• turk sinemaciliginda cesitli konseptleri bulunan bu naif insanlarin boy gosterdigi kareleri hatirlayalim..

    kadir inanir filmleri:

    50 ila 65 yas arasi, baslarindaki beyaz yazma alinlarina kadar ortulu, her daim evlerinde, gunduzleri bile pencereyi-perdeyi acmayip alacakaranlik icerisinde yasayan, ogullari icin dua eden, kocalari oldukten sonra, hayattaki tek yoldaslarinin kadir inanir'in filmdeki kapamasi olan bayanlardir.

    ev ve aile ici disiplinin yegane nedeni mutlakiyetle yonetilmesidir.
    ayni zamanda ailenin konsey baskani olup, evdeki en ufak bir huzursuzluga mahal vermemektedir.
    orneklendirmek gerekirse, kacakcilik, adam kacirma, harac gibi illegal yollardan hayatini kazanip belli bir statuye** ulasmis, kardesini polis okulunda bu paralarla okutmus olan abi kadir inanir, komiser olan kardesi* ile ramazan ayinda husu icerisinde iftar acmaktadir.

    bes vakit namazini kilarken genelde profilden yakin cekimle goze girmeleri saglanmistir.

    kucuk emrah filmleri:

    aslinda emrahin hikayesinden cok 30-40 yas arasi bayanlarin cektigi ceremeleri*, itilip kakilmisliklarini anlatmaktadir. bu tur filmlerin olmazsa olmazi, emrahin annesini canlandiran bayanin mutlak surette turk filmlerinde bakkal kasap manav uclemesine kurban gitmesidir.
    istenmeyen nedenleden dolayi cocuklarini terk etmis, kotu yola dusmus, tecavuze ugramis, uyusturucunun kralini kullanmis ama en nihayetinde dunyanin fani oldugunu anlayip kendini namuslu bir hayata adamistir.

    filmde emrahla karsilasmalari sirasinda anne evin tek goz odasinda, gri bir etek, alnina dusen percemleri beyazlatilmis < (beyaz sac kullanimi cok onemli bir detaydir. o iki tel sac bayanin yillar boyu acilar icerisinde yasadigi ve kader vurgunu oldugunu vurgular), omuz basina kadar beyaz yazma ile sarinmis, namazini kilmaktadir.

    kamera ruku ve secdesine kadar kadini takip eder ve etrafinda doner. yillarca gormedigi oglu kapidan girip onu namaz kilarken izleyecek, ve kadin iki tarafa selamini verdikten sonra yillarin hesabini ogluna verecektir.

    filmin cekildigi yillari ekranlara yansiyan renklerin matligi verecektir..

    kahramanlik filmleri:

    basrolunu genellikle cuneyt arkinin kaptigi bu filmlerde iki bayan on plana alinmistir. ilki kahramanimizin annesi olup, ataerkil toplumun izlerini sonuna kadar tasimaktadir. geleneklerine, goreneklerine son derece baglidir ve asla taviz vermemektedir.
    diger bayan ise hristiyan olup, babasindan tiksinmekte, turklere karsi icten ice sempati beslemektedir..
    bu tip filmlerde olay biraz daha abartilmis ve hristiyan prensesin musluman olup, imam nikahi ile evlendirilme sureci rituel halini almistir.

    asil onemli olan, filmin dugumlenip kahramanin anasinin, bacisinin, karisinin kacirildigi sahnedir.
    bizans askerleri kamufle edilmis evi tespit edip baskin duzenledikleri anda, ortaliklarda gorunen kimseler yoktur.. bir hisimla salona, mutfaga ve odalara girip cikip ortada bulusup, bakmadiklari tek odaya hep birlikte girerler..
    karsilasilan sahneyi ise kelimelerle anlatmanin mumkunati yoktur. kahramanin annesi ve gelini namaz kilmaktadir. ancak halvet (bkz: astral seyahat) durumunda olduklari icin durumun ahval ve seraitinden cok uzaktadirlar.

    yillar yili.. gizliden gizliye, arka planda kalmis bu insanlarin* icimizde uyandirdigi tuhaf duygular vucuda gelmis ve belki de bir daha kapilarinin onunden bile gecilmemistir.. simdilerde hafiften de olsa dalgasini gecerek tebessumle andigimiz bu kareler aslinda her birimizin bir aile buyugunu temsilen konmus ve o tum filmi izlerken golgelerinin agirliklari bizi en az esas oglan kadar tv basina yapistirmistir..*
  • bu teyzelerin dualari olmasaydi eger, filmlerimizin hepsi felaket filmlerine donerdi, hep kotu adamlar kazanirdi, mutlu son nedir bilemezdik. cocuklugumuzu kurtardi bu teyzeler dualariyla saolsunlar...
  • bu teyzelerimizin namaz kilarken cizdikleri manzarada ortak olan husus namaz kilmayi bilmemeleridir; secdeden kalkar kalkmaz selam verirler mesela..daha bircok sacma hareketlerini siralamak mumkundur belki ama sadece bu ornek bile turk sinemasinin isini ne derece ciddiye aldigini gostermek acisindan yeter de artar bir ornektir.
  • bu teyzeler namazları falan hep yanlış hatalı kılarlar bilmediklerinden. ne onlar, ne yönetmen bilir. bir bilene de sorma ihtiyacı hissetmezler.
  • elin sinema sanatcisi iki saniyelik goruntu icin rolun hakkini vermek adina olmadik kurslara ortamlara girerken; sozumona sinemaci teyzelerimiz bu toplumda hemen herkesin bilebilcecegi namazi sanki zerdust tapinagindan yaka paca sahneye getirilmis sanatci formatinda kilmaya kalkmalari ile akilda kalmalari ile unludurler.
  • salak milyoner filminin sonunda da bir amca versyonu vardır... süperdir...
  • genelde ferdi tayfur'un basrollerini ustlendigi buyuk butceli yapıtlarda gecen $ık sahneler...yaygin sanat cevrelerince bu sahnelerin bi sonraki jenarasyon olan ahu tugba,afrodit ve aslan parcası sezercik yaptılarina da illegal yoldan pencereler actigi dusunulen sansasyonel goruntuler...
    vakdi zamaninda yoldan cikmis hanim hanimcik teyzemizin gazlara gelip namusum namusum diyerek hacca gitmek yerine kısa yoldan u donusu yapmasi...ne varki kilim seccade cami avlusu yada tekke zaviye ucgeninde gecen bu dakikalarin biraktigi acik kapiyi penceleriyle kavrayan ahu tugbanın igy pop'a seslenerek bu dunyada bir tek rockstar ben varim diyerek yollara dusmesine sebebiyet vermis ve hafizalara kazanan turk kadininin banyo yaparak gunahlarindan arinma sahnesi icin bir kez daha buyulu ekranlardan bizlere selam durmasina buyuk yardimda bulunduguna inandigim dinsel butunluge sahip genis tabanlı goruntulu basyapit...
  • "turk filmlerinde namaz kilan teyze ekolu"nun bir uzantisi sayilabilir mi emin degilim, ancak beynimde, icinde "namaz", "turk filmi" ve "teyze" kelimelerinin gectigi kisa bir taramanin ardindan farkediyorum ki; gozumunun onunde beliriveren en carpici goruntu "caminin ortasinda tek basina ojeli elleri ile namaz kilan tovbekar hayat kadini" sahnesidir.

    genellikle ahu tugba'nin canlandirdigi karakterlerin basini cektigi bu ekolde, zamaninda hayatin cark-i feleginden jokerleri toplayarak gecmis, iyi bir yarisma cikarmis ve fakat sonrasinda hayatinin erkegini bularak jubilesini yapmakta karar kilan bir hayat kadinin tovbe etme ve arinma sureci konu alinir. aslan yelesini andiran mecli saclari, siyah surmelerle daha da belirginlestirilmis mavi projektor gozleri ve en onemlisi kirmizi ojeleri ile sevdigi adam ugruna evinin kadini olmaya hazirlanan ahu tugba, once hamama giderek kirk banyosunu tamamlar. kirk banyosunda bilindigi uzere kafadan asagi 40 tas su dokulur, ahu tugba da makyajini ve saclarini bozmamaya gayret ederek bu ritueli tamamlar.
    hemen ardindan; once kadraja buyuk bir caminin ekolu ezan sesleri arasindaki goruntusu gelir, avludan gri guvercinler havalanir..derken kamera bos caminin icinde soyle bir tur atar ve gelip tam ortasinda tek basina namaz kilan, tanriya yakaran ahu tugba'ya odaklanir. izleyiciler olarak biz burada ahu tugba'nin namazinin son kismina yetisiriz genelde, peltek "s"leri ile mirildanarak okudugu dualarini bitirir, selamini verdikten sonra kirmizi ojeleri ellerini, yine basini yari yariya kapatan ortusunu bozmamaya calisarak yuzune surer, namaz sonunda kamera yuze zumlanir surmeli projektor gozlerinden bir damla yas suzulur ve sekans tamamlanir...
  • en asil duygunun teyzesidir.
  • ekolün bir alt kolu olarak başlıkta yerini almış namaz kılan tövbekar hayat kadınının namaz kılma sahnesinde camide yalnız olması tesadüf değildir. bu şirret kadın, aman saçım bozulmasın deye kırk banyosunu adam gibi yapmadığından, cemaat tarafından temiz addedilmez ve yanında namaza duracak müslüman bulunamaz. hatta oyuncuların filmlerdeki karakterlerini fazlaca ciddiye alan halkım nedeniyle bu çekimlerin gecenin bir yarısı, hiç bir türk filmi fanatiği müslüman görmeden, sinssice yapılıyor olması da mümkündür.
hesabın var mı? giriş yap