• ailesi buna inanıyordu, onlar ailesiydi ve böyle şüpheleri olabilirdi. babaları bir devlet büyüğüydü ve cinayete kurban gitmiş olabilirdi. netice olarak inanmadılar olayı mezarın açılmasına kadar götürdüler, son zamanlara doğru peşlerine akp takıldı. bu pek hayra alamet değildi zira akp'nin çıkarı olmadığı bir işin peşine düşmesi gerçekten tuhaf olurdu. nitekim öyle olmadığı tez zamanda ortaya çıktı, akp ergenekon'a doymamıştı, zaten hiçbir inandırıcılığı kalmamış olan davaya biraz odun atmak için "özal'ın ergenekon tarafından zehirlendiği" lafının piyasaya düşmesi enfes olurdu. sadece bu bile tek başına istemediğiniz, sevmediğiniz 10-15 kişiyi içeri tıkmaya yeterdi.

    ama olmadı. adli tıp zehirlenme bulgusuna rastlamadık dedi, gerçi akp'den çekindikleri için "yoktur" diyemediler de "belki vardır ama biz bulamamış olabiliriz" demeye getirdiler. bunlar demokratik, özgür ülkenin sözüm ona bilim insanları. neyse konumuz onlar değil. bakın rapor şurada isteyen bakıp okur. o günlerde ankara cumhuriyet başsavcıvekili nuri yiğit'e sorulmuştu, “bu rapora rağmen soruşturma devam eder mi?” diye, o da cevaplamıştı, “bu konuyla ilgili soruşturmayı yürüten savcımız bu konuda kanun ve mevzuat ışığında takdir yetkisini kullanacaktır”.

    ve bugün gelinen noktada, adli tıp'ın zehirlenme yok tespitine rağmen savcının takdiri şu yönde olmuştur; "içerisinde faaliyet gösterdiğiniz yasa dışı silahlı terör örgütünün faaliyeti kapsamında 17 nisan 1993 tarihinde türkiye’nin 8. cumhurbaşkanı turgut özal’ın zehirlenmek suretiyle öldürülmesi suçuna iştirak ettiğiniz sonucunu varılmıştır. bu suçlama ile ilgili ifade veriniz?"

    sonra diyorlar ki yargı bağımsız, adalet yerini bulur, akp bizi demokratikleştirir, başkanlık gelse özgürlükten boğuluruz. bunlara laf edince de seni akil adamlara dövdürtüyorlar.
  • benim için yeni olmayan haberdir.

    sağlam bir komplo teorisyeni olan babam, ölümünün ertesi günü bu tahminde bulunmuştu zaten..!
  • yürüttüğü davalar çok yıpranan, balyoz davası'nda yandaşlardan bile eleştiri alan devlet içerisine sızmış olan malum çete kendine yani bir dava arıyor.

    özal'ın öldürülmesi hikayesi de tam da malum çetenin aradığı türden bir dava. bir elinde kuran bir elinde bilgisayar, tam da kürt sorununu çözecekken şehit edilen bir demokrasi kahramanı söz konusu ne de olsa.

    belli ki adli tıp'tan sızan ilk bilgiler istedikleri gibi değildi, adli tıp'ı baskı altına alıp en azından muğlak bir rapor çıkartabilmek için bu uydurma haberi servise verdiler.
  • acaba neye kol gibi zam yapilacak diye dusunmeme sebep olan gundem maddesi.
  • ulan daha rapor tamamlanmamış, sonuç belli değil, ortada hiçbir resmi açıklama yok; adamlar girmiş ergenekondan, çıkmış cumhuriyet tarihinin acı olaylarından. kamuoyu hazırlama deniyor buna. artık kim bu söylentileri sızdırdıysa, onu bi araştırmak lazım asıl.

    "rapor henüz bitmedi

    habertürk tv'nin haberine göre ise adli tıp başkanı ince zehirlenme iddialarıyla ilgili “henüz tamamlanmış bir rapor yok. üzerinde çalışmaya devam ediyoruz” şeklinde konuştu."

    kaynak yine aynı kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/gundem/21834160.asp
  • bir türlü inanasım gelmeyen mevzu. sağlık durumu zaten bombok olan birini neden zehirlesinler. o dönemde cumhurbaşkanıydı. arkasındaki halk desteğini kaybetmişti. önemli bir proje gündeme getirmiş değildi. devri süleyman yaşanıyordu. vs... vs...
  • adli tıp kurumu başkanı doç. dr. haluk ince'nin “bugün gazetesi’nde çıkan haberdeki maddeyi biz bulmadık. bu haber nasıl oluştu onu da bilmiyoruz” , “kurul raporunun, aralık ayında başsavcılığa gönderileceğini umuyorum. raporu biz açıklamayacağız, başsavcılık gerekli görürse kamuoyu ile raporu paylaşır” seklinde beyan ettigi durum.

    ve hemen ardindan ;

    "adli tip kurumu’nda atama
    erdoğan’in doktoru ‘o’ kurula atandi
    8. cumhurbaşkanı merhum turgut özal’ın kesin ölüm sebebini belirleyecek olan adli tıp kurumu 1. ihtisas kurulu’na, başbakan recep tayyip erdoğan’ı istanbul’da ameliyat eden ekipte yer alan prof. dr. hüseyin öz atandı.
    başbakan erdoğan, istanbul medipol hastanesi’nde sindirim sisteminden iki kez ameliyat olmuş ve dr. öz’ün de katıldığı tıbbi operasyonun ardından taburcu edilmişti. dr. öz, şubat 2012’deki ikinci ameliyat sonrası, erdoğan’a kısıklı’daki evine kadar eşlik etmişti. öz’ün atandığı 1. ihtisas kurulu, aralık ayı içinde 8. cumhurbaşkanı merhum turgut özal’ın kesin ölüm sebebiyle ilgili raporu da hazırlayacak.
    ankara milliyet "

    (bkz: http://gundem.milliyet.com.tr/…/1621046/default.htm)
  • habere inanırsak kesin türk işi olan cinayet. dış güçler yapsa adını sanını bile duymadığımız kimyasallar, zehirler kullanılırdı. burada ne kullanılmış, fare zehiri. kesin türk işi kesin.
  • 1940 cehapesi yapmıştır ya da yapmamıştır şimdi bilemeyeceğim.
hesabın var mı? giriş yap