• almayı düşünen arkadaşlar için bilgilendirici bir yazı yazmak istedim. zira almadan önce değerlendirilmesi gereken -özellikle maddi- hususlar var. yaklaşık 2 aydır 4x4 hi-cruiser modelini kullanıyorum ve bu yazıda da özellikle bu modelden bahsedeceğim.

    ilk olarak fiyatından başlayalım. şu ara pick-up piyasasındaki hareketlenmeden olsa gerek küçük de olsa bir indirim gelmiş ve fiyatı 116.900tl'ye düşmüş. tabi bu aracın fiyatını değerlendirirken çok önemli bir noktayı bilmelisiniz. normalde 2.8 4x4 bir aracın ötv oranı %145 olması gerekirken, hilux ruhsatta kamyonet olarak geçtiğinden ötv'si %15'dir. yani kabaca türkiye şartlarında ederi 250.000tl olan bir aracı 116.900tl'ye almak mümkün oluyor. şimdi bu işin güzel tarafı. kötü tarafına gelecek olursak bu aracı aldığınız zaman ödeyeceğiniz mtv kamyonet üzerinden değil arazi aracı üzerinden hesaplanıyor. yani bu modelin yıllık mtv bedeli 1.357tl değil 5.797tl'dir ve ilk vergi indirimi 4. yılda başlamaktadır. bununla beraber ticari araç sınıfında olduğundan dolayı her yıl araç muayenesine girmeniz gerekmektedir. masraflar bitti sanıyorsanız yanılıyorsunuz. yıllık kasko ve zorunlu trafik sigortası toplamı da yaklaşık 3.200tl civarında tutmaktadır ve garantinizin devam etmesi için her 10.000km'de bir aracınızı servise getirmeniz beklenmektedir.

    gelelim bir diğer önemli konuya. eğer bu aracı benim gibi hususi amaçla kullanacaksanız k2, src ve psikoteknik belgelerine ihtiyacınız yok. yok eğer ticari amaçla kullanacaksanız veya vergi mükellefi iseniz (yani sahibi veya ortağı olduğunuz bir şirket var ise) bu 3 belgeyi de almanız gerekmektedir. devlet "şirket sahibiyim ama aracımı hususi kullanacağım" mazeretini kabul etmiyor ve isterse cezayı kesebiliyor. bu belgeleri alması gerekenler için ufak bir bilgi verecek olursam; k2 belgesi yıllık alınıyor ve yaklaşık bin tl civarında, src belgesi aynı ehliyet gibi alınan bir belge ve tek bir kere alınıyor, psikoteknik konusunda tam bilgi sahibi değilim ama ama çok sıkıntılı bir şey olmadığını biliyorum.

    yani kabaca hesaplayacak olursak bu aracı almadan önce yıllık nerden baksanız 10.000tl civarında masraf yapacağınızı bilmeniz gerek. tabi bu fiyata alacağınız ortalama herhangi bir araç da size yine minimum 5.000tl masraf çıkaracaktır. bu nedenle aradaki farkı 250.000tl'lik aracı 117.000tl'ye kullanmanın diyeti olarak görebilirsiniz. eğer bu fiyatlar bütçenizi zorlayacaksa ve yine de "hilux'tan vazgeçemem" diyorsanız 4x2 modelleri değerlendirmenizi tavsiye ederim. bu modellerin masrafları ve fiyatları çok daha uygun seviyelerde.

    gelelim kamyonet kullanımına ait kısıtlamalara. bu konu aracı almadan önce kafamı oldukça kurcalıyordu ancak aldıktan sonra çok da önemli bir konu olmadığını gördüm. ilk olarak kamyonetlere ait yasal hız sınırları oldukça düşük ve bu sınırlarda araç kullanmak gerçekten dayanılacak gibi değil. 2 aydır en az 5 radardan normal araçlara uygulanan hız sınırları içerisinde geçtim ve evime daha hiç ceza gelmedi (gerçi bu durum bundan sonra gelmeyeceği anlamına gelmiyor). ancak şu an için hız sınırları konusunda sıkıntı çıkarmadıklarını söyleyebilirim. bir diğer konu ise şehir merkezlerinde aracın kullanımına dair kısıtlamalar. her ne kadar büyükşehir belediyesinden şehir merkezinde kamyonet kullanımı için yıllık 60tl'ye bir belge alsanız da, bu izin belgesi sadece belli saat aralıkları için geçerli. yine de ankara için konuşacak olursam aracınızı izin verilen saat aralıkları dışında kullanırken de herhangi bir problemle karşılaşmıyorsunuz.

    gelelim bir diğer önemli konu olan yakıt tüketimine. söyleyeceğim rakamları değerlendirirken bu aracın 2.8l motor hacmine sahip 2.2 tonluk bir araç olduğunu unutmamalısınız. araç kullanımınıza ve yolun koşullarına bağlı olarak şehirler arası yollarda 6-8lt arası, şehir içi yollarda ise 8-12lt arası mazot tüketmektedir. belki diyeceksiniz ki "o ne biçim aralık". ancak verebileceğim en net aralık bu şekilde olacaktır. kafanızda durumu bir parça daha netleştirmek için şunu da söyleyebilirim; aracı aldığımdan beri 4.000km yol yapmışım ve toplamda ortalama tüketimim 9lt olmuş. tabi aracın yakıt tüketimi kullanıldıkça azalacaktır, bunu da hesaba katmak lazım.

    bütün can sıkıcı konuları bitirdiğimize göre artık "neden bu aracı almalıyım?" sorusuna cevap bulalım. şahsi görüşüm inanılmaz yakışıklı ve heybetli bir araba olması kendisini rakiplerinden bir adım öne çıkarıyor. aracın içi bir pick-up için oldukça geniş ve lüks. geri görüş kamerasından, üst düzey multimedya sistemine kadar aklınıza gelecek her türlü donanımı bu araç içinde bulabilirsiniz. yük taşıma ve römork kapasitesi çok yüksek. off-road yetenekleri land cruiser'la boy ölçüşecek seviyede. bunun yanı sıra land cruiser'la aynı olan 450nm torkluk, 177 beygirlik, 2.8lt hacimli motoru da cabası. bahsetmeden geçemeyeceğim bir diğer önemli özelliği de inanılmaz derecede güvenli olması. yani kısacası bu araca kamyonet demek hakaret etmektir. toyota tam anlamıyla bir hobi aracı tasarlamış ve bu alanda fark yaratmaya çalışmış. bence başarılı da olmuş.

    şimdilik aklıma gelen şeyler bu şekilde. zaman içinde bu yazıyı güncellemeye çalışacağım. bana ulaşırsanız aklınıza takılan konularda da elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışırım.

    10.000km sonrası edit:

    ilk olarak bakımı 650tl civarında tutuyor. çok bir şey yaptıkları yok zaten ama biliyorsunuz bu bakım olayı otomobil şirketlerinin en çok para kazandığı alan oluyor. yapacak bir şey yok. garantinizin sorunsuz bir şekilde devam etmesini istiyorsanız her 10.000km'de bir toyota'ya uğrayacaksınız.

    bunun haricinde benim aldığım modelde hazır gelen arka kapağın kilidinin vidalarının gevşemesi haricinde bir problem yaşamadım.

    itiraf etmeliyim aracı çok beğendiğim için almadan önce kendimi pick-up'a ihtiyacım olduğu konusunda inandırmaya çalışıyordum. o an tam farkında olmasam da şu an rahatlıkla söyleyebilirim ki bu aracı almak gerçekten aldığım en doğru kararlardan biriymiş. ilk olarak hobi olarak yapmaya başladığım arıcılığı ek iş haline getirmemde çok faydası oldu. bunun dışında çocuk sahibi olanlar böyle devasa bir bagaj kapasitesinin ne kadar değerli olabileceğini çok iyi biliyorlardır. ek olarak yanınızda sürekli bulundurmak istediğiniz büyük küçük her şeyi arabada tutabilmek ve aracınızla yük taşıyabilmek büyük bir avantaj.

    hız sınırlarına gelecek olursak uzun yolda hala en ufak bir problem yaşamadım. normal arabalar için geçerli hızlarda kullanıyorum. sadece yalova şehir merkezinde bir radara yakalandım. onda da araba için belirlenen hız sınırının da üzerinde seyir ediyordum zaten.

    13.000km, 5 ay sonra için ekleyebileceklerim şimdilik bu kadar.

    85.000km editi:

    bu iki edit arasında ailemle birlikte köye taşınarak çiftlik işletmeye başladığım için aracın hakkını verdiğime inanıyorum. ilk olarak aracın 4x2 modellerini değerlendirin gibi bir şey yazmışım yukarıda ama o cümlemi kesinlikle unutun. 4x2 modellerle en ufak çamurda bile yolda kalabilirsiniz. ancak 4x4 modellerde de neredeyse hiçbir yolda kalmazsınız. aracı yarım metre kara da soktum, aynı derinlikte çamura da. eğer aracın özelliklerini biliyorsanız her türlü kurtulabiliyorsunuz. çamura saplanmış 3 tonluk aracı bile çektim, bana mısın demiyor.

    araç ile ilgili canımı sıkan tek mevzu dpf'nin dolmasından kaynaklı zaman zaman beyaz duman atması ve bu süre içerisinde motorun rejenarasyona girmesi nedeniyle yakıt tüketiminin çok fazla artması oldu. filtre temizliği için ya devirli bir şekilde 1 saat yol yapacaksınız ya da park halinde 1 saat boş gaz vereceksiniz. bu işlemi yapmadan önce yakıtınıza dpf temizleyici eklerseniz çok daha verimli olur. benim aldığım modelden sonra çıkan modellerde dpf yerine ad blue geldi diye biliyorum.

    bunun dışında ruhsatta kamyonet olarak geçmesine rağmen mtv hesaplanırken arazi aracı olarak değerlendirilmesiyle ilgili vergi dairesine itirazda bulundum. bu itirazım reddedilirse dava açacağım. umarım aynı durumdan müzdarip birçok kişinin işine yarayacak emsal bir sonuç alırız.

    son olarak aracın yedek lastiğini çıkarmak biraz yetenek gerektiriyor. eğer bu aracı alacak olursanız en azından başınıza bir şey gelmeden önce bir kere yedek lastiği indirmeyi deneyerek kendinizi acil durumlara karşı hazırlıklı hale getirebilirsiniz.
  • dün gece rüyamda gördüğüm hayvansı pickup.

    sağlamlığı defalarca test edilip onaylanmış, yeni tasarımıyla da gönlümü kapmış, fj 40'ın torunu efsane araç. çok güzelsin bee alıcam ulan seni.
  • ford ranger ve hilux arasında gidip gelen bu kafa sabaha kadar düşünüp karar verecek.
    tüm forumlar tekrar okunacak, test sürüş videoları yeniden izlenecek.

    iki aşk arasında kalmaktan beter bişeymiş bu.
    hangisini seçersem seçeyim, aklım diğerinde kalacak.
  • iki hafta önce 2.4 adventure modeline sahip olduğum araç.

    aksusuar ıvır zıvır derken araç 90 bin tl ye mal oldu. gerçekten iri bir kamyonet. yıllardır d segment araba kullanmama rağmen ilk başlarda zorlandığımı itiraf etmeliyim. (özellikle park ederken) daha önce kullandığım suv lardan çok daha yüksek ve yola hakim bir sürüşü var. trafikte seyreden arabalar gözünüze çok ufak geliyor.

    ilk uzun yol deneyimimi antalya-denizli arası yaptım. araç ilk aldığım haliyle kesinlikle uzun yolda sürüş keyfi vermedi. aksine eşim ve çocuklarım sarsıntıdan böbrek taşı düşürme operasyonuna maruz kaldı. döner dönmez ilk işim arabayı modifiye ettirmek oldu. kasaya 200 kg ağırlık koyarsam sarsıntıları önleyeceğini ve aracı suv gibi kullanabileceğimi söyleyen modifiyeci arkadaş, bu demir için 700 tl isteyince, çareyi, kasaya dört çuval kum atmakta buldum. kasa fullbox ile kapandı ve 200 kg civarı kum çuvalı koyunca sarsıntıdan eser kalmadı.

    iç donanımına gelirsek, asla bir kamyonet diyemeyiz. dokunmatik ekrandan tutun, soğutuculu torpido gözüne, 220 volt elektrik çıkışından otomatik katlanan aynalara kadar her şey var. eksikliğini hissettiğim tek şey sunroof oldu -sigara içenler için büyük bir nimet-

    yakıtı tüketimi; klima sürekli açık ve şehir içi trafiğinde 9 lt altına düşüremedim henüz. üç farklı mod var, power, normal ve eco. power modunda mazotu resmen içiyor ama 2 tonluk araç deyim yerindeyse şaha kalkıyor.

    renault symbol ün bile 50 bin tl den başladığı ülkemizde bu paraya bu kamyonet inanın bedava gibi. benim gibi ticaretle uğraşanlar için %18 kdv indirimini de ekleyince tadından yenmiyor.

    alternatiflerine gelirsek,
    nissan navara'nın tipini beğenmedim. eskiyen yüzünü yenileyememişler.
    amarok, benim nazarımda o paraları hak eden bir araç değil .
    mitsubishi l200 kamyonet havasından çok kurtulamamış.
    ford ranger ise en çok ikilemde kaldığım araç oldu.

    almayı düşünenler için şunu söyleyebilirim; günümüz şartlarında piyasaya sürülen bu kamyonetler artık bambaşka bir kılığa bürünmüş. yük taşıma olan asli amaçlarının dışında, şehir içinde de keyifle sürülebilecek bir erkek arabası kıvamına gelmiş.
  • artvin özellikle de borçka ilçesinde bol bol görebileceğiniz araç.
  • son modeli euroncap'te 5 yıldızı kapmıştır. sınıfı için büyük başarıdır. yandan darbelerde çoğu pickup devrilir. hilux yere sağlam basıyor.

    http://www.euroncap.com/…results/toyota/hilux/25046
  • en karizmatik araçtır.

    ama şehire pek uyumlu değil yanı arada bir köye yada şehirler arası gezmeye gideceksen iyide.

    sadece büyük şehir de kullanıp rahat rahat gezeceğim karizmatik bir araca sahip olacağım diyorsan biraz kasar.

    kullanım olarak ta sürücünün kamyon kamyonet tecrübesinin olması önerilir.
  • 1987 modelini alip bastan aşağı yenileyip uygun donanim yaptirip daga tepeye vurdugumuz kocaoglanimizin markasi.
  • bugun test etme imkanim oldu ve bayildim kendinizi kocaman bir hovercraft kullaniyor gibi hissedebilirsiniz (asfaltta tabi) arazisini deneyemedim ama suphe yok iyi olduguna ic mekan kalitesi rangerdan iyi bu arada
  • askeri araç statüsüne alınması ve artık savunma sanayi fuarlarında sergilenmesi gereken araç. gerillalar ve paramiliter ordular sivillerden daha sık kullanıyor.
hesabın var mı? giriş yap