• şu anda kaşgarlı mahmut'un hayatı hakkında kaçkarlı mahmut diye çizgi film oynatan tv kanalı. çocuğu uzak mı tutsam ne yapsam?
  • eğer 80lerde yayınladıkları çizgifilmleri yayınlayacaklarsa çocuk kanalı olmaktan çıkacak, ben ve benim gibi onbinlerce eşşek kadar olmuş insan tarafından izlenecektir.
  • trt nin en saçma kanalıdır.. zira kazık kadar olup da çizgi film izlemeyi seven bi insan olarak çok daha farklı bir kanal hayal etmiştim.. ne bileyim cedric var, pokemon var, winnie the pooh var.. sen git, nerde ne salak çizgi film varsa onu koy kanala.. ki arada reklam olmaması da kötü, çocukları kandırıp değiştiremiyorsunuz.. en sonunda sabotajla kanal listemizden kaldırıldı kendisi.. madem çizgi film izleyeceğiz, güzellerini bari izleyelim diye..
  • benim çocukluğumdaki çizgi filmler bu kadar gerzekçe miydi diye sorgulamama neden olan çizgi film kanalıdır. hayır kesinlikle değildi.
    her çizgi filmde bayık bayık tipler, yaşama sevincini mahveden diyaloglar...
    çocuk bunlar yahu, daha eğlenceli daha akıcı olmalı. ders verecek tamam da biraz fazla abartmış bizimkiler.
    yeğenlerim tüm diyalogları ezbere biliyor, tuhaf. bu kanalı izleyen çocukların aptallaştığını düşünüyorum.
    ben izletmeyeceğim çocuğuma, belki taş devri izletirim.
  • her kimin aklına geldiyse müthiş olmuş bence türk hikayelerini çizgifilmleştirmek. yıllardır gavurların çizgi filmlerini, hikayelerini izleyen çocuklara "bizim taşaklı osmanlımız vardı bre zındık!" diyerek yumruğunu masaya vurmuş kanal. çocukların kendi kültürlerini, içinde (bu benim fikrim, yani en azından rastlamadım) zerre provokasyon, manipülasyon olmadan görmelerini sağlamış kanal. az önce küçük hezarfen'i izledim, hezarfen'in çocukluğunu anlatıyordu, o eski istanbul'u, sultanahmet'i, "buz gibi şerbeeet", "geeal, çupraya geeal" diye bağıran amcaları gördüm ya ağzım kulaklarıma vardı, kullanılan dilde atasözleri ve deyimler de var, hele ki o padişahları öyle muazzam ve karizmatik çizmişler ki, bunları izleyipte yaşadığı topraklarla gurur duymayacak çocuk yok bence, çok çok önceden yapılması gereken birşeydi, geç bile kaldık.
  • verdiğim vergilerle, açıkça bir cemaatin yayın organı gibi yayın yapan çakma yumurcak tv.
    - paddington bugün hangi risaledesin?
    -berhshire lahikası abi.
    (bkz: zaman gazetemi getir)
    (bkz: stvyi aç)
  • bütün reklamları kaldırarak gönüllerde taht kurmuş kanaldır. eskiden yayınlanan özellikle abur cubur reklamları nedeniyle çocuğuma izletmek istemezken şimdi, özellikle türk yapımı çizgi filmler, harika kanatlar ve arı maya favorimiz.
  • çocuğumun yaşı itibarıyla denk geldiğim kanal. arada göz ucuyla bakınca bildiğin çomar yetiştirme projesi gibi.
    birçoğunda osmanlı altyapısı motifli ortamlar ve konular hakim.
    diyaloglar anadolu çomar ağzına yakın "amcaoğlu, dayımoğlu" gibi
    mesela çizgi filmde maceraya yeltenen çocuğa babası "akşam okunmadan gel" diyor.
    kötü karakterler genelde top sakallı entel tiplerken iyi karakterler hep yozgatlı mahmut amca şeklinde.

    bunlarda ne var diyebilirsiniz. çok şey var.
  • neredeyse her gün, hiç olmazsa 15 dk bu kanalı izleyen* biri olarak, bütün açıklığım ve samimiyetimle söyleyebilirim ki; disney in o manipülatif dünyası ve algılarını içeren çizgi filmlerinden kat be kat güzel çizgi filmler yayınlayan kanaldır.

    bir an bu kanalın hükümetle olan bağlantısını, devlet kanalı olduğu vs gibi hususları unutun. ve bir kez olsun disney veya sony pictures tarafından üretilen çizgi filmleri bir düşünün. aslan kral, pocahontas*, mickey mouse vs. tüm bu filmler de yetişkin gözüyle izlediğinizde, sizi aslında gerçekten rahatsız edecek çok şey olduğunu görürsünüz.

    mesela her çizgi filmde banko, bir gay vardır. ve bu aslında hiç hoş değil. gaylere ya da eşcinselliğe tepki duyduğum ya da homofobik olduğum için bunu söylemiyorum. yalnızca henüz gelişme evresindeki, ilk çocukluk dönemlerini yaşayan en fazla 3-4 yaşındaki çocukların bununla tanışmasının gereksiz ve hatta zararlı olduğunu düşündüğüm için söylüyorum. çünkü bu durum öyle bir lanse edilip sunuluyor ki, eşcinsel kimlikler sanki ''yaratılmaya'' çalışıyor. çünkü bu dönemler zaten çocuklarda cinsel kimliklerinin ''henüz'' şekillenmeye başladığı, cinsel organların varlığının bile çocuk tarafından daha yeni fark edildiği dönemler.unutmayın bu çizgi filmleri izleyenler biz değiliz, yetişkinler değil, dikkatinizi çekerim. el kadar çocuklar. henüz beyin gelişimleri dahi tamamlanmış hatta duygularını dahi yeni öğrenen bebekler. ve bu dönemde her ne görür ve yaşarlarsa, hayat onlar için o demek. bunları izlemenin onlara sağlayacağı fayda -örnekten devam ediyorum mecburen - eşcinsellere karşı anlayışlı olmak değil. eşcinsel olmasa bile hayatta en az bir kez eşcinsel bir ilişkiyi, sırf eğlence olsun diye deneyebileceği fikri.

    lütfen aslan kral çizgi filmini bir kez daha izleyin. aslan kral zaten kadınsıdır ve dağda tozu havaya savurduğu sahnede, eğer görüntüyü durdurursanız tabak gibi ''sex'' yazdığını görürsünüz. deniz kızının film kapağındaki kuleleri incelemenizi tavsiye ederim. oğlumun bu aralar sardırdığı ve izlemesine izin vermek zorunda kaldığım tek çizgi film olan çılgın dostların 3.cüsünde, çizgi filmin sonunda pastadan striptizci bir adam çıkar ve etrafındaki dişi ayı ve kokarcalar gayet işveli bir şekilde, baygın baygın ''tutukla beni memur bey'' filan derler. oğlum iki yaşında. bundan en fazla on sene sonra zaten bu işin, striptizin, seksin vs nin çekim alanına girip ne bok varsa araştıracak. ama bunu şimdiden ona öğretmenin ne gereği var, allahaşkına. çocuğun cinsellik ve cinsel kimlik ile ilgili merakını tabii ki bir anne olarak doyurmaya ve çocuğun bu yöndeki tüm sorularını verebileceğim en açık ve dürüst cevaplarla yanıtlamaya çalışırım. ama burada bu merakın çocuktan gelmesi gerekir.

    çocuk pornosu hakkında kendimizi yırtıyoruz hepimiz. engellensin. hepimiz* çocuk pornografisini iğrenç ve insanlıkdışı olarak betimliyoruz. peki iki yaşındaki bir çocuğa, üstelik de sırf o yaş grubu izlesin diye yapılan bir yayımda striptizin işi ne? bunun o pornografiden ne eksiği ya da farkı var. biri bana söyleyebilir mi? pastadan çıkan, seksi, kaslı polis ve onun için deliren, işve yapan küçük kızlar size neyi çağrıştırıyor? aradaki tek fark, striptizci ile sevişmek isteyen o küçük kızların* çizim olması. ama mantık bence aynı ve ikisi de sinir bozucu.

    o yüzden, disney'in kahramanları yerine oğlumun keloğlanı izlemesinden ya da ben ten yerine pepee'ye ilgi duymasından gayet memnumun.

    ve sırada eksiler
  • olur da susam sokağı yayınlarsa birçok yirmili yaş mensubu kişiyi ekrana çivileme potansiyeline sahip kanal.hele voltran falan aman diyim...
hesabın var mı? giriş yap