• metallica progressive metal yapıyor olsaydı böyle bir albüm yapardı. metallica eskiden bulduğu gibi rifler bulabilseydi böyle rifler bulurdu. metallica eskiden olduğu gibi büyük bir grup olsaydı böyle büyük bir albüm yapardı. gibi cümleleri akla getiren progressive metal başyapıtı. (yine de çift gitar olmayan bir grubun tüm albüme yayılan çift gitar hatta üç gitar kullanımı doğru mudur diye tartışılabilir. kısacası images and words'deki o keyboard-gitar paslaşmaları özlenmektedir. hey gidi hey. sen neymişsin images and words, train of thought gibi bir albüm bile seni unutturamıyor)
  • ilk çıktığı zamanlarda bir türlü ısınamamış ve ah ah nerde o eski dt albümleri demişliği olan biri olarak kendimden utanmama neden olan şu anda dt'nin en sevdiğim albümleri arasında bulunan müzikal eser. son zamanlarda o kadar çok dinledim ki sanırım içimde patlattığım ve dışarı vurmadığım bütün sinirimi bu albüm alıyor.

    (bkz: as i am)
    (bkz: endless sacrifice)
    (bkz: vacant)
    (bkz: stream of consciousness)
    (bkz: honor thy father)
    (bkz: this dying soul)
    ve
    (bkz: in the name of god)
  • düşünce akışı
  • yeni bir scenes from a memory bekleyen ve six degrees of inner turbulence'ta aradığını bulamamış bendeniz naçizane glor efendi ve bir çok diğer dt fanına yeryüzünde cennet mutluluğunu yaşatan albüm.
  • kim ne derse desin nedense çok sevdiğim dream theater albümü. tabii ki bir sfoam değil. ayrıca diğer bir bayıldığım dt albümü olan falling into infinity'nin de çoğu kişi tarafından beğenilmemesi ilginç.
  • albümün büyük bir kısmı gitarlarda c standard tuning (bütün teller 2 tam ses = 4 yarım ses pes olacak şekilde akort edilir) kullanılarak kaydedilmiştir.

    (bkz: #8241347)
  • her ne kadar grupun önceki progresif havasına sahip olmasa da kesinlikle harika bir albüm. tam bir heavy metal şöleni. ayrıca james labrie'nin vokalinin en farklı olduğu iki albümden biri. diğeriyse awake.
  • "this dying soul"'un sonuna dogru "noluyor laaaan!" seklinde cinnet gecirip yerde taklalar atmama sebep vermi$ bir album.honor thy father dinlerken gozlerimin doldugu,"nereye kadar gider bu guzellik" dedigim grup.14 subat gelsin hemen.
  • dream theater'ın en sert, en depresif, en öfkeli, ve bana kalırsa, awake sonrasındaki en samimi albümleri.
hesabın var mı? giriş yap