• amerika birleşik devletleri'ne düzenlenen terörist saldırılardan sonra 2001 yılında kurulmuş ve misyonunu insanların ve ticari malların hareket özgürlüğünün sağlanması için ulusal taşımacılık sistemlerinin korunması olarak belirlemiş, risk odaklı çalışan teknoloji kullanımını ilke edinmiş, yani riskli gördükleri kişi, paket, mal, bavul üzerinde farklı ve detaylı taramalar yapan ve bu haliyle de aslında bir takım ırkların ve milletlerin "riskli" diye ayrıcalığa uğramasına kılıf uyduran, adli kurum ve istihbarat servisleriyle işbirliği içinde olan anti-terörist güvenlik kurumudur. amerika'daki hava alanlarındaki güvenlik noktalarındaki kontrol ve taramalar ve uçaklara nelerin sokulup sokulamayacağının belirlenmesinin tüm sorumluluğu kendilerine verilmiştir. yani sıvıları minyatür şişelere yerleştirip o şişeleri de o küçük yukarıdan kilitli plastik sandviç poşetlerine koymamızın (3-1-1 kuralı), güvenlik bandında laptop'ları çıkarıp ayrı bir sepete yerleştirmemizin ve o güvenlik noktalarını giyinip soyunan insanlarla, ellerinde ayakkabıları ve kemerleriyle adete yatak odasına dönüşmesinin sebebi olan kurum. kontrol noktalarında sıraların daha kolay akması için düzeni sağlayan çeşitli memurlar da görevlendiriyorlar. hava alanında yine bir yandan kemerlerini tek bir hareketle bellerinden sıyıran iş adamlarının çevikliklerine hayran hayran bakıyor bir yandan da orada bir sivil itaatsizlik göstersem yaptırımların neler olacağını kestirmeye çalışıyorken ve aranıp taranmak için sırada bekliyorken, o sıralarda da nedense herkes bir asık suratlı oluyor, siyahi ve pek neşeli bir görevli tarafından önümdeki yine siyahi ve pek yakışıklı jilet gibi giyinmiş beyefendiye şöyle seslenildi: "hey eddie murphy! move on!" (ilerle eddie murphy'cim.) sahiden de eddie murphy'e benzeyen adam şaşkın şaşkın bakarken tabii bende küçük bir kahkaha hasıl oldu, ama dedim yere bakıp güleyim bari, en azından deli sansınlar. o sırada eddie ilerleyip gitmiş. görevli bana dönüp "monica, what are you waiting for?" (sen neyi bekliyorsun monica?) deyince ben zaten ne monica'sı hangi monica düşünmeye fırsat bulamadan o saniyede ayakkabılarımı çıkarmaya başladım. bu arada ayakkabılarınız için ayrı bir sepet kullanmayın, banda kendi hallerine bırakın. transportation security administration (tsa) yazılı olarak öyle yapmanızı istiyor. kimse buna uymasa da.

    güvenlik noktalarındaki taramadan geçmek teröristler için hazırlanmış 19 güvenlik basamağından yalnızca 10.su. bir teröristin önce istihbarat teşkilatını, sonra sınır ve gümrük koruma birimini ve ondan sonra birleşmiş özel terörist kuvvetler birimini geçmesi gerekiyor. sonra uçuşu yasaklı liste kontrolleri ve yolcu ön taraması yapılıyor. uçaktaki mürettebat da ince ince güvenlik incelemelerinden geçiriliyor. ondan sonra da o çok bilinen vipr ya da vıper'dan kurtulmak gerekiyor, yani uzun haliyle visible ıntermodal protection and response team. kendilerini taktim edeyim, özel eğitimli bir ekip oluyorlar. her türlü tünel başı-sonu, sınır girişleri, tren istasyonlarında, feribotlarda falan bekliyorlar. genel tesadüfi aramaların yanında çoğunlukla şüpheli bir durumda çağrılıyorlar ve kimyasal olsun olmasın her türlü patlayıcı kitle imha silahı konusunda uzmanlar. sonra köpeklerle arama var, canım k9'lar. 8. basamak davranış testi memurları. amerika'da herhangi bir yerden başka bir yere seyehat edeceğimizde araca binene kadar, özellikle hava alanlarında, kim bilir nerelerde kimlerce şüpheli miyiz değil miyiz diye davranışımız taranıyor farkında değiliz. sonra artık seyahat dokümanları da kontrol edildikten sonra bir terörist kemerini çıkardığı güvenlik noktasına anca geliyor. güvenlik basamakları bagaj arama taramaları şeklinde kokpitin iki kere sağlamlaştırılmış kapısına kadar devam ediyor. teröristin uçaktaki yolculara ulaşana kadar geçmesi gereken diğer 9 basamak için meraklısını şuraya göndereyim.

    bir de amerika'da insanların uçakla seyahat ederken yasa dışı işler çevirmek için nasıl kurnazlıklar denediklerini ya da neyi kurnazlık sandıklarını öğrenmek istiyorsanız tsa'nin her hafta hangi eyalette, hangi şehirde hava alanındaki güvenlik noktasındaki taramaya nelerin yakalandığına dair raporlarını sunduğu blogu var. insan ara ara girip bakınca hem kesici olsun ateşli olsun güzel silahlarla karşılaşma imkanı bulmuş oluyor hem de, tsa uyuşturucuyla ilgilenmediğini açıklasa da, insanların uyuşturucuları saklarkenki yaratıcılıklarına şahit olmuş oluyor. ilgilenmiyorlar ama aramaya takılan narkotiği polise bildirmek zorundalar. mesela pohoenix'te bagaja gönderilen bavulların birinde 40.72 kg kadar marihuana bulunmuş. hepsi de öylece birkaç çanta içinde. 19 çanta eroin de atlantic city'den çıkmış. sonra 50 tane kadar ateşli silah ve bir sürü mühimmat. mühimmatı iyice paketlediğinde bagaj bavulunda taşıyabiliyorsun, yasal. ateşli salahı da, ama uçağa aldığın çantaya alamıyorsun. gerçi onun yasası eyalletten eyalete değişiyor. asıl güzeller "artfully concealed prohibited items" oluyor, yani sanatkar biçimde gizlenmiş yasak nesneler. denver'da birisi fıstık ezmesi kavanozunun içindeki fıstık ezmesini bir güzel aralayıp esrar çubuğunu ve başka bir kavanoza da marihuananın kendsini top top gömüvermiş. tabii bunların yanında garip şeyler de var. mesela yine geçen hafta florida'da patlayıcıyı uzaktan harekete geçiren bütün cep telefonlarıyla falan da birlikte bir patlayıcı eğitim kiti tespit etmişler. ben en çok kesicileri sevdim. las vegas'ta hani gösteri bıçakçılarının keskin yerinden, ucundan, tutup gözleri kapalı ya da açık karşısında bir platforma bağlanmış kadına fırlatıp etrafına sapladıkları bıçaklar var. onlardan üç tanesine el koymuşlar. yerin las vegas olduğuna dikkat çekerim. baston şeklinde saklanmış kılıç da görülmeye değer.

    kesiciler dedim ve uçakta taşımanın neyin yasak olup olmadığını gösteren ve şahane çakılar ve bıçaklar görmemezi sağlayan tsa grafiklerini de buraya ekleyerek bitiriyorum. bıçağının uzunluğu 6 cm'yi en geniş yeri ise 1,27 cm'yi geçen, bıçağın sapa tamamen sabitlendiği ve sapı da tutma kalıbına dökülmüş olan, şu parmakların kavraması için şekilli olan saplardan, bıçaklar yasak. demek ki öldürmek için kullanılabilecek bıçakların temel özellikleri bunlar. spor aletlerininse aslında sahiden iyi silahlar olduğunu haneke'nin funny games'indeki golf sopası kullanan beyaz amerikan ikizlerinden biliyoruz. spor aletleriyle ilgili yasaklar da şu grafikte var. taksicilerimizin bilindik haydarları. dün acaba sürekli bir çakı taşımak nasıl bir şey olur diye bir soru usulca aklımı yoklayarak geçince oturup kişisel silahlanma üzerine, yasalar üzerine falan yeniden düşünmeye başladım. amerikanlar devlete karşı da silahlanma haklarının olduğunu söylüyorlar, yani devletin kendi ordusu varken sana kişisel olarak silahlanamazsın diyemez, sonuçta seni yönetsin diye seçtiğin adamlarla karşı karşıya gelebilirsin. bunları ve başka şeyleri düşündüm de asıl aklıma başka bir fikir geldi. şu kılı kılına uçağa sokmak yasal olan ama bildiğin silah olan baseball sopalarından bir tane satın alsam, böyle kolumun altında çok da tehditkar olmayan bir şekilde güvenlik sırasında beklesem... ya da aynı şeyi güçlü kuvvetli biraz tekinsiz görünen siyahi biri yapsa? ya da belirli bir dini görünüme sahip biri? yasal olduğu halde uçağa onunla binişimize izin verilir miydi acaba? neşeli monica'ları, eddie'leri yine duyar mıydık?
  • abd'deki havaalanlarinin guvenliginden sorumlu kurum.

    yakin bir zamanda kullanmaya basladiklari insanlarin vucudunu ciplak gosteren tum vucut tarayicilar * ve cocuklarin bile yakasini birakmayan vucut arama yontemleri nedeniyle sikca elestirilmektedir. elestirileri kisaca ozetlemek gerekirse: tsa, sapik ve psikopat subyanci ordusu.
  • guvenlik seviyesini su aralar yuksek seviyede (turuncu) belirlediler. bazen gayet lakayit takildiklari da oluyor. bir de bana mi denk geliyor bilmiyorum ama yaslilari daha bir siki ariyorlar nedense.

    guvenlik siralamasi ise su sekilde: yesil (dusuk)- mavi (genel gecer) sari (yukseliste) turuncu (yuksek) kirmizi (boku yedik sevgili dostlar)
  • gay bir amerikalı'nın üstünü ararken boşalmasına sebep olmuş, daha sonrada adamı federal ajana hakaretten içeri attırmış olan kurumdur.

    http://9gag.com/gag/78724/
  • bu frequent traveler'lara uyguladiklari muhabbeti normal yolculara da uygulamaya baslamislar. artik her guvenlik kontrolunde ayakkablari cikar, ziplock'lari bavuldan cikar, bilgisayari ayri bin'e koy, hay aminakoyim yine yanlis cift corap giymisim deme derdi yok. tatava yapmadan bavullar oldugu gibi x-ray'den geciyor. insanimiz mutlu, insanimiz umutlu.
  • simdi de sadece laptoplar degil, telefondan buyuk tum cihazlar (tablet, book reader ..vs..) guvenlik taramasinda cikartilacak buyurmuslar.
  • amerikan vatandasi olmayan yabanci uyruklu insanlarin amerika'da pilotaj egitimi almak icin basvurmak istedikleri takdirde once sicillerini arastiran kurum. basvuru ucreti $130. onaylandiginiz takdirde parmak izleriniz aliniyor, daha sonrasinda ucus hayatina merhaba diyebiliyorsunuz. eminim konuyla ilgili olarak orta dogululara yaptiklari kolayliklar(!) vardir.

    (bkz: tsa)
  • o degil de, benim asil uzuntu duydugum sey, bu kurumun yaptigi okuzlukler yuzunden insanlarin bizim guzide tsa'lerimize* onyargiyla yaklasma ihtimalidir.
  • 11 eylul saldirilari sonucunda amerikan hukumeti tarafindan kurulan, ve eski guvenlik kontrolunden cok daha iyi olacagi anons edilen kurum. kurulmasindan ustunden seneler gecse de havaalanlarindaki guvenlik kontrollerinde hicbir buyuk degisiklik olmamistir. farkedilen tek degisiklik, havalanlarinda gecerilen uzun saatler ve guvenlik kontrollerin onunde olusan uzun siralardir.
  • 2010 sukran gunu tatili dolayisiyla yeni vucut tarama uygulamasinin buyutec altina gelmesi sonucu gunluk hayatta sakalara malzeme olmus bir kurulus.
hesabın var mı? giriş yap