• ilkel komunel toplumda* dinin ilk biçimlerinden birisi. bir sembol veya bir insan, bir grup... totem seçilerek kutsal sayılır kısaca.!
    kuram ilk olarak 18. yüzyılda john long tarafından kullanılmıştır.!
  • insan ile hayvan ve bitki gibi doğal nesneler arasında bir akrabalık ilişkisi ya da gizemli bir bağ bulunduğu inancına dayanan düşünce ve davranış sistemi.
  • biz turkler'in en eski dinlerinden bir tanesidir.
  • ''toplumsal olduğu kadar dinsel bir sistemdir. dinsel cephesinde bir kimseyle totemi arasında karşılıklı saygı ilişkisinden, toplumsal cephesinde de boy üyelerinin birbirlerine ve diğer oymaklara karşı borçluluk ilişkilerinden ibarettir. totemizmin daha sonraki tarihinde bu iki cephe birbirinden ayrılmaya doğru bir eğilim gösterir; toplumsal sistem genellikle dinsel sistemin izlerini yaşatır ve buna karşılık totemizm üzerine kurulu toplumsal sistemin kaybolduğu ülkelerin dininde totemizmin arta kalanları yaşar. totemizmin kökeni konusundaki bilgisizliğimiz karşısında, bu iki cephenin başlangıçta nasıl birbirine karışık bir durumda olduğunu kesin olarak söylemek olanaksızdır. fakat genel görünümü açısından başlangıçta totemizmin bu iki cephesinin birbirinden ayırt edilebilmesi olasıdır. diğer bir deyişle geriye doğru gittikçe, bir boyun bir bireyinin, totemiyle kendisini aynı türden saymakta olduğunu ve totemle olan ilişkileriyle boy arkadaşlarıyla olan ilişkileri arasında bir ayrılık görmediğini daha aydınlık olarak görüyoruz. dinsel bir sistem olma açısından totemizmi betimlerken frazer, bir boyun üyelerinin, totemlerinin adını aldığını ve aynı zamanda kural olarak bu totemden geldiklerine inandıklarını ısrarla göstermektedir. bu kanı yüzünden ilkeller totem olan hayvanı avlamaz, öldürmez ya da yemezler ve totem eğer hayvan değilse onu hiçbir biçimde kullanmazlar. totem tabuları, totemin öldürülmesi ya da kesilmesi yasağından ibaret değildir; bazen toteme dokunmak ya da hatta bakmak bile yasaktır; birçok yerde totem kendi adıyla anılmaz bile. totemi koruyan tabuların dikine bir davranış, vahim bir hastalıkla ya da ölümle otomatik olarak cezalandırılır.''

    kaynak: totem ve tabu - sigmund freud
  • türklerin en eski inanışlarından biri. kendilerini koruduğuna inanılan bu totemlere ongun da denilir.
  • "birine kırk kere aptal dersen aptal olur" yargısıyla özetlenebilecek dinden çok inanış biçimi. gönüller bir olsun, tek yürek olalım istediğimizi yapalımdır. toplu ayinler olmazsa olmazıdır; ağacın kökleri ve dalları sembol olarak kullanılır: küçük ve çok sayıda kök gövdede birleşir dallara saçılır.
  • totemizmde inanış toplum ruhu şeklindedir, yani bir millet ya da bir kabilenin inandığı şey(bir bitki,bir hayvan) toplumun ruhaniyetini, kutsiyetini yansıtıyor.her kabilenin bir totemi vardır ve bu totemin etini yemek haramdır.bir hayvanın etinin yenmemesi onun kutsallığından ileri gelir totemizmde, islamda domuz etinin haram olması kutsallıktan değil domuzun pis olmasından dolayı yasak, yani islamda bu manada bir totem yok.

    emile durkheim gibi sosyologların görüşüne göre bir toplumun fertleri totemlerine taptıkları zaman, toplumların ruhlarına tapıyorlar, yani bir toplumda herkes aynı şeye tapmakta ve kişi başka bir toplumun ilişkisini, inancını, totemini benimseyemez deniliyor, burda totem ile dini duygunun birbirinden farkını görüyoruz, totem bazı eşyalara, varlıklara, hayvanlara kutsallık atfetmektir onu sadece tek kutsal ruh, din ya da yaratıcı olarak düşünemeyiz, bayrak her millette kutsaldır, değerlidir, manalıdır vaz geçilmez bir totemdir ama kişi bir başkasının bayrağını beğenebilir, hatta benimseyebilir, bu yüzden bir kişi bulunduğu toplumdan başka bir dini, inanışı seçip tercih edebilir, aklının gereğini yapmış olur tabunun değil.

    bu bağlamda düşünülen totemizm, belirsiz güçlere,tabiattaki eşyanın ruhuna tapmak olan ilkel dinlerdeki gibi ortak bir ruhu yansıtmaz sadece zamanla içerisinde "mana" taşıdığına inanılan(türbeye el sürmek, ağaca dilek adamak, nefesi kuvvetli,şifalı diye imamlara,hocalara gitmek) gelenekler totemizmden kalma eşyalara, varlıklara özel bir ruh atfetmekten ileri gelir.
  • bu terimi ilk kullanan john long, terimi kızılderililerin algonkin dilinden türetmiştir. totemizme dair farklı yaklaşımlar var, bunları özetleyecek olursak:

    j.f mclennan: totemizmin animizmin bir uzantısı olduğunu savunur.

    william robertson smith: insanların totemlere, onlardan hayırlı şeyler bekledikleri için inandığını savunur.

    james george frazer: totemizmin ''vahşiler''in gebe kalmada erkeğin oynadığı rolü bilmedikleri yerlerde varolduğunu ileri sürer.

    emile durkheim: totemizmi dinsel yaşanım en ilkel biçimi sayar ve klan ibadetini yansıttığını düşünür.

    bronislaw malinowski: insanların hayatta kalmak için hayvanlar ve bitkiler, özellikle vazgeçilemez önemdeki türler üzerinde denetim kurmaları ve ayrıntılı bilgiler edinmelerinin zorunlu olduğuna dikkat çeken gerçekçi bir açıklamayı tercih eder.

    edward evan evans pritchard: işlevsel faydanın bir açıklama sayılıp sayılmayacağını sorgular. ritüellerin nesnesi en yararsız hayvanlar olabilir, insanlar ile hayvanlar arasında metaforik bir ilişki bulunduğu görülebilir.

    meyer fortes: insanlar ile hayvanlar arasında algılanan ilişkileri, yaşayan insanlar ile ataları arasındaki ilişkilerle bağdaştırır.

    claude levi strauss: insanların, hayvanlar ya da bitkiler arasındaki farklılıklardan, kendi aralarındaki farklılıkları olumlama çabalarında yararlandığı sonucuna varır. hayvanlar ''üzerinde düşünmenin yararlı olduğu'' şeylerdir ve insanlığın sınıflandırma yapma gereği duymasının sadece bir örneğini yansıtır.

    kaynak:sosyoloji sözlüğü
hesabın var mı? giriş yap