• sivil havacılıkta bile uçucu personelin sözleşmesinde bir takım maddeler vardır. mesela üniforma üzerinde iken sigara içemez. üniformanın ağırlığına yakışmayan hareketlerde bulunamaz ve hatta belirlenmiş çanta ve valizler harici bir poşet dahi taşıyamaz. yaparlarsa ciddi sonuçlar ile karşılaşırlar.

    neden yapamazlar? çünkü o kurumun koruması gereken bir itibarı vardır. ve o üniforma, o kurum demektir.

    bu insanların eğlenmesine, eğlenceli videolar çekmesine hatta abartmasına karşı değilim. isteyen, istediğini yapar. isterse patates kızartsın; isterse altına sıçıp, bokunu yüzüne sürsün. bana ne?

    ama o üniforma üzerlerinde iken binlerce yıllık geleneği olan türk askerini ve ordusunu temsil ediyorlar. o üniforma üzerlerinde iken vakur olmak zorundalar. o binlerce yıllık geleneğe bağlı olmak zorundalar.

    çünkü o gelenekler bozulursa, o asker şehit olur.
  • ulan mete han'dan bu yana yedi düvele korku salan ordumuzun geldiği duruma bak.

    bravo recep.
    itibarsızlaştırmak konusunda üzerine yok.
  • videoda ki ikinci eleman mezarlıkta* mı o şımarıkça hareketi yapıyor ya da ben mi yanlış gördüm.
    tanım: türk silahlı kuvvetleri mensubu olduğu görülen kişilerin yakışıksız davranışlarını açığa çıkaran video.
  • artık askerlik, artan işsizlikle birlikte vatani görev bilincinden çıktı. çoğu kişi meslek kapısı olarak bakmakta. niye?

    çünkü iş yok. işsiz kalacağıma orduya gideyim; mis gibi mesleğim, itibarım, param olsun diye düşünüyor. liseden birçok arkadaşım (içinde bırak orduyu, normal bakkal dükkanını emanet etmeyeceğim tipte insanlar vardı) uzman çavuşlar, astsubaylar filanlar oldular. hepsi de işsizdi. ortada aylak aylak dolanacaklarına orduya alındılar. 15 temmuz ise ordunun geldiği son durumdu.

    bu konuda gerçekten çok dertliyim. önceden trt’de askerlik programları olurdu. esmeray ablamız sıra sıra birliklere gider ve gel teskere şarkısını söylerdi askerlerimize. izlerdim onları. askerlerimizin tırmanışlarını, sürünmelerini, komandoların eğitimlerini gösterirlerdi. gurur duyardım.
    milli bayramlarda ordu yürüyüş yapardı. bu yürüyüşleri izleyip de göğsü kabarmayan insan yoktur sanırım.
    bu ülkenin en güvendiği kurum anketinde ordumuz hep birinci çıkardı. peki ya şimdi?

    balyoz, ergenekon, 15 temmuz.

    bu ülkede tsk, sokakta afişlere güçlü ordu, güçlü türkiye yazdı diye haber oldu. tsk’ya sövmedikleri kalmıştı. ne oldu peki? o afişler zorla değiştirildi. güçlü türkiye, güçlü ordu diye afiş astırdılar. işte yapılan tamamen bu. zihniyeti değiştirirsen her şeyi değiştirirsin.

    edit: imla
  • dikim evine topluca gidilir. olculer alinir ve olculere gore hariciler dagitilir. hariciler giyildikten sonra ilk ictimada komutanin gür sesi duyulur; bu üniforma 2200 yillik tur geleneginin, 100 yillik cumhuriyetin uniformasidir. bu üniforma üzerinizdeyken; değil düşmek, sendelemek bile yasaktir. eğer bir taşa takilacak olursan, eger sendeleyecek olursan, sonuclarina katlanirsin...
    o güzel komutanlar, o guzel atlarina binip gittiler.
    yazik.
  • nereye bağlı olurlarsa olsunlar, ister içişlerine bakanlığına, ister türk silahlı kuvvetlerine, üzerlerinde resmi üniforma varken böyle dil atmalı, nonoş tripli video çekmek rezalettir...
  • 80'lerin ikinci yarısı,

    ortaokula başlamışız.

    siyah okul önlüğümüzün sol tarafına,

    annelerimiz tarafından dikilmesi için

    okulun adının yazılı olduğu şeyler dağıtıldı

    ve denildi ki:

    "önlüğünüz üzerinizdeyken

    okula gidiş gelişlerinizde,

    sokaklarda, tavırlarınıza dikkat edin.

    taşkınlıkta, saygısızlıkta, okulumuzun adını lekeleyecek hiçbir davranışta bulunmayın."
  • sedat peker tezahüratı yapan erler kadar sansasyonel değildir. bu elemanlar da en nihayetinde insan ve her insan kadar eğlenmek onların da hakkı.

    eleştirilecek biri varsa hulusi akar'dır. koskoca g.kurmay başkanının arkasında selfie çetiler be.
hesabın var mı? giriş yap