• (bkz: sosyoloji)
  • sosyolojinin temel taşı.

    öyle ki bir toplumun normları neyse, toplum onu olağan görür, hatta doğru kabul eder.

    örneğin, bir toplulukta içki içmek normal bir şey olarak algılanıyorsa, bu olağan bir şeydir, içki içen kabul görür, dışlanmaz, içki içmek yanlış bir şey olarak algılanmaz. içki içmek, islamda günahtır. ama bazı toplulukların normlarına uyar. kabul görmüştür. normal karşılanır.

    ya da iğrenç-aşağılık bir fiil olsa da kızları diri diri gömmeyi bile olağan olarak algılar. kabul görür, yadırganmaz, yanlışlanmaz çünkü toplumun psikolojisinde yer edinmiştir. tecavüze uğrayanda suç arayan zihniyette toplum psikolojisinin araştırma alanıdır.

    bir başka örnek verecek olursak eğer bir toplumda herkes çıplak dolaşıyorsa, çıplak dolaşmak olağan bir şey olarak algılanmaya devam eder. toplum tarafından yanlışlanmaz, doğrulanır, kabul görmüştür. çıplak gezen yadırganmaz, çıplak gezene ters ters bakılmaz. nudistler bir arada birbirini yadırgamadan, ayıplamadan rahat rahat yaşar. çıplak gezmek de kuran'a göre günahtır. göğüs dekoltesi ya da donla dolaşmak da günahtır, ama kitleler bir arada plajda donla durunca bu olağan karşılanır, kimse yanlış bir şey yapıyor diye algılanmaz, kimse kimseyi ayıplamaz, normal bir şey görür, çünkü toplumun psikolojisine öyle algı yerleştirilmiştir; ama çarşıda kimse donla dolaşmaz, donlu fotoğrafını facebooka koymak istemez. toplumun psikolojisine bir şeyi yerleştirmek için kitlelerin yapıyor oluşu, elle tutulur bir çoğunluğun uygulaması yeterlidir. zina da bu yüzden bazı topluluklar için kabul görür.

    yalnız unutulan bir şey var ki, toplumun normal karşıladığı şeyleri uygulamak aslında doğru olmayabilir.

    toplumun normlarına uygun hareket ediyor olmak, bizi o toplumda normal yapsa da iyi insan olmamıza yetmez.

    dahası toplumun kabul gördüğü şeyler, allah'ın dini ile uyuştuğu anlamına gelmez.

    birisi biz donla sokağa çıktığımızda, içki içtiğimizde, zina yaptığımızda, bu tarz fiillerimize ayıp demese de, kötü bir şey demese de, bu sadece toplumun kabul görmesi, sindirmesi ile alakalıdır.

    aklı başında olan ve gerçekten topluma aykırı olan bir birey ise, toplumun algısından bağımsız hareket eder. toplumun kabul gördüğü, olağan gördüğü her şeyi yapmaz. toplumun her sindirdiğini sindirmez. işte gerçek aykırılık budur. aykırılık erkek olup kulağa küpe takmakla olmaz, ya da kadın olup fileli çorap giymekle de olmaz. toplumdan aykırı düşünmek, aykırı yaşamak demek, toplumun uygun gördüğü ya da olağan gördüğü sınırların dışına çıkmak demektir. yamaç paraşütü yapabilmek demek değildir. aykırılık hanif bir karakterle olur. ibrahim peygamber kuran'a göre hanifti. içinde olduğu toplumun tam tersiydi. onların olağan gördüğünü olağan görmedi. kabul ettiğini, etmedi. toplumun içine sindirdiği pislik şeyleri benimsemedi. yanlışlarını olağan ya da normal görmedi.

    islam dini de kitlelerin yanılabildiğini, çoğunluğun peşine takılmamamız gerektiğini, güdülen çoban olmamamız gerektiğini öğütleyerek aslında bizi toplum psikolojisinin esaretinden kurtarır.

    bize gerçek doğruyu, olağan olması gerekeni toplumumuz ya da anne babamız, mahallemiz, yakın olduğumuz arkadaş çevremiz değil; ancak üstün olan islam öğretebilir.

    toplum psikolojisi, ya da toplumun normları değişebilir. aynı zaman diliminde, mekana göre bile değişebilir.
  • bozuktur.
    dayatmaların, kötülüklerin, çıkarların, kavgaların arasında kalmış bir toplumdan bekleneceği gibi.

    farklı değerlere sahip, farklı doğruları olan, farklı kültürlerin birleştiği melez bir toplumuz. tek ortak noktamız bozuk psikolojilerimiz
  • gittikçe kötüleşmekte olandır. çevremde bir tane sağlam insan kalmayacak gibi.
  • ortaya çıkan kötü bir şey örnek olur. mesela:
    -istek şarkısından dolayı şarkıcı öldürüldü, tüm toplum ayağa kalktı, ama akabinde bu tip hadiseler artmaya başladı.
    -trafikte arabadan inip kavgaya tutuşanlar, ölümcül darbeler alanlar sosyal medyada dolaşmakta, ama bu tip hadiseler daha da artmaktadır.
hesabın var mı? giriş yap