turbo

• (bkz: tunc dindas)
  (bkz: komodor abi)
• judas priestin 1986 yılında çıkardığı albüm.
  açılış parçası olarak turbo lover
  diğerleri:
  locked in
  private property
  parental guidance
  rock you all around the world
  out in the cold
  wild nights, hot and crazy days
  hot for love
  reckless
• motorların^*temel çalışma prensibi dışarıdaki havanın alınarak motora verilip yanma odasında yakıtla karıştırılarak yanmasıdır. bu durumda, yanma verimliliği bakımından belli bir hava yakıt oranı gözetildiğinden hacmi arttırmadan daha fazla güç elde etmek için basınçlı hava verilir. böylece, yanma odasına normalden daha çok hava, ve buna bağlı olarak daha fazla yakıt verilir.
  turbonun basıncına göre alınan güç de artar. düşük turbo basıncı daha yumuşak bir kullanım sağlayıp ve motorun parçalarını daha az yorarken, yüksek turbo basıncıyla çalışan motorların genel olarak daha sağlam yapılması gerekir...
  turbo motorlar genelde aynı güçteki daha yüksek hacimli motorlara göre daha az yakıt tüketir ve tork değerleri de daha iyidir. ayrıca atmosferik emmeli motorlara göre torku daha düşük devirlerden itibaren sunarlar.
• temsili ornek: kimya ogretmeni ogrencileri ile yari ders yari geyik yapmaktadir. ogrenciler, turbonun ne oldugunu ne ise yaradigini, nasil olup da ufak motordan daha yuksek guc elde edildigini sorarlar. olay, eglendirici ve bilgilendirici diyaloglar seklinde gelisir:
  
  og: soyleyin bakalim cocuklar, motordan daha fazla guc elde etmek icin ne yapmaniz gerekir? size bir de tuyo vereyim burada, ne kadar ekmek, o kadar kofte!
  cillop gibi tuyoyu alan sinif: daha fazla yakit yakmak gerekir ogretmenim.
  og: aferiiin. peki daha cok yakiti yakmak icin daha cok ne gerekir? dusunun bakiiim neyle yakiyonuz yakiti?
  sinif: oksijeeeeen.
  og: guzeeeel. motora oksijeni nasil veriyorsunuz? yani oksijen nerede bulunuyor?
  sinif: havadaaaa.
  og: yaaaaniii, daha cok yakit yakabilmek icin yanma odasina daha cok hava basmaniz gerekir degil mi cocuklar?
  sinif: eeeeeeveeeeeet!
  og: aferin cocuklar. simdi ideal gaz denklemini hatirlayin (hava ideal gaz degildir ama idare edin iste)
  pv = nrt
  siz burada neyi arttirmak istiyorsunuz, daha fazla hava basmak istediginize gore?
  sinif: neeee yiiiiiiii.
  og: guzeeeel. peki bakin bakalim bu denkleme, bunu yapmak icin ne yaparsiniz.
  sinif: ya basinci yukseltiriz, ya hacmi buyulturuz ya da sicakligi dusururuz.
  og: aferin yavrularim. iste olay budur. 1600 motor, 2000 motor derken denilen aslinda yanma odasinin hacmini yukselterek daha fazla hava basmaktir iceriye. turbo ise, yanma odasina verilen havanin basincini yukselterek iceriye daha fazla hava girebilmesini ve daha fazla yakit yakilip daha fazla guc elde edilebilmesini saglar. teknik olarak, egsoz manifoldu ile emme manifoldu arasindaki bir turbindir turbo. egsoz gazlarinin kinetik enerjisi ile doner ve giren havanin basincini arttirir. anladiniz mi cocuklar?
  sinif: anladik ogretmenim.
  og: guzeeel. eger bunu yaparken bir de sicakligi dusururseniz cillop olur. bunun icin ne yapacaksiniz biliyor musunuz?
  siniftan bir uyanik: (bkz: intercooler) ogretmenim!
  
  ve hayat surer...
• 51 numarali otomobilin ve altinin cok nadir ciktigi sakiz. 51 numara uc cepheden cekilmis bir kirmizi ferrari resmiydi.
• (bkz: turbo sakız oyunu)
• (bkz: tequila ghost)
• kamu ozel sektor ortakliginda kurulmus, danismanlik firmasi olmadiklarini soyleseler de , aslinda yaptiklari is bazinda bundan cok da farki olmayan organizasyon.
  (bkz: www.turboppp.org)
• çocukken çenemiz düştü düşcek hale gelmesine rağmen şekeri biter bitmez bahane edip yeniden yeniden alıp, eskisini de hemen atmaya gönüllü olmadığımızdan bir çuval sakızı çiğnemeye çalışıp, çıkartmalarını biriktirdiğimiz bir sakızdı. hala var lakin eski popülaritesi kalmamıştır çocuklar arasında.
• tadını sevmeyip içerisinden araba resmi çıktığı için bütün paramı adadığım sakız.