu tip mekanizmalarda "genelde" mermiler taretin alt tarafında ya da arka bölümünde hep birlikte bulunduğu için tek bir darbenin buraya isabet etmesi halinde mürettebatın kızarması (bkz: cook-off) durumu yaşanıyor ve genelde taret kopup tanktan dışarı uçuyor ya da bir alev şelalesi tankı içeriden kavuruyor. bu olayı otomatik yükleyicili ve mühimmat deposu taretin hemen altında olan sovyet tasarımı tankların sıklıkla kullanıldığı iran-ırak savaşı, körfez savaşı görüntülerinde görmüşsünüzdür. mesela t-72 bu konuda bayağı sabıkalıdır. şu meşhur görüntüye bakarsanız 58'inci saniyede tankın sol arka tarafından gelen antitank roketinin ( görsel ) doğrudan taretin altında olan mühimmat deposuna girdiğini ve 1:05'de de mühimmatın komple tutuşması olayına neden olduğunu görebilirsiniz. işte otomatik yükleyici sistemin en kötü tarafı budur. manuel yüklemeli topa sahip tanklarda da elbette benzer bir durum olabilir fakat bu tip tanklarda mühimmat tankın birkaç farklı yerine dağıtıldığı için bu ihtimal daha düşüktür.

    neticede başta da dediğim gibi bu bir tercih meselesi. olay sizin tasarım ve değerlendirme kriterlerinize göre değişir.
  • en önemli nedeni mühimmatların ve ateş görevlerinin çeşit çeşit olmasıdır. aşağıda yazacaklarım 155mm obüsler için geçerlidir, 105mm çekili obüslerde durum daha farklıdır.

    topçu mühimmatları üç parçadan oluşur; tapa, mermi ve imla. görevin ve hedefin durumuna göre bu üç değişken farklı kombinasyonlarda kullanılır. görevler ise bir topun atış görevi üstlenmesinden başlayarak tüm topçu bataryalarının da aynı anda görev üstlenebileceği şekile kadar varyasyonludur.

    topçuluğun gerisinde büyük bir matematik aklı vardır. atışlar hesap kitaplar sonrasında bazı rakamsal veriler şeklinde atış yapacak bataryaya verilir. yapılması gerekenler ise fırtına obüsü harici tamamen elle yapılır, ki fırtınada dahi personele ihtiyaç vardır.

    uzatmadan basit bir şekilde anlatayım. silahta kurşunlar standart barut hakkı ve mermi çekirdeği ile doldurulur. kurşunu sıktığınız zaman gideceği yer, menzili vs bellidir. topçu unsurları ise 100 mt mesafe ile 40 km mesafe arasında atış yapar. yaptığı atışı parabolün en tebe noktasında mühimmatın patlayabileceği şekilde kurgulayabileceği gibi hedefin 10 metre üstünde paralanmasını da sağlayabilir, bazı durumlarda ise hedefle temastan birkaç saniye sonra paralanmasını bile sağlayabilirsiniz. standart bir 155mm mühimmatı 48 kilodur, bu boyutta bir merminin bu mesafeler arasında atışını gerçekleştirebilmesi için barut hakları her seferinde ayarlanmalıdır. paralanacağı veya patlayacağı yeri tapada ince ayarla ayarlanması gerekmektedir. tahribat, sis, aydınlatma ve bunlar gibi farklı mühimmatların hangisinin bir sonraki atışta kullanılacağı da belli değildir. sonuç itibariyle sıralısistem bir şekilde mühimmatları namluya sürmek imkansız olmasa da çok ama çok anlamsızdır.

    mühimmatın 48 kilo olduğundan bahsetmiştim, bu ağırlıkta ve büyüklükte mühimmatlardan kundağı motorlu obüsler tek seferde 30 civarında taşır. fırtına gibi obüsler için poyraz mühimmat araçları vardır ki onların da taşıyabildiği mühimmat sınırlıdır. sonuçta 30 mühimmatı elle yüklemek kadar doğal bir şey yoktur.

    gelelim en önemsiz nedenlere.
    çoğu obüste mühimmatı namluya sürecek sistem bulunur, ancak çalışma mantığı nedeniyle çok hassas değildir. mermi el yordamıyla namluya sürüldüğünde yive oturduğunu hissedersiniz, otomatik sistemlerde oturmayabiliyor, oturup oturmadığını anlamak da pek mümkün olmuyor. ayrıca toplar çok dik açılarda atış gerçekleştirebiliyor, bazı açılarda sistem düzgün çalışmıyor. şu videoda çok daha gelişmiş bir teknolojiye sahip olan fırtına obüsün mermiyi namluya nasıl yüklediğini görebilir ve aslında çok da teknolojik bir sistem olmadığını anlayabilirsiniz.

    şuraya da o güzel topçu marşını koyalım.

    emekli topçu yedek subay bildirdi :)
  • otomatik toplar daha narin olduğu için bir tercih meselesidir. otomatik top eğer tank için konuşuyorsak dakikada aşağı yukarı 4 mermi fazla atar ancak vuruldu mu mürettebatla beraber yamulur, çalışmaz. manuel öyle değildir, değer kıymet bilir. yavaştır mavaştır ama mürettebata güven verir (bana verirdi herhalde en azından diye tahmin ediyorum.)
    otomatik tanklar da mürettebat bir eksiktir, üç kişidir. bu tanklar doğu tanklaridir ve aynı zamanda halka "bakın hele bakın, insansız tank yaptık daha n'apalım" deme potansiyelini de verdiği için nato üyesi olmasına rağmen kullanan/kullanmayı planlayan başka üçüncü ülkeler de yok değildir (biri çok yakında). nato ise zaten dediğim gibi dört mürettebatla eski usul çalışır, manueldir. ha reklamı çok yemez, ayrı mevzu.
  • evet ya çok garip değilmi
hesabın var mı? giriş yap