2421 entry daha
  • 3.sezon başlamış!
    aşırı derecede heyecanlandım şu an.

    izleyelim madem.

    darısı mindhunter başına :(
  • 3.sezona efsane başlamış dizi.

    dizinin en iyi sezonu ilk sezondu tabii ki ama 3.sezon yaptığı girişle 2.sezondan daha iyi olacakmış gibi duruyor.

    --- spoiler ---

    ilk iki bölümdeki izlenimlerime göre şu an en büyük şüpheli bence wayne hays’ın karısı ve onun ayrıldığını söylediği nişanlısı. karısının anlattıkları çok şüphe uyandırıyor. yazdığı kitap bir kere ilginç, ikincisi iki defa numara yaparak başka kişi gibi davrandığını söyledi. en başından beri dedektifin yanında olması da katilin nasıl hala 30 yıl sonra bile ortaya çıkarılamadığına bence işaret ediyor. nitekim oyuncakları tanıyan çocuk, cadılar bayramında hayalet kostümü giyen iki kişi vardı demişti. ah be wayne reis en başından beri katil hep en yakınında mıydı...

    edit: 3.bölümü izledikten sonra fikrim değişti sanırım. katil ailenin yakını olmalı bence.

    edit 2: şu ana kadar verilen bilgilere göre ya iki tane müşterek fail var ya da bir fail bir de yardım eden var. şu ana kadar üzerine en çok şüphe çeken wayne’in karısı. wayne reisin yüzleşmekten korktuğu şeyler büyük ihtimal eşinin yaptıkları.
    --- spoiler ---
  • cok güzel başladı ilk sezonun havalari var tabi kimse rusty olamaz!gidişat olarak sürprizler olacağı malum ama bu dizinin havasi bile başka.zevkle izliyoruz.ha bide şarkılar hep mi muhteşem olmak zorunda
  • başıma bir şey gelmeyecekse ilk 2 bölümünü beğenmediğim bir 3. sezon ile gelmiş.

    uzun zamandır yeni sezonun çıkmasını bekliyordum halbuki.

    hayatı toz pembe gösteren eğreti yapımlardan, realizmden fersah fersah uzak fantastik yapımlardan, anlamsız süper kahraman tipi şeylerden bıkan bizler için,

    rust cohle'un deyimiyle " ı call my myself realist, but in philosophical terms ı'm a pessimist " sözü aslında bu diziyi neden sevdiğimizi açıklıyordu.

    tam olarak böyle düşünen insanların kendilerine çok yakın gördüğü bir evren kurmuştu true detective.

    mutluluktan çok mutsuzluğa, güzellikleden çok hayatın iğrenç ve depresif gerçeklerine odaklanmıştı.

    rust sigara içerken, ray viski içerken adamların depresifliğini dibine kadar hissediyordun. bir duygu dizisiydi. pesimist realistik, depresif nihilistik duygulara sürüklüyordu dizi bizi.

    bu hem ilk sezonda hem de 2. sezonda vardı.

    2. sezon anlaşılması zor olduğu için bazılarınca sevilmedi. oysa aynı duyguları 2. sezon da verebiliyordu. 2. sezonun bize sunduğu uniqe karakterler de yine bizi içine çekiyordu.

    frank, woodrugh, ray, ani.

    hepsi sorunlu karakterlerdi. hepsi uniqe'ti. hemsi depresifti. hepsi rust cohle'un alıntıladığım sözüne uyan tiplerdi.

    o rust cohle'un sigara içişi de, ray'ın blue label'ı vermeyip şişeyi sahiplenmesi de bize dibine kadar karakterlerin yaşadığı duyguyu hissettiriyordu.

    ve biz o duyguda kendimizden de bir şeyler buluyorduk.

    3. sezondan 2 bölüm izledik. elimizde ne var?

    vietnam savaşına katılmış bir war hero. elimizdeki karakter ne sorunlu, ne depresif, ne zeki.

    vietnam'dan dolayı bir uyumsuzluk, uniqe'lik eklemeye çalışmışlar ama bize herhangi bir duygu hissettirmiyor. sıradan ve yapmacık gözüküyor hatta. savaş gazisi sorunlu tip, iyi bir izci. true detective gibi orjinal bir yapım çıkarta çıkarta bunu mu çıkarttı yani karşımıza? aman ne enteresan. bir kere seçilen oyuncu hiç olmamış. istediği kadar iyi oyuncu olsun.

    adamın hayvan gibi nerd tipi var.

    gelelim kurguya,

    true detective 1. sezonda kurgu arka plandaydı. ve bunu ilk 2 bölümden itibaren hissetebiliyorduk.

    ilk sezon'da kurgu arka planda olmasına rağmen karakter ve duygu bazında hikaye çok tutmuştu.

    ikinci sezonda hem karakter hem kurgu kastılar ve bunu 10 bölüme sığdırınca bir çok izleyiciye bu ağır geldi.

    herkes ilk sezona dönülmüş diyor ama arabada iki dedektif sigara içip muhabbet edince mi benziyor ilk sezona? ikinci sezon bar sahneleriyle, karakterleriyle ve o karakterlerin bize yansıttığı duygularla çok daha fazla benziyordu ilk sezona.

    bence üçüncü sezonda karakter ve duygu olayı uçmuş.

    ilk iki bölümde kurgu hariç hiçbir şey beni içine çekmedi. oysa true detective'i farklı kılan bu değildi. kurgusu değildi.

    sanki adı true detective olmayan sıradan bir dedektiflik dizisi izliyor gibiyim. bu sezondan pek umudum yok.

    ilk sezon: 10/10
    ikinci sezon 9/10
    üçüncü sezon ilk iki bölüm: 6/10
  • 3. sezon 2. bölüm analizi.

    --- spoiler ---

    bu bölümde dedektif wayne'in hayatından bazı kesitler görmeye devam ediyoruz. senaryo baya genişledi, derinleşti ama hala gizemli bir hale bürünemedi. mesela o barda birlikte içtiği kadın öğretmen ile aralarındaki muhabbet neydi? ne anlatmak istedi? hiçbir şey anlamadım. alt metin yok sezonda genel olarak. besleyici karakter yok. üstte bir yazar demiş. ilk sezonda en azından marty, hıyar da olsa, rust'ı besliyordu. ona destek çıkıyordu, bu sarı kafalı adam tam hıyar mesela. senaristi tebrik etmek lazım, böylesine düz bir karakteri yaratabildiği için. dedektif wayne'in zihin akışında dolaşabiliyoruz, ama diğer karakterlerde herhangi bir iç dünya yok. sanki her şey wayne'in zihninde olup bitiyormuş gibi. sezonun final bölümünü leyla ile mecnun'un potansiyel finaline bağlarsa hiç şaşırmam. aslında bu adam alzheimer hastası olduğu için, bütün bu olayları zihninde kurgulamış, gerçek bir kriminal vaka var ama bütün bu yaşananlar kendi zihninin ürünü... memento filminde de aynı böyle bir senaryo işleyişi vardı, izleyenler bilir.

    bu arada scoot mcnairy baya iyi bir oyuncuymuş bu dizi sayesinde keşfettim kendisini. tom purcell karakteri baya sağlam karakter yani. iş yerinde herkese siktir çekebilmesi, arabada sinirinin bozulup ağlaması, tuhaf nevrotik karakteri... adam resmen rolünü yaşıyor. oldukça beğendim ben. hatta diziye dair hoşuma giden birkaç detaydan birisi diyebilirim.

    teknik olarak yine bir atmosfer oluşmuş değil. renkler pastel tonlarda olsa bile, atmosfer rengi yok. ağırlıkta olan bir renk yok. mesela bazı sahneler tamamen film noir seyrinde gitse de, bazı sahnelerde flash ışığı ağırlıklı oluyor. dediğim gibi sezonun bir alt metinsel kimliği oluşmuş değil. daha 6 bölüm var, bakalım nasıl gidecek bundan sonra.

    bu bölüme puanım 7,6/10

    --- spoiler ---
  • ilk sezonu benim için dizi tarihinin en iyilerinden olan,2. sezonunu 2 3 bölüm izleyip bıraktığım,3. sezonunu birkaç ay sonra izleyeceğim merak uyandıran dizi.
  • --- spoiler ---

    2 bölümden çıkardığım sonuç, öğretmen ablamızın bu iş ile ilgisi olduğu.
    --- spoiler ---
973 entry daha
hesabın var mı? giriş yap