• konu cok carpici. hizli sekilde anlatacagim. oncelikle amerika birlesik devletlerinden bir istatistik vermek istiyorum. ben bu istatistigi konusmalarimda daima telaffuz ederim. cok carpicidir:

    amerika birlesik devletlerinde halkin %40'i 400 dolar ve uzeri harcamalarinda taksit yaptirmak zorundalar.

    referans

    ilginc degil mi? bir acil harcamaniz var, 400 dolar lazim, savings hesabi denen bizdeki iste vadesiz hesaba denk gelen hesapta hazir 400 dolarlari yok. bu yokluk, servetleri tahvilde, bonoda, hisse senedi yatiriminda oldugu icin degil. basbayagi para olmadigi icin. yani maas alacak, aldigi maas ile yemek alacak, biraz kenara koyacak, biriktirip kirayi odeyecek filan. maas derken buna aslinda yevmiye desek daha dogru anlasilir turkiye'den. cunku insanlar saat basi ucretlendirilirler ve kimisi haftalik kimisi forthnightly denen iki haftalik olarak ucretlerini alirlar. beyaz yakalar maas alir. aylik maas yani. ingiliz sisteminde herkes 2 haftalik alir maasi. bir ay 30 cekti oteki 31 tantanasi olmaz. persembeden persembeye maasiniz yatar. bir persembe yatmaz oteki persembe yatar yani. yil 26 odeme araligina bolunmustur. hesap daha kolaydir. kiralar haftalik konusulur, yine iki haftada bir odenir.

    simdi turkiye tarafina gelelim hemen cunku konumuz bu. bunu ben makro ve mikro olarak ikiye ayiriyorum, sebepleri yani. makro sebepler devlet ve dunya, mikro sebepler ise halk ve bireyler.

    peki turkiye'de acaba bu durum nasildir? ben bunu arastirdim, oyle net bir bilgiye ulasamadim. turk halki neden fakir dolayisiyla turkiye neden fakir konusundaki belki dogrudan olmasa da en buyuk problemlerden biri buradaki problem yani istatistik tutmayi bilmeyisimiz. turk insani ve halki istatistik tutmayi bilmiyor. devlet geleneginde bu kultur yok cunku. tebaa devleti oldugu icin osmanli aliskanlari diyebilecegimiz, sadece saray erkani ve istanbul ahalisinin kaydi vardir, anadolu insani ha sari okuz ha insan. zaten buna alisiktir anadolu insani. eline biraz ozgurluk verin biraz liberteryen ya da liberal dusunce deyin rahatsiz olurlar. cunku baba kultu vardir turk halkinda. bu konu hakkinda 8-9 sene once abd'de filan bazi eyaletlerde icki alamayacak yaslardayken bir yazi yazmistim bunu da ilistirmek isterim.

    (bkz: türkiye'nin modern monarşiye olan sevgisi/@vitruvius kadini)

    istatistik tutulmuyor dedik. bu bitti. simdi asil sebebe gelmek istiyorum.

    turkiye'nin fakir bir ulke olmasindaki en temel sebep halkin tuketim aliskanliklari ve tasarruf anlayisi ve dolayisiyla devletin butce anlayisi.

    turkiye'de insanlar cok para harciyor. "ya maasim ne ki ne kadar fazla harcamis olabilirim" diye dusunenler olabilir. ihtiyacinizdan fazlasi, fazla harcamak oluyor. bunu uc bes kisi yapmaz anlasilir bir sey fakat bunu butun bir halk yapinca sermaye birikmiyor. sermaye birikmeyince bankalarda mevduat olmuyor. bankalarda mevduat olmayinca bu olmayan para girisimcilere yani bu parayi daha iyi calistirabilecek insanlara verilemiyor. dolayisiyla bu bosta duracak para islev kazanmiyor. onun yine 1000 liraya ayakkabi, 2 ev parasina araba filan aliniyor. bakin bunu herkes yapiyor. tavuk donercide paket servis yapan elemanindan kendisiyle gurur duyan beyaz yakasina hepsi ayni seyi yapiyor. bunun bir sebebi de turk halkinin yine atadan fakir olusu. fakirlikten bikmis olmasi. eline maas gecince kendisini dan bilzerian sanmasi. burada cinsiyet ayrimi yapmiyorum yani kadini da erkegi de ayni. kadinlarin zaten maaslari butun dunya'da boyledir bir %30 kabaca daha azdir. kadinlarin tasarruf anlayisi hic yoktur, bu yine sadece turkiye degil dunya'da boyledir. ust bas vs harcanir para. paranin tamami harcanir. bunun sebebi de yine kadinin aliskanliklari, bir erkek nasil olsa onun ihtiyaclarini bir ara odeyecek dusuncesi.

    bunun en kolay testi soyle olacaktir, evliler bir baksinlar, eve giren toplam maasin kacta kacini kim harciyor diye. bu hesabi da soyle yapin, zaruri giderleri hesaplayin, kira, fatura, yeme-icme vs, tasarruf edilebilecek maksimum miktari bulun, daha sonra ortak harcamalari cikarin, tatil vs bunu ikiye bolun, bir de bireysel harcamalari cikarin herkesin hanesine yazin. zaruri harcamalarin dusuldugu miktar uzerinden taraflarin yuzde kac para harcadigina bir bakin. bu iki yuzdenin toplami cogu aile icin %100'un uzerinde olacaktir. toplami %100'un altinda olan aileler yine nisbeten tasarruf konusunda daha iyi olduklari cikarimini yapabilirler.

    turkiye'de bir araba sahibi olma saplantisi soz konusu. bu bir saplanti. yine kadini erkegi farketmeksizin, araba sahibi olmayi bir statu gostergesi olarak goruyor. o yuzden asil amac turkiye'de bir ev bir araba sahibi olmaktir. halbuki ev sahibi olmak buyuk bir kulfettir, buyuk bir harcamadir. gereksizdir de. sonucta harcamadir. ev almak emeklilik hayatinda yapilmasi gereken bir seydir. emekli oldugu zama bir insan cok rahat bir ev sahibi olmasi da gerekir. bu birikim olmalidir yani. herkesin kendi sosyo-ekonomik skalasina gore bir evden bahsediyoruz. akaretlerde hakimler sitesinde bir daire de olabilir bu bagcilar'da da olabilir, sirnakta da olabilir.

    kisacasi kisiler para harcamayi bilmiyorlar. sermaye birikimi olmuyor, bu birikim olmayinca da yatirim ortami olusmuyor. ekonomi de borcla donuyor bu durumda.

    ikinci bir sebep turk halkinin yatirim anlayisinin berbat olmasi. bu da iste kabaca eger yaparsa o da tasarruflarini dolar ya da altin olarak tutmasi saklamasi yonunde. o para da uyur. alir dolari, 1976 yilinda alinmis dolar vardir turk hanelerinde bir dolapta ne bileyim havlularin altina plastik pislik bir torbanin icinde istiflenmis 3-5 bin dolar. ya da yine naylona sarilmis 10-20 cumhuriyet altini filan. turkiye'de kimi kaynaklara gore 7 bin kimi kaynaklara gore de 5 bin ton yastik alti altin var. abd altin rezervleri 8300 ton civarinda. kaynak

    yani adamlar 8 bin ton fizikel rezerv ile yillik 25 trilyon dolarlik ekonomi donduruyorlar. tamam simdiye kadar hem kapital hem de teknoloji birikimi yapmislar, bu ust uste biriktirilen seylere stok deniyor, literaturdeki terimi bu yani, borc stogu filan der ya ekonomistler, oradan belleyin. bizdeki altin yastik altinda yillardir uyur. hicbir katkisi yok. cok kabaca sunu soylebilirim. bu oranlar thomas piketty'nin kitabina vardir, share of capital denen, kazanilan paradaki sermayenin payi yani hakki %40 civarinda son 100 yildir. bu da kabaca yuz yilda ortalama %2 buyuyen bir avrupa ortalamasi aldigimiz zaman 1.02^100*0.4*8 bin ton altin, asagi yukari 24 bin ton altin yani yaklasik 1.5 trilyon dolar daha buyuk bir ekonomi olabilirdik. ekleyin 0.75 trilyon daha 2.27 trilyon dolar. bu iste bizi dunya'nin en buyuk 8 ekonomisinden biri yapiyor

    nominal gdp siralamasi

    nominal demek kagit uzerindeki demek. bir de bunun ppp denen satin alma gucu paritresi cinsinden olani var. yani biri paranin uzerindeki yazan rakam 100. digeri de 100 ile ne alabildiginiz.

    toparlarsak mikro sebepler, insanlarin tuketim/harcama aliskanliklari ve tasarruf/yatirim anlayisi olarak bunu da iki baslikta incelemis olduk. gelelim makro sebeplere.

    makro sebeplerde de devlet var ve dunya var.

    turk devleti de halkindan cok da farkli degil. yoneticilerin araba konvoylari, ucak filosu, saraylar vs bakinca paranin nereye harcandigi cok belli. mesela soyle diyeyim. gelecekte elektrikli arabalarin kullanilacagi garanti. tesle dunya'nin birkac farkli yerine, tayvan'a almanya'ya filan gigafactory diye pil fabrikalari yapti ve bunlarin ilk yatirim maliyetleri 80-10 milyar dolar filandi. biz 20 milyar dolara saray yaptik. 2 milyar dolara ucak filosu yaptik. arabalara bakin hic kucumsemeyin, hesaplansin gorelim, turkiye'deki makam araclarinin yillik maliyeti en az 5 milyar dolardir. abartmiyorum! araba ha. arabaya 5 milyar dolar harciyor turk siyasetcisi. bu para sizin paraniz bu arada. haberiniz olsun. yani surada ihtiyaci yuzunden 3-5 kurus isteyene etmediginiz yaygara kalmiyor, hepinizin maasinin %10'u filan beyler mercedes'e binsin diye harcaniyor. bir de bu makam araclari hep mercedes audi filan oluyor bmw hic gormedim. sebebi ne ola ki? merak ettim.

    turk devleti de kisacasi ekonomi bilmez. bakin damat gitti 130 milyar dolar satti 3 ayda. mb rezervlerini yakti adamlar ya. yakti yakti. gercekten yakti. dunya'da toplam donen varlik turev piyasalar da dahil 400 trilyon dolar filan. hep anlatiyorlar ya fed bilancosu 9 trilyon dolar oldu vs diye. bu iste dunya'da dolasimda 9 trilyon dolar var demek. parasal genisleme vs laflari bunlar iste. bunlari siradan insanlar anlamasin diye boyle terimli konusurlarda, olay budur. dunya'da dolanan 9 trilyon dolar var. biz bu 9 trilyon dolari 0.12 trilyon dolar ile yenmeye calistik. zekaya gel. adam ekonomi dahisi ya. yani soyle soyleyeyim. karsinizda sizden 75 kat daha buyuk bir ordu var. bir de bu ordu direkt kantitatif calisiyor yani, oyle kalitatif degerlerin bir etksinin olmadigi bir savas bu. kantitatif demek sayica demek, kalitatif demek de iste yurek gucu iman kuvveti gibi seyler. tahterevalli dusunelim bir karsi ucta 75 kilo varken bunu 1 kilo ile kaldiracagimizi dusunduk. dusunmek bir yana bunun icin ugrastik. onun da otesinde elimizdeki o sey neyse onu harcadik, tukettik, bitti o yok oldu. hepten yok olmadi da, yani rezervleri guclu olmayan bir banka ile hangi ekonomiyi teminat altina alacaksiniz. bunu da soyle dusunun, komsunuz sizden borc istiyor, diyor ki bana 1 milyon lira verir misin? seneye bunu 1.5 olarak odeyecegim. sozlesme mozlesme her sey hukuki olacak filan. iyi guzel de adam bunu gercekten odeyebilecek mi diye bakmayacak misiniz? sonucta adamin canini alacak haliniz yok. odeyemedigi zaman. olacak sey adamin size borclu kalmasi olur en fazla. ahahah e bu sartlar altinda boyle birine bu borcu verir misiniz? vermezsiniz!

    iste buna da diyorlar ki turkiye likidite eksikligi cekiyor. ya kimse sana borc vermiyor, senin piyasadaki guvenin bitmis demek bu. buna ne cafcafli laf takarsan tak. sen borc parayla gidip araba aliyorsun, saray yapiyorsun. harciyorsun parayi. ayni turk halki gibi degil mi? parayi aliyor ve harciyor. sonra diyor ki para yok dis mihraklar vs. turk halki ne diyor? turk halki da hukumet degissin filan diyor. herkes sucu disariya atiyor. bu sekilde turkiye ekonomisi guclenir mi? guclenmez yani.

    basit bir hesap yapalim. butun hayali bmw almak olan bir yagiz delikanliyi ele alalim. bu arabanin satis fiyati 60 bin euro olsun. turkiyedeki satis fiyati 240 bin euro oluyor. 180 bin euro asagi yukari vergi olarak devlete. bu arkadas bir de banka kredisi cekecek, vermezler ya, hadi diyelim verdiler 10 yillik kredi ile 2 kati olarak geri odeyecek bir de. etti mi 480 bin euro. etti. araba kac paraydi? 60 bin euro. sen para borclandin? 480 bin euro! araba kac paraydi? 60 bin euro! sen kac para odedin? 480 bin euro! araba kac paray....

    bizim turk insani boyle alisveris yapiyor iste. bu araba ornegi sadece. mesela boyle tatile cikiyor. cekiyor 20 bin lira kredi. onu oduyor en az 30 bin lira olarak, bir haftada ezip geri geliyor, sonra orda burda kafa acip duruyor.

    ayakkabi da oyle. ust bas da oyle.

    turkiye o kadar zenginligin uzerinde yatan ulke, bu kadar fakir ancak olurdu zaten ve onu yasiyor. bu topraklarda ingilizler yasasaydi, su an insanlik marstaydi. ha demiyorum ki ingilzler alsaydi keske, simdi demagoglar ususurler. eldekini verimli kullanma becerisi acisindan bir kiyas yapiyorum. bizim topraklarda turkler degil de anglo-saksonlar ikamet etseydi, insanlik su an marstaydi. inanmayan elon musk'a sorsun.

    son bir toparlayalim. nedir sebepler fakirligin?

    mikro duzeyde

    * bireylerin tuketim aliskanliklari
    * bireylerin tasarruf ve yatirim anlayisi

    makro duzeyde

    * devletin israf kabilinden harcamalari (parayi iyi kullanamama ve gereksiz harcamalar)
    * politikalarin kotulugu (bilim, teknoloji, girisimcilik vs her sey burada)
    * menfaat (yolsuzluk, hirsizlik, fesat vs her sey burada)

    bunlari tolayinca da bir ulkenin zengin olmasi mumkun degil. gelecekte de olmayacak eger bu duzeltilmezse. yani bir sey olacak ve turkiye bir anda zengin olacak sanmasin kimse. bu yanlislar duzeltilmedigi surece, turkiye'deki ortalama gelir kisi basi en fazla 10 bin dolar olur yillik. arada duser bazen yukselir. uzun yillar ortalamasi 10 bin dolar olur. su an kimisi keske elime yillik 10 bin dolar gecsin diye dua ediyordur ona da eminim. ulkemiz fakir.
  • 1. ihracat gelirinin düşük olması.
    düşük değerli üretim yapıp, bunu ancak ucuza satabildiği için türklerin ihracat geliri hayli düşüktür. kişibaşına senelik 2100 dolarlık ihracat yapıyoruz. yani ülkeye giren artı değer çok düşük. bunun onlarca sebebi var tabi. beşeri sermayenin yetersizliği, efektif kullanılamayışı, kötü eğitim sistemi, siyasi istikrarsızlık, kötü dış ilişkiler vs biliyorsunuz bunları. mesela italya'da bu rakam 9000 dolar senelik. almanya, hollanda, isveç, finlandiya bunlara girmeyelim bile.

    2. ülkede geçmişten gelen bir servet ve iş modeli olmayışı. türkiye'deki en köklü şirket, en eski zengin aile maksimum 150 200 yıllıktır. ki bunların da büyük kısmı zaten gayrimüslimdir ve yurtdışına falan gitmiştir çoktan. avrupa'da 500 yıldır zengin olan aileler var. 1600'lerde açılan bankalar var. 1500'lerden bu yana faal olan şirketler var. bunların elindeki patentleri, know how'u, tecrübeyi bir düşünün. bunun siyasi ve sosyolojik etkileri var. batı ülkelerinde sağlam bir burjuva ve elit vardır. kolay kolay bu sermaye el değiştirmez. bu sermaye gücü halkın nasıl eğitilip istihdam edileceği konusuna kadar aslında etkilidir. bu elitler kendi salahiyeti için yargının, mülkiyet haklarının, serbest piyasanın devlet tarafından kontrol altında tutulmasına ve belli bir eksende seyretmesine yardımcı olur. buna mukabil avam kesim de örgütlüdür. sendikalar ve stk'lar çok daha etkindir. ortada bir güç dengesi vardır. 500 yıllık milyar dolarlık bir sürü şirketin olduğu bir ülkede öyle zart diye ben yaptım oldu şeklinde anayasa ve rejim değiştiremezsiniz.

    böyle madde madde yazınca alakasız olaylar sanmayın zaten her olgu birbirine tarih içinde neden sonuç ilişkisiyle bağlanmıştır.
  • siyasal islamcı bir siyasetçi yıllar önce açıklamıştı.

    (bkz: fakir çalmayı bilmediği için fakirdir)
  • islam ve islamın getirdiği cehalet
  • zengin olduğu bir dönem olmadığı için sıkıntı yok… 300 yıl önce de aynı idi, 1300 yıl önce de..
  • ülkenin hukuk devleti olmaması. gerçekten bak, ülkede kötü giden her şeyin de sebebidir.
  • tek fakirlik keşke maddiyat olsaydı. çevremde birçok insan var, cüzdanları dolu olsa da karakterleri fakir durumda. parayı kazanabilirsiniz ama karakterinizi, şerefinizi kaybederseniz kazanması imkansızdır.
  • niteliksiz oluşu

    not kendimide dahil ediyorum .
hesabın var mı? giriş yap