toplu
-
çorumda, "pencere"ye verilen addır. "toplunung önüngde durma yavrum, yaarnınga yel girer." kullanımında olduğu gibi. yani, pencerenin önünde durma yavrum cereyan yapar sırtın tutulur, denmektedir.
-
iç anadoluda (bkz: pencere) anlamında kullanılan kelime.
topluyu kıyıla —-> camı aç anlamına gelir mesela.. -
top sahibi olan, topu elinde tutan
-
masanızın üzerindekileri yan yana-diyagonal filan değil de üst üste yerleştirirseniz toplu olmuş oluyor... derli toplu derler ya...
bi de üstü olan manasına gelen toplu var, tezati durum için (bkz: topless) -
silah kronolojisinde, altipatlar sinifinin bir diger adi.
-
(bkz: topsuz)
-
aynı zamanda diyarbakır'ın çermik ilçesine bağlı bir köy.
-
türk insanı için lanetli bir kelime. nereye ilişse kabir azabı.
toplu taşıma olarak çıkar karşımıza bildiğin işkence, toplu oyunlar olarak gelir ya heyecandan götürür adamı ya sıkıntıdan. -
kürt kültürü veya sosyolojisiyle (antropoloji mi diyelim?) ilgili dikkatimi çeken bir taraf; genetik ve dilsel soyları bireyselliğin zirvesi olan avrupa ile akraba olduğu halde kürt davranış kodu daha çok türklerin sürü davranışına benziyor. tabii, aynı başlık farklılaşma bakımından da incelenmeli: kürtlerin toplu davranış özellikleri türklerin toplu davranış özelliklerinden nasıl farklıdır?
şeytan iknada (ve tuzakta) gizlidir. tanrının zorlaması daha beklendik. şeytan bireysel çalışır, hiçbir dileği geri çevirmez. en yaratıcı ve umutlu yanımızla pazarlığa oturur. toplu yapılan, toplumsal olan yolculuk ve histeri.
"toplu kısarak ve kaslı bedenini lenehan beğenerek süzdü. yüzünde, tombul kırmızı yanaklarında ve utançsız gözlerinde dobra dobra, biraz da kaba saba bir sağlıklılık görülüyordu." james joyce - dubliners (iki çapkın*)
"ama görüldüğü üzere ev mutluluğumun bir parçası, her şey sessiz: banyo, mutfak, salon, diğer üç oda; toplu yaşanan evlerdeki gibi gürültü, cinsel şehvet, bedenlerin ahlaksız talepleri, daha fazla bastırılamayan arzu ve istekler, her kuytu köşede, her mobilya arkasında uygunsuz, gelişi güzel şeylerin, yasak ilişkilerin yaşandığı, gayrimeşru çocukların dünyaya getirildiği, bütün bunların sürekli, vahşice, sabaha kadar, insanı nefessiz bırakan bir izdihamla her cumartesi yaşandığı gibi bir ev değil, senin mahallendeki sessiz, sakin pazar günlerinin yaşandığı yer gibi bir ev burası." franz kafka - briefe an milena
(bkz: toplum), topluca
(bkz: toplamak), toplantı, toplandılar, toplanmak, toplaşı
(bkz: toplu seks)
(bkz: toplama kampı/@ibisile) -
zayıf olmayan ama yağ kütlesinin vücudun belirli bir noktasında toplanmamış olmasından ötürü şişman da diyemeyeceğimiz, yağları vücudunun geneline dengeli yayılmış olan kişileri nitelendirebilecek sıfattır.
bu kişiler uzaktan bakıldığında kaslı gibi görünebilse de hareketleri esnasında görünen bölümlerinin normal bir kas kütlesine göre daha oynar olmasından kas olmadığı anlaşılabilmektedir.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap