• hayvanın birisi gelip de ayakta kadını rahatsız etmesin, fortçuluk vs. yapmasın diye de yapılabilir. maalesef az değil bu insanlık dışı varlıkların sayısı. böyle bir toplumsal alışkanlık geliştirilmesiyle sizin eşiniz, sevgiliniz kardeşiniz veya annenize de bir başkası toplu taşıma aracında yer verilecek ve aramızdaki hayvanların hayvanlıklarından kendimizi korumuş olacağız. bir nevi koruma içgüdüsüyle yapılmış harekettir, işgüzarlık falan değildir.
  • metrobüs hariç yapmaya çalışılan şeydir. metrobüse binen kadın erkek farketmeden yer arsızı olduğu için bu sabah bir hanımcağızla yer kavgasına tutuştuk misal 1 metreyle ben kazandım. çantasını koltuğa atmaya çalışıp yer tutmaya kalkarsa gider o çantanın üstüne otururum arkadaş.
    ama minibüste, belediye otobüsünde, özellikle halk otobüsünde itinayla yer verilmelidir.
  • hiç şahit olmadığım durum. kuzum siz hangi toplu taşımaya biniyorsunuz? benim bindiğim tuzla - acıbadem arası otobüste, bildiğin iteklenme suretiyle oturacağım yerden olduğum bile oluyor.
  • kadının bazı insanların gözündeki durumunun farklı olmasından kaynaklanır. böyle bir durumda kadına yer veren kişinin bunu neden yaptığını anlamak zor, anlamaya çalışmak gereksizdir. öyle uygun görmüştür, içinden öyle gelmiştir ya da ne bileyim bir durak sonra inecektir.
  • centilmenlik, kibarlik, insanlik, nezaket, vb. kavramlara dair saygisini kaybetmemis bir iki kisinin turlerinin son ornekleri olarak hala yaptiklarina sahit oldugumuz nostaljik hareket.
    kadinlara aciz olduklari icin degil, erkeklerden daha asagi olduklari icin de degil, degiller cunku, fakat bir saygi ifadesi olarak yer vermenin gerektigini bilmekle alakali bir gelenek. misafir geldiginde ayaga kalkan, evin sahibi baslamadan yemege baslamayan, sofrada bir aile olarak oturmaya kiymet veren, belki de cok turk filmi izlemis bir nesil artik kayboluyor, ve bu neslin olmeden once son nefesinde yaptigi hareketlerden birisi de kalabalik ve rahatsiz toplu tasima araclarinda kendisinden daha cok baskalarinin iyiligini ve guvenligini onemseyerek bu kisilere yer vermek. bencilligin ziddi olan bu hareketi anlayamayan, ya da 'ben erkeklerle ayni degerdeyim demek ki bana centilmenlik asla yapilamaz' diyen kisiler de var elbette. ilginc olan su ki, aslinda verilen degerin esas gostergesi bu sicak ve nazik hareketler. ve bu hareketler bazen hakaretlerle karsilanabiliyor.
    bayana, cocuga, yasliya yer vermek, onlari aciz gordugunuz icin degildir. onlara duydugunuz saygi ve sevginin gostergesidir. nezaketten utanan, birbirine kapiyi tutmayan, birbirine yer vermeyen, tuhaf bir nesil yetisiyorsa, onlara bu gorgu ve saygiyi ogretmeyenlerde, ya da baskiyla zorla kabul ettirmeye calisan, mantigini anlatmayanlarda hata var.
    en kotusu de, kadinlarin erkeklerle esit olduklarini boyle kucucuk ince hareketleri yokederek gosterdiklerini iddia edenler. gercek esitlik, ayni ise alinabilmek, ayni maasi alabilmek, ayni degeri ve saygiyi insan olarak gorebilmek. yoksa bir bayana yer veren erkek ona 'sen asagisin' demis olmuyor. onu taciz eden, ona laf atan, onu isyerinde sus bebegi olarak gorenler esas asagiliyorlar, ve malesef bu kisilere esitlik adina karsi cikilmiyor.
    bir kadina yer vermek, bencillikten uzak, saygili bir harekettir. kimseye hakaret ya da yavsamak anlamina gelmez. esas yavsayanlar orada, o otobusun icinde, kadinlar ayakta kalsin da taciz edebilelim diye bu tur nazik hareketlerin kokunun kurumasini bekleyenlerdir.
  • şimdi yer veriyorum, kesin birazdan sevişiriz, kaygısı ile yapılmadığı sürece olabilir. ama çok az böylesi.
  • centilmence bir davranıştır.

    kadın - erkek eşitliği ile filan alakalı olmayıp, çok da önemli değildir. yapılırsa kibar bir davranış olarak algılanıp yapılmazsa vay ne kaba adam dedirtmeyen, üzerinde ciddiyetle durulması manasız bir durumdur.

    ama karnım burnumdayken ve ayakta gitmek zorunda kaldığım neredeyse bütün otobüs yolculuklarında bana yer verenlerin kadınlar olması da ayrı bir tespit konusudur. yanında dikildiğim ve hamile göbeğim neredeyse burnuna değen adamların kafalarını çevirip camdan dışarıyı izlemesi bana kadın - erkek eşitliği ve kadın - öküz ilişkisi hakkında oldukça önemli tecrübeler kazandırmıştır.
  • kadınların eşitlik anlayışına cevaben yapmak istemesem de yaşça kendimden büyüklere karşı sunmaktan çekinmediğim kibarlıktır.

    ankara metrosunda yanımda oturan orta yaşın altında iki bayan konuşurken kulak misafiri olmuştum. kadınlardan birisi geçenlerde metroya binen yaşlı bir amcaya yer verdiğini, yaşlı amcanın da iki istasyon sonra metroya binen genç ve hoş bir bayana yer verdiğini gülerek anlatmıştı.

    ayaktaki yolcuya yer verme geleneğinin sadece yaş ve terbiye ile değil biraz da libidoyla ilintili olduğunu anlamış olduk!

    (bkz: 94 yaşında gecede üç kere seks yapan adam)
  • kütahya'da yurtça 2006 yılında vaz geçmiş olduğumuz eylemdi. nedeni de yer verdiğimiz kadınların bizlerden öcü gibi kaçıp bi hallere girmeleri, o yerleri sanki kendilerine ait hissetmeleri idi.
  • konyada teyzelerin homurdanmalarından isteyerek değil de yapmak zorunda kaldığımı düşündüğüm eylem. yok zaten vermeyen tiplerden değilim, vermeyip te ne yapçaz, homurdanmasanız da vereceğiz size yer de, vermek zorundaymışız gibi baskı yapmak, oturdukça suç işliyormuşuz hissini oluşturmak, homurdanmanızı duyan herkesin o delici bakışlarını üzerimize üzerimize çekmeniz neden. şeytan kalkma diyor bi taraftan, diğer taraftan da mantık 'ver lan nolcak, burası konya bak sikiverirler götünü' diyor. gözünü sevdiğim mantık yine galip tabi. neyse yeri veriyoruz da arkadaş bi teşekkür edin ya, yok hak getire, bırak teşekkürü oturduktan sonra hala daha homur homur bişiler diyorlar. sanki mecburmuşuz da geç kalmışız da kendilerini mağdur etmişiz hissi bu kez de. hep bi daha vermeyeceğim diye söz veriyoruz kendi kendimize ama her seferinde yine veriyoruz, dediğim gibi mantık hep galip.
    edit:sözlerim tüm konya halkı için geçerli değildir, hep bana denk gelenleri kastettim burada. yoksa hayatımın en güzel dört senesini geçirdiğin canım konyama laf çarpmış gibi görünmek asla istemem.
hesabın var mı? giriş yap