• başım açık örtünmeyi de düşünmüyorum. ama başını örtenin ahlakına dil uzatmıyorum. başı açık olanın açık giyenin ahlakına da.

    başını örtüyorsa örtüyor. öyle uygun görmüş işte. inancı onu gerektiriyor. ahlakını eleştirme hakkı vermiyor bu kimseye.
  • şimdi samimi bir şekilde duygu ve düşüncelerimi paylaşacağım bir konudur:

    esasında kılık ve kıyafetten ahlak çıkarımı yapmak insanı pek çok yanılgıya düşürebilmektedir. bu durumda bizim tutup da, iyi veya kötü anlamda "türbanlıysa x'tir" dememizi haksız çıkaracak bir veya birden fazla örnek her zaman bulunur ve bu yüzden de bu tip genellemeler anlamsızdır.

    fakat burada bir başka mesele daha vardır ve tüm bu meselenin kaynağı da -bence- budur: türban dindarlığın simgesidir, kim ne derse desin. dolayısıyla türbanlı olan bir kişiyi biz otomatikman dindar olarak görürüz. hatta islami feminizmde de sık sık tartışılan bir konudur bu: müslüman dindar erkeğin topluluk içerisinde kendisi rengini belli etmedikçe dini konusunda bir ayrıma veya önyargıya uğrama ihtimali daha az. çünkü normal giyinmiş bir erkeğin ilk bakışta hangi dine mensup olduğunu anlayamazsınız. (bu yüzden misal ticaretle uğraşan erkekler ortama göre dindar takılabilmekte) ama tesettürlü bir kadının bundan kaçması imkansız. bu da çözümsüz bir durumdur sanırım. kadınlar, eğer kapalılarsa, müslüman ve dindar oldukları düşüncesini bizde uyandırmaktalar.

    dolayısıyla bu insanların dinlerinin emrettiği konularda hassas oldukları düşünülür. ama gerçekte durum böyle mi olur? elbette hayır. onlar da insan olduklarına göre herkes gibi saçmalama hakları vardır.

    işte mesele de buradan çıkmaktadır: o zaman tesettürün aslında vücutlarını örtmekten başka bir işlevi yoktur. tesettürlü olmaları dindar olduklarının bir göstergesi değildir. herkes gibi yalancı, iftiracı, hırsız, terbiyesiz vs. olabilir veya olmayabilirler. o yüzden türbanlı bir kadın olumsuz bir şey yaptığında daha çok gözümüze batmamalıdır.

    ama maalesef böyle olamıyor. çünkü tesettür sürekli olarak dindarlar tarafından yüceltildiğinden, iyi ahlakın sembolü olarak sunulduğundan biz bu bakış açımızı koruyamıyoruz. haliyle, "ulan madem bu tesettür bu kadar muhteşem harika bir şey, o zaman sen neden böyle ahlaksız ve terbiyesizsin?" diye sorasımız geliyor.

    nitekim, bugün müslümanlık çok harika, inşallah maşallah diye gezen yalancı ve hırsız siyasetçilere karşı da aynı duygudurumu paylaşıyoruz. madem müslümanlık çok iyi ahlakı beraberinde getiriyor ve madem bu kadar müslümansınız, bu kadar ahlaksızlığın sebebi ne diye soruyoruz ister istemez.

    yoksa mesele müslümanların yanlış yapma özgürlüğü yoktur demek değildir. özgürler özgür olmasına da, müslüman olmaları onları ahlaken daha üstün bir duruma otomatikman getirmiyorken, islam çok güzel, müslümanlık süper, tesettür muhteşem diye gezmeleri haliyle samimiyetsiz gelmektedir.
  • bazı yazarlara ilginç gelebilir ama türbanlı olmayan kızların ahlakından hiçbir farkı yoktur.
    giyim kuşamdan bağımsız olarak, ahlak ahlaktır; daha da ötesi, her ahlak kendi sahibini ilgilendirir.
  • türbanlarıyla bir alakası yoktur, hiç bir kıyafetleriyle alakası yoktur, kişilikleriyle alakası vardır.
    insanları sınıflandırmaktan vazgeçin artık amına koyim.
  • ahlakın türbanla, saçla, başla ilgili olmadığını bilenlerin çok fazla dikkate almayacağı konudur.
  • genel kız ortalamasıyla aynıdır. kapalı olunca ahlaklı olunmuyor.
  • türbanlı kızların ahlakı tabii ki tartışma konusu oluyor çünkü angaje oldukları siyasi görüş baştan sona kirli, kokuşmuş, lime lime olmuş, elle tutulur tarafı kalmamış, dipsiz bir ahlaksızlık çukurundan ibaret. erdoğanistler mi daha ahlaksız yoksa fetoşçular mı sorusu anlamını yitirmiş zira her iki kamp da icraatleriyle ne mal olduklarını göstermiş. bunca pisliğin ortasında türbanın kem gözlerden koruyan zırh işlevi iflas ediyor. bilakis türbanın olumsuz çağrışımlarla anılması kaçınılmaz hale geliyor.

    türbanlı kızın ahlakı denince ben öncelikle türbanlı kızın iffeti veya cinsiyetinden kaynaklanan titizlenme konularını anlamıyorum. o hususlar bambaşka bir düzlemde irdelenesi. türbanlı kızdan bir rahibe püritenliği beklemiyorum. ben türbanlı kızın ahlakı dendiğinde, daha ziyade, akape'nin malul olduğu, yoksun kaldığı ahlaki zaaflardan onun payına düşenleri anlıyorum. lümpenleşmeyi anlıyorum, yere tükürmeyi, sokağa çöp atmayı, yalan söylemenin vicdani sorunlara yol açmamasını, a101'lerdeki kleptomani epidemiğini anlıyorum. bir de en çok haksızlıklar karşısında verdikleri selektif tepkileri anlıyorum.

    siyasi islamın ahlaksızlıklarını bütünüyle reddedebilen, siyasi islama içeriden eleştiri getirebilen bir türbanlı bacıyı henüz göremedik. göz göre göre çamura batıyorlar ama kıyamıyorlar, elleri gitmiyor, toz konduramıyorlar. bir şekilde kötülüğü ussallaştırıyorlar, mantıksızlığı uzlaştırıyorlar, çirkinliği estetize ediyorlar. (bkz: bir şekilde faşizmi/#29117350)

    bir yanda emrine girdiği dogmanın güzellediği meziyetlerle diğer yanda ahlakı zalim bir pragmatizmle rafa kaldıran dar-ül harb rezilliği ve içi tamamen boşaltılmış o "dava" kepazeliği arasında giderek açılan makas yüzünden yaşadığı bilişsel çelişkiye üzülüyorum. aynı çelişkinin, bireysellik arzusu ile dava askeri olma mecburiyeti arasında gerim gerim gerilmesinin suratına yansıttığı robotikliğe, ifade yoksunluğuna acıyorum.

    .
  • birisi giyindiği, daha fazla giyindiği, her yerini kapadığı için
    ya da
    soyunduğu, dekolteden hoşlandığı, mini etek giydiği için
    ahlaklı ya da ahlaksız diye sınıflandırılamaz. bu durumda varyasyonu az olan erkekler ortalama olarak kadından daha ahlaklı olurdu.
    ahlak davranışsal özelliklerin dışa yansımasına karşılık gelir. görünüşle ilgili değildir.

    hatta bir kadının kapalı ya da açık olmasına bakmaksızın sevişmesi ile de ilgili değildir.

    biz ahlaksız bir toplumuz. kodlarımıza işlemiş. şunu bir kabul edin de abuk subuk önyargılarla sınıflandırma yapmayın artık.
    (bkz: kişilik haklarına saldırı)
    (bkz: ahlakınızı sevsinler)
  • ahlak polisliği yaparak anlaşılamayacak durum.
    türbanlı ya da değil her kadın kendi ahlakından sorumludur ve kimseyi ilgilendirmez.

    (bkz: geri bas)
  • giyim tarzı bir insanın karakterini göstermez. lakin bu kapalı ablalara10 yıldır gereksiz bir özgüven aşılanıyor. kendilerinde her türlü hakkı görmeye başladılar ve kendileri dışında ki insanlara gram saygı göstermiyorlar.
hesabın var mı? giriş yap