trash humpers

• harmony korine'in tam manasıyla kafayı yediğinin resmi.
• şehrin ücra köşelerindeki, halihazırda kırıkbozuk cisimlere sürtünme mindfuckı.
  haz ve tatmin, her zaman.
  maskeli kakafoni de olabilir.
• dün birini güldürdüm. bir muavini. otobüs muavini. ne istersiniz dedi yiyecek ve içecek olarak. tuzlu ne var dedim. tuzlu şu var dedi. bir saniye kadar düşündüm. o zaman kek aliyim dedim. kek tatlı ama dedi. kek aldım. güldü.
• kötülenen altkültür ve sokak kültürü betimlemesini yapmıştır yapmasına. çok çirkin suratları olan sokak yaşlıları, çok rahatsız edici, iritasyonun doruk noktasında sesler, görüntüler doğru enstrümanlar sayılabilir bu betimleme için, kabul. ama biraz ileri gitmiştir. boksta belden aşağı vurmama kuralı eleştiride de geçerlidir. eğer yönetmen altkültür kötülemesi yapan amerikan toplumunu eleştirirken, arışı irite edici bir teknik kullanarak, içeriği de bol keseden genişleterek taraflı yaklaşıyorsa çekinmeden. durum betimlemesinin sınırlarını gerçekdışı belirleyerek ve izleyiciyi fazlaca rahatsız ederek kolaya kaçıyorsa ben buna eleştiri demem. olsa olsa mastürbasyondur. yapaydır, latekstir, tikel değildir.
• zihnim fazla sürtünmeden alev aldı temalı film olabilir.
• (bkz: ben ne izledim az önce)
• trash humpers’la ilgili şöyle bir alıntı var ve diyor ki “insan ırkı’’ hakkında sizi kötü hissettiren türde bir şey.
  
  maskelerinizi takın ve çöp kutularını sikin.
• yönetmenin gummofilmi aksine beğenmediğim bir film. bu neden sanat sayılıyor hala anlamadım. al kamerayı, sikini açıp gezen delilerin peşine takıl, bundan daha kaliteli bir şey çıkar.
• korine'nin gerçek deliliği bu filmde parlıyor. güçlü bir sosyal eleştiri yapıyor. bir avangard ve karşı kültür estetiğine bağlı olan eşsiz bir eserdir. sadece sınırları zorlamak değil, onları parçalamak isteyenler için bir zevk.
  (bkz: neo transgressive cinema)