• 30 temmuz 2006 günü ziyaret etme fırsatı bulduğum yer. romanyanın başkenti bükreş e 250km uzaklıkta dağlık bir yer. meşhur drakulanında evi burada bulunmaktadır ve turistik olarak ziyarete açıktır ancak şato içerisinde drakulayı çağrıştıracak birşey bulunmamaktadır. şato etrafında hatıra amaçlı şaraplar bardaklar t-shirtler satılmaktadır hatta bende bizzat bir adet bardak almış bulunmaktayım, üzerinde transylvanian coctail tarifi bulunmaktadır, tarifide şu şekekildedir: 50ml blood type ab, 30ml blood type a, 20ml blood type 0 with lemon and ice.
  • bilumum korku karakterlerinin memleketidir,gotik bir iklimi vardır(bkz: nasi yani)bunun drakulası olsun frankeştaynı olsun hepsi bu topraklarda türemiştir.havasından mıdır suyundan mıdır bilinmez
  • bolge altin ve gumu$ gibi yeralti zenginilikleri acisindan cok zengindir.

    1526-1599 yillari arasinda macar-osmanli sava$lari sirasinda turklerin kontrolune gecmi$tir.. yani bir ara transilvanya osmanli topragiydi.. yani;

    (bkz: draculanin turk olmasi)
  • kelime anlami olarak "ormanlar arasi" seklinde turkcelestirilebilir. turkcesi erdeldir, uzun sure osmanli'ya bagli bir prenslik olarak varolmustur. yanilmiyorsam erdel kelimesi de macarcadan gecmedir, zira macarlar bolgeye erdely derler. yogun bir macar nufusa sahiptir, ancak yillar yili artan romen baskilari ve asimilasyon politikalari sonucu etnik yapida degisiklikler olmustur. gene ikinci dunya savasina kadar yogun bir alman nufusa evsahipligi yapan, hatta hitler'in lebensraum politikasina gore dogrudan berline baglanmasi ongorulen topraklar arasinda yer alan bolgedeki alman nufus, son elli yil icinde, ozellikle nikolai ceausescu donemindeki baskilar nedeniyle, almanyaya kacmistir.
  • tam sözcük anlamı trans: öte + ilvan: orman + ya: ülke adı yapma eki (?) = ormanın ötesindeki ülke'dir. kendilerini attila'nın asıl torunları sayan, runik macar yazısının günümüze ulaşmasını sağlayan ve macarca'nın bir ağızını konuşan sekel halkı da burada yaşar.
  • tarih boyunca romenler ve macarlarin hakim olabilmek icin mucadele ettigi daglik bolge
  • hangi akla hizmet ise, turist çekmek için disneyland'in vampirli, yaratıklı korkunç versiyonunun yapıldığı bölge.bekleyin siz disney'deki veletleri...
  • bir gotik-sever olarak bir yaz aniden karar verip erkek arkadaşımla arabayla bu yöreyi gezdik. hiç bir yerde bizden başka türk plakalı araç göremediğimden ülkemizde pek tercih edilmeyen bir turistik rota olduğu sonucunu çıkardım. gitmeyi planlayanlara rehber niteliğinde birkaç bilgi paylaşayım.

    -kapıkule'den çıktığınız anda aynı gün içinde bu bölgeye ulaşmanız zor. bulgaristan'da romanya sınırına yakın ruse şehrinde ya da direkt sınırı geçip bükreş'te konaklama ayarlayıp dinlenerek giderseniz daha keyifli bir yolculuk oluyor. (biz gidiş yolunda bükreş'te kalmayı tercih ettik, kalacağımız daireyi de airbnb'den ayarladık, romenler anlayışlı ve güvenilir. ev sahibini hiç yüz yüze görmeden şifreyle kapıyı açıp girdik çıkarken de parayı tv'nin önüne koyduk. bu arada, bükreş çok büyük ve karışık bir şehir, adresi navigasyonsuz bulabilme ihtimali yok.)

    -bir gece bükreş'te kaldıktan sonra sabah dracula'nın şatosunun bulunduğu bran şehrine yola çıktık. yol 3 saatten fazla sürüyor; karpat dağları'ndan geçildiği ve romen şoforler nedense sollama denen kavramdan bihaber olduğu için (ya da bu eylem yasak olduğu için olabilir) hızlı gidemiyorsunuz. kimse sollama yapmıyor ve yapana da kornalarla tepki gösteriyorlar ve haliyle uzun bir konvoy oluşuyor, konvoyda en öndeki araba 20 ile gidiyorsa arkadaki tüm araçlar hiç itiraz etmeden saatlerce o hızda gidiyor. bu yüzden bran'e ulaşmamız yarım günümüzü aldı.

    bükreş'ten bran'e giden ve dağlardan geçen yol düzgün ve yol boyunca köylerdeki evlerin birbirine hiç benzemeyen enteresan mimari özellikleri var. o yüzden yol zevkli. ancak arabaya yanınıza mutlaka yiyecek ve içecek alın, öyle adım başı servis bölgesi bulunmuyor.

    -bu yol boyunca sinaia şehrinden geçiliyor ki buraya daha fazla vakit ayıramadığımız için sonradan pişman olduk. dağın tepesinde orta çağ havasında bir kasaba.

    -bran küçük bir kasaba ama market, restoran, kafe gibi her tür kolaylık var. airbnb'den tepedeki şatoyu balkon ve penceresinden gören bir daire ayarlamıştık gitmeden önce. sabah şato manzarasına uyanmak güzel. ayrıca son derece misafirperver insanlar ve ingilizceleri de fena değil. biz ulaşmadan önce arabayı park edeceğimiz yeri bile ayarlamışlardı.

    -ertesi gün şatoya gittik, içeri girmek için uzun bir bilet kuyruğu oluşuyor, o yüzden sabah erkenden gitmek en mantıklısı. şatonun içi çok küçük ve koridorları çok dar, kesinlikle kalabalık olmadığı bir zamanı denk getirmeniz gerekiyor.

    -şato, kazıklı voyvoda'dan ziyade kraliçe marie'nin yadigarı ama tüm turizm drakula efsanesi üzerinden pazarlanıyor. içerden ve dışarıdan görünümünün ise korkutucu olduğuna katılıyorum.

    -şato dönüşü pek çok hediyelik eşyacı var ama bunlar genelde çok uyduruk şeyler değil. yani kaliteli ürünler de alabileceğiniz sergiler mevcut.

    -batılı turist yoğunluğu var, bu sebeple gece hayatı ve akşam yemeği yoğunluğu bir hayli fazla.

    -iki güzel gün geçirdikten sonra yine aynı yoldan dönüş yaptık ve şansımıza karpat dağları o sırada yağmurluydu. dönüşte ruse'de dracula'nın şatosundan bile daha kasvetli bir komunist dönem otelinde kaldık, buraya gece ulaştık ve resepsiyonda bile kimse yoktu, yüksek sesle seslenince karanlığın içinden bir adam gelip bize kapıyı açıp odamıza götürdü. garip bir şehir.

    dil:
    -bran turistik bir yer olduğu için çat pat ingilizce konuşuyorlar ama bükreş'te bilene denk gelmek zor.
    -en büyük sorun satılan ürünlerde etiketlerde ingilizce bilgi yer almaması. yani peynir alıyorsun ne peyniri olduğu belli değil.

    konaklama:
    -romanya'dakileri tamamen airbnb üzerinden ayarladık. ne evlerle ne de insanlarla ilgili hiçbir sorun yaşamadık.

    yeme-içme:
    -yerel yemek kültürleri pek yok. fast food ağırlıklı restoranlar. peynirleri ve şarapları iyi.

    harcamalar:

    -kapıkuleden bulgaristan'a giriş için aracın yeşil sigortasının olması gerekiyor. 15 günlüğü 60 eurodan aldık biz.

    - bulgar sınırında ayrıca vignette ve dezenfektan ilaç ödemesi var ama çok bir miktar değil. 5-6 euro diye hatırlıyorum.

    -bu iki ülke arası sınır tuna nehrinden geçiyor ve köprüden geçmek için harç ödeniyor. ayrıca yol harcı bunlarda da var.

    -benzini bulgaristan'da lukoil'den, romanya'da da shell'den alabilirsiniz.
  • romanya'nın kuzeybatı bölümünü kaplayan, güneyinde karpatlar'ın "güney transilvanya alpleri" adıyla anılan bölümü ile oltenia bölgesi'nden, batıda transfagaraşan adıyla anılan doğu karpatlar ile moldovia bölgesi'nden ayrılan coğrafi bölge. bu bölgenin batı kısmı ardel olarak da bilinir. yine transilvanya'nın doğusunda yer alan banat bölgesinde üzüm bağları vardır ve şarapları romanya'da pek bi meşhurdur.
  • vampir başkenti.
hesabın var mı? giriş yap