• edebiyatı severek girdiğiniz ve edebiyattan nefret ederek çıktığınız bölümdür. istanbul üniversitesi edebiyat fakültesi'ne giden sait faik abasıyanık bir dersin sonunda bağıra çağıra çıkıp üniversiteyi terk eder ve bölümü yarıda bırakır. neden edebiyat fakültesini bıraktığını soranlara ise:
    -bana orada uygurca öğretmeye kalktılar cevabını verir.

    anlamsız dersler ve anlamsız konularla yüklüdür bu bölüm. ilerde türkolog yahut akademisyen olmayacak ben meb'de çalışacağım aga diyecek olursanız burada öğrendiklerinizin 3/2 si bir halta yaramayacaktır.
  • büyük heveslerle kazandığınız bölümde bir sürü kitap okuyup güncel yazarları tanıyacağınızı sanırsınız ama yanılırsınız.genelde hep türk lehçeleriyle dolu derslerle hayal kırıklığınızı yaşarsınız.mezun olupta bütün türk ve dünya klasiklerini okuyup yutmuş insanlara rastlayacağınızı sanmayın.
    bulamazsınız..
  • yarrak gibi bir bölüm. okumayı yazmayı seven adam buraya girmesin. illa okumak istiyorum diyen gitsin kaynak kitapları alsın makaleleri bulsun otursun okusun. maksimum iki senede lisans seviyesinde bilgisi olur hatta çalışmasına göre öteye de geçebilir. dört senenizi heba etmeyin edebiyat seven kardeşlerim, dil dersleri zaten ananızı belleyecek. ben öğretmen olcam toplumu kurtarcam falan diyosanız öğretmenliğe girin, öbür türlü formasyondur falan uğraşırsınız kpss de herkesi makattan bir dürtecek ondan kaçış yok. yine de girmeyin amk akademi zaten kokuşmuş rezil bir ortam. valla alın kitabınızı oturun okuyun üniversitede öğretilenler bundan daha fena. sizden daha çok okumuş yaşlı adamların sikko yorumlarını papağan gibi tekrar edip yıllarınızı heba etmek yerine kendiniz araştırın okuyun falan, kendi fikriniz olsun daha iyi.
  • zorluk seviyesini formel bilimlerle yarıştıran bölüm.

    bir yandan arap alfabesine dayalı osmanlı türkçesiyle yazılmış metinleri okuturken
    beri taraftan kiril alfabesini öğretip azeri edebiyatına girer
    öteden türkiye türkçesi gramerini baştan başa değişik olarak anlatırken
    edebiyat tahlilleri yaptıran
    edebiyat teorilerini öğreten
    hikaye-roman-şiir ve edebi değeri olan eserlerin ihtivasını aşılayan
    ...
    ...

    böyle uzatabilirim... demem o ki ciddi olarak efor gerektiriyor.
    aman canım ne var ki insanın anadili üzerinde çalışmasında diyenler bitiverebilir etrafınızda... onların eline şöyle güzel matbular verin.
    ya da öğrendiğiniz türkçe ağızlarından cevap verin... olmadı bir yazarı şöyle layıkıyla anlatmaya başlayın.

    her neyse zorluğu bir kenara bir de işi zorlaştıran diğer bir faktör ise genel olarak çok başarılı değil de ortalama başarılı insanların tercih etmesi.
    zira hayatında 4 tane romanı bitirmemiş adamı alıp buraya koyarsanız afallar.

    ha bir de genel olarak büyük eleştirilerimden biri de öğrenci profilinin sıradan olması.
    sıradan insanlar... genel insanlar... toplumun bireyleri okuyor bu bölümde.
    oysa ki okudukları adamlar her dönem toplumun dediklerinden uzak şeyler demiş insanlar. bunların en toplumun dediklerine benzer şeyler söyleyeni toplumun dediklerini aşırı bağnaz şekilde sertleştirerek demiştir.

    yani sıradan insanlar sıradışı insanları öğrenmeye çabalıyorlar.
    e haliyle epey de zorlanıyorlar... puff.
  • mezun olup yanlislikla is bulduktan sonra, basit bir raporu bile yazamayan dandik muhendisleri gordukce her donem gorulmesinin sart oldugunu dusunuyorum. ne imla, ne noktalama, ne de yazinin bir butunlugu var. zaten baskasi yazmis, sen onun ozetini geciyorsun be gerizekali. rapor zaten ozet demektir.

    bence edebiyat kismi gereksiz ama turk dili kismi kesinlikle her donem olmali. kafalarina kaka kaka ogreteceksin bu okuzlere. cok gerekli bir ders.
  • üzerinde durulması gerekmeyen bir ders gibi algılanır,
    2 ile geçerim nasıl olsa denilir,
    işte bunları ve benzerlerini dediğiniz anda
    peşinizden yazdıklarınızı editlemek için kişiler sıraya girebilir...
  • http://i.imgur.com/ubsufio.jpg

    adam, 12 ders yılı evvel buradaki gibi cümleler kurduğu için geçememesi gereken bir dersin uzmanı olmak üzere.
  • marmara üniversitesi'nde edebiyat kısmı açısından ilk üç senede servet-i fünun'dan öteye geçemeyeceğiniz bölümdür. okul bitecek, cumhuriyet dönemine yeni geleceğiz anlaşılan.
    bir de öyle odun gibi mezun olduysanız diplomayla birlikte işsizlik de sizi beklemektedir. bir baltaya sap olmaya bakmak lazım okul bitmeden.
  • üniversiteye kapak atmak için birebir,derslere devam sürecinde birbirinden enfes miladı bilmem kaç asır evvel dolmuş pek çok dil öğrenmek durumunda kalınan ve sonucunda koca bir diplomayla burun buruna bırakılmaktan öte bir işe yaramayan genel kültür meraklıları için ideal sayılabilinecek çilenin türkçe kısaltmasıdır
    *ayrıca 5 kuruşa 3 köfte almanız gerekirken bu bölümde okuyorsanız ancak 1 köfte alabilirsiniz tercih aşamasındaki yavrulara duyurulur
    *benzetmeleri olabildiğince geniş düşünün ve hayatın her aşamasına yayın zira bunca emeğin sonu bu olmamalı
  • mezun olduğum bölüm.
    mesleğimi severek yapıyorum şimdi.
    hani o formasyon puanı dahil girenler var ya işte onlardandık. yüksek puan ile girdik, düşük puan alanlarla beraber formasyonu aldık. sonra, sonrası bilmem kaç bin öğretmen açıkta...

    yazık ettiniz!

    not: ciddi anlamda yobazların doluştuğu bölümdür.

    bir dersimizde şairleri işliyorduk ve mehmet akif’ten neredeyse 1 hafta boyunca bahsettik. konferanslar düzenlendi, şiir dinletileri yapıldı.
    nazım hikmet’e gelindiği zaman bir dersin 10 dakikasında bahsedildi ve bitti. itiraz ettim, neden bu kadar kısa konuşuldu hocam, diyorum. yeterlidir, dedi adam.

    ülkenin siyasi anlayışı neyse her şey ters gelir ona, sanatta!

    dünya üzerinde vpn kullanma sırasında 3. sırada olan ülkenin genç öğretmeni!

    devam...
hesabın var mı? giriş yap