• kanımca sadece barış manço' nun değil türk rock tarihinin en güzel 3 5 şarkısından biri. bir arkadaşın tabiriyle; the doors kimmiş lan...
  • çok temiz türk rockının en güzel şarkısı denilebilir, ezgileri mükemmel, pek de benzemiyor türünün örneklerine, mutlaka dinleyin..
  • fazla bilinmeyen ama mükemmel bir barış manço şarkısı. kaldı ki barış manço' nun ingilizce olduğu kadar fransızca şarkıları da mevcuttur.
  • bakın çok net söylüyorum bu şarkıyı amerikalı veya avrupalı bir grup yapmış olsa şimdi şarkı en iyi listelerine girmiş, bu başlık 3 sayfa yerine 200 sayfa olmuş ve hem şarkıya, hem sanatçıya methiyeler düzülüyor olurdu.

    zamanın ötesinde, zamanın zirvesinde müthiş bir şarkı.

    bilmemişiz değerlerimizi, sahip çıkmamışız.
  • dinleyince bir anda kendimi etkileyiciliğinden ağlarken bulduğum bir barış manço şahanesiymiş. miş diyorum çünkü bunca zamandır hiç haberim olmamıştı. önceki entrylerde de bahsedilmiş , kendiliğinden ortaya hiç çıkmaması garip, gerçekten arayınca buluyorsunuz.

    insan böyle tesadüfleri düşündükçe spiritüel bir bütünlüğe inanası geliyor.

    nur içinde yat barış .
  • kimse yazmamış ilginç; bu şarkıda gitarda fuat güner ve davulda mazhar alanson vardır.

    (bkz: kaygısızlar)
  • şarkının kaydında görev alanlar:

    mazhar alanson ve fuat güner: elektro ve ritm gitarlar
    mithat danışan: bas gitar
    ali serdar: bateri

    şeklindedir.
  • iki farklı kaydın olmasından dolayı biraz kafa karıştıran harika ötesi parçadır. yanılmıyorsam 68 senesinde önce türkiye'de bir kırkbeşliğe kaydedilmiş. daha sonra barış abi şarkıya haklı olarak o kadar güveniyor ki kaygısızlar'ı da alıp dönemin daha iyi teknolojik koşullarında bir de fransa'da kaydediyor. her iki kayıtta son derece harika.

    biraz white room esintileri var diyen arkadaşlar olmuş. ama ben pek katılmıyorum ki zira özellikle progresif, saykoledik rock'ın pırtladığı o zamanlarda rock müzik cenahı bol bol birbirlerine yeni fikirler ile esin kaynağı olmuşlardı. (bu başka bir entry'nin konusu olabilir zira o dönem birbirinden arak diyebileceğimiz onlarca devyarasa grubun onlarca şarkısı ortaya konulabilir.) hatta sözlerinde helter ve skelter kelimeleri geçiyor oha ya demeye hiç gerek yok bu kayıt daha önce.

    dönelim parçaya. bu parçanın iki farklı kaydının ister istemez birbirlerinden müzikal anlamda ayrıldıkları yerler var. ilk kayıt biraz daha sound olarak özellikle elektro soloları ile kendini gösterirken fransa'daki kayıtta barış abinin wah efekti daha bir ön plana çıkarılmış ve ilk kayıtta iki yerde çalınan bağlama çığlığı atan elektro solo çıkarılmış. dediğim gibi her iki kayıt da çok iyidir. ama ilk kayıt daha saykolediktir daha beğenilesidir. (önceki entrylerde her iki kaydında linki var tekrar atmaya gerek duymadım.)

    barış abi, mazhar alanson ve fuat güner gibi türk müziğine hatta ve hatta toplumuna etki etmiş önemli isimlerin gençlik yıllarında verdikleri bu ürün diğer bir çok arkadaşın da dediği gibi bizim buralarda pek etkili olmamış. hulusi kentmen'in tabiriyle bu zımbırtı müzik hiçbir zaman bu toprağın bir mahsülü olamamış. ki zira daha anatolian takılmalarıyla erkin koray ve cem karaca ancak bu toplumda karşılık bulabildiler. zaten mfö ve barış abinin de müziklerine bi noktadan sonra rock denilemez oldu. bunun tek sebebi dönemin türkiye'sinde yaşanan siyasi çalkantılar ile halkçılığın pompalanması ve sonuç olarak gençlerin punk/hipi hevesinin kırılmasıdır. neticede herkes içten içe verdiği ürünün bir karşılık bulmasını ister. gerçi bu tepki en çok arabeske yaramıştır ve asıl arak biraz da ordadır. (aman abiler yanlış anlaşılmasın babalara saygımız sonsuz.)

    o dönem türkiye'de yaşanan müzik bambaşka bir kafaymış. her türde müthiş işler yapılmış. maalesef o noktadan bu hale nasıl geldiğimizi ben de anlamadım diyerek klişenin gözüne bir yumruk da ben atıyorum ve anti-klişe timi gelmeden camdan kaçıyorum. saygılar.
  • tek kelimeyle fantastik bir barış manço psychedelic parçasıdır. bu zamana kadar nasıl keşfetmediğime akıl sır erdiremediğim bir başka barış manço parçası ise "eğri eğri doğru doğru"dur.

    moral bozukken fazla mutlu/hareketli parcalar dinlemek bazen daha çok sinirimi bozar, rahatsiz eder beni.

    trip fairground gibi psychedelic parçalar hangi modda olduğumdan bağımsız beni benden alıyor.
  • şarkının fransa baskısı olan "fairground" henüz hiçbir albümde yer almamışken ilk kez baba bizi eversene'de duyulur. 1975 yapımı filmi izleyenler için bu yeni bir şeydir. şarkı, ancak 1979 yılında almanya ve singapur'da basılan sarı çizmeli mehmet ağa toplamasında yer bulabilir. o albümlerde de kartonette adı yer almaz. ama 1992 tarihli sonraki baskıda kartonete de eklenir. 2001 yılında ise hava narghile isimli toplama albümde bir kez daha yayınlanır. işin garip yanı türkiye'de basılmış olan asıl versiyon "trip (to a fair)", içinde yer aldığı 45'lik haricinde hiçbir kaset ve cd'de yer bulamamıştır.
hesabın var mı? giriş yap