• efendim bu doktrin uyarinca 100 milyon dolarlik askeri yardim su sekilde paylaştirilmiştir,
    kara kuvvetleri : 48.500.000 usd
    hava kuvvetleri : 26.750.000 usd
    deniz kuvvetleri: 14.750.000 usd
    mühimmat takviyesi: 5.000.000 usd
    otoyolların geliştirilmesi: 5.000.000 usd

    otoyollarin geliştirilmesi ne alaka demeyin, adam kamyon veriyor tank veriyor nereden gidecek onlar.. ayrica bu rakam bildiğiniz gibi "bir komünist ulaşim şekli olan" demiryollarinin gelişimini engellemiş ve türkiye'nin petrole bağımlılığını derinleştirme sürecinin bir parçasi olarak iş görmüştür yillar boyu. ve lakin teçhizatin bakim onarimi için türkiyenin ayirdiği rakam olarak belirtilen 143 milyon dolar da 400 milyon tl'ye denk gelmektedir, ki o vakitler ki türkiyenin toplam ihracatı da 46 develüasyonu sonrasi 223 milyon usd, gsmh da 3,5 milyar dolar civaridir ve bakim onarimi bile türkiye'nin silahlanma harcamalarinin artişi için yeterli ivmeyi oluşturmuştur. daha sonralari da marshall yardimi ile yillik 50 milyon usd civari sivil yardimlar alinmiştir. bilgilerinize arz ederim.
  • abd başkanı truman tarafından 1947 yılında açıklanan doktrindir.

    ii. dünya savaşı esnasındaki konferanslarda, churchill ve stalin, balkan coğrafyasını, kendi aralarındaki yüzdeler antlaşması gereğince bölüşmüştü. buna göre, sovyet etki alanları ile batı'nın etki alanları belirlenmiş ve iki güç de birbirinin etki alanına müdahil olmama konusunda mutabakata varmıştı. ancak, savaş bittikten sonra, yunanistan'ın ii. dünya savaşı esnasındaki direnişinide temel rol oynayan iki örgütten birisi olan komünist ideoloji ile temellenmiş elas'ın silahlarını bırakmayı reddetmesi ve isyan başlatması, batı'nın egemenliğinde olması gereken bu toprakların da, sovyet etkisine girme tehlikesini doğurmuştur.

    işte truman efendi, 1947 yılında bir taslak hazırlar, buna göre, yunanistan'da abd çıkarları hayatidir, burası bir amerikan toprağı mahiyetinde kabul görmektedir ve burada meydana gelen dahili olaylar, abd'yi yakından ilgilendirecektir. böylece, abd kendi kendisine, yunanistan'ın içişlerine karışma yetkisi tanımış oluyordu. türkiye de, benim de başımda komünizm tehlikesi var, içeride güçlü bir komünist örgütlenme var, sovyetler de yukarında bastırıyor, yetiş ya ey abd diyerek, kendisini de truman doktrinine kabul ettirmiş ve batı'nın koruyucu ve şefkatli kollarına kendisini salıvermiştir.

    truman doktrinini tamamlayıcı olarak marshall da devreye sokulmuş ve avrupa genelinde otuz yıl süreyle devam edecek bir altınçağ başlamıştır.
  • köy enstitülerinin kapatılmasına neden olan hadise.

    rus salatası'nın adının amerikan salatası olarak değiştirilmesine de neden olmuşluğu vardır.
  • truman'ın amerikan kongreside yaptığı konuşma ve türkiye ile yunanistan'a yardım yapılabilmesi için 400 milyon dolarlık bir fon ayrılmasını istemesi ile gelişir. kabul edilmiştir, yunanistan 300, türkiye 100 milyon dolarlık yardım almıştır.

    ancak sanılanın aksine, türkiye'nin yardım alması pek de kolay olmadı. birçok kongre üyesi karşı çıkmıştır. gerekçelerine gelecek olursak; türkiye savaşa girmemişti ve savaşın yarattığı yıkımdan etkilenmemişti, bu yüzden avrupa'da en iyi ekonomilerden birine sahipti. ayrıca 245 milyon dolarlık bir rezervi vardı. bu itirazlara truman'ın ve türkiye'ye yardımı savunanların karşı ikna yolu şöyle olmuştur:
    türkiye'nin tarafsızlığı, savaşa girmesinden daha zordu ve savaşın kazanılmasında bu tarafsızlığın payı büyüktür. türkiye rezervlerini sovyet tehdidine karşın saklamak zorundadır. ve mevzu bahis sovyet tehdidi yüzünden türkiye nüfusunun önemli bir bölümünü hala silah altında tutmakta, bu da büyük maddi yükümlülükler getirmektedir. ve en önemlisi; sovyetler'in türkiye'yi kontrolü altına alması, abd'nin ortadoğu'daki çıkarlarını büyük sekteye uğratır. nitekim para ve bilgi, hizmet, malzeme yardımı yapılmıştır. bu yardımların amacı dışında kullanılması yasaktır.
  • sovyetler birliği' ne karşın, 1940'larda, amerika birleşik devletleri' nin dünya emperyalizminin başına geçerek, yunanistan ve türkiye' ye silah yardımı yapmak istediğini açıkladığı doktrin.

    elbette emperyalizmin önceliğinde yunanistan bulunmaktadır. çünkü yunanistan, komünist tehlike ile çok daha fazla iç içedir o dönemde, türkiye' ye nazaran. türkiye' de silahlı bir "komünist tehlike" yoktur. ve dünya barışını sağlamak "yine" amerika' ya kalmıştır. amerikan başkanı truman geçerli mazeretlerini "demir perde" yalanı altında sıralar yeniden. ancak doktrine itirazlar gelir, gelmesi de normaldir.

    bu itirazlarla ilgili bir amerikalı bilim adamı çok iyi formüle eder;

    "truman doktrini'nin metni, sovyetler birliği tarafından tehdit edilecek devletlere yapılacak askeri yardımın niteliği konusunda herhangi bir açıklık taşımamaktadır. fakat türkiye' ye yardım programının spesifik biçimi, askeri yardımın hibe olarak ve çok cömertçe yapılacağını gösterdi. orta doğu ülkelerine mesaj çok açıktı. kendini sovyet ya da komünist tehditi altında ilan et, amerikan nezareti altına koy ve böylece modern silahları ya hibe olarak ya da çok düşük fiyatla, eğitimi de bedava olmak üzere elde edersin."

    elbette türkiye' nin emperyalizmin uydusuna girmek için gösterdiği çabalarda karşısına çıkan ilk güçlük, 2. dünya savaşı esnasında müttefikler tarafında savaşa girmemiş olması idi. ha bir de verdiği sözleri tutmamıştı. ayrıca sıklıkla alman faşizmine yardım etmişti. doktrin' e olan diğer itiraz ise, bu durumun açıkça sscb' yi savaş için kışkırtmak olduğu idi.
  • türkiye'nin fiilen dışa bağımlı bir devlet haline gelmesine neden olan doktrin, köy enstitüleri gibi harika kalkınma planları da yok edilmiştir böylelikle.
  • yatırım için kredilerini sovyetler birliğinden alan türkiyede, sovyetlerin ardahan, kars ve boğazlarda askeri üs istemesinin üzerine, milli şef, abd'den destek ister. abd, destek vereceğini yalnız karşılık olarak türkiye'de serbest seçimlere dayanan demokrasi düzeninin yerleştirilmesini ve 5 yıllık kalkınma planı, köy enstitüleri gibi mükemmel sovyet esinlenmesi uygulamaların kaldırılmasını ister. doktrinin uygulanmasıyla birlikte türkiye amerikan emperyalizminin etkisi altına girmiştir. lozan'daki dışa bağımlılık truman doktriniyle katlanmıştır. türkiyenin batı bloku ülkeleri arasına girme süreci hızlanmıştır.
  • abd'nin sovyetlerdeki komünizm tehtidine karşı avrupa ve ortadoğu'da kritik konuma sahip türkiye ve yunanistan'a askeri yardım verilmesine sebeb olan doktrindir. türkiye o dönemde yaklaşık 100 milyon $ bir askeri yardımı kabul etmiştir. tabi bunun karşılığında marshall planını kabul etmemiz bizden istenecekti.
  • ikinci dunyasindan sonra fasizm cokmesiyle dunyada iki buyuk ideoloji kalmisti. kapitalizm ve komunizm. bu baglamda, abd komunizm tehdidi altindaki devletlere finansal ve askeri yardim yapilacagini 1947 yilinda bu doktrin ile aciklamistir.
hesabın var mı? giriş yap