• tarih yaprakları 18 ekim 2009’u gösterdiğinde thk 40. genel kurulu’nu gerçekleştirmektedir.

    genel kurul’da thk ısparta şube başkanı zafer çağlar ile emekli hava pilot tümgeneral osman yıldırım’ın aday olduğu seçimlerde yıldırım, 441 geçerli oyun 308’ini alarak thk genel başkanlığına seçiliyordu…

    thk’da yapılan bu genel kurul sonrasında neler yaşanacağından ise osman yıldırım’ın başkanlığı için oy kullanan hiçbir delegenin haberi yoktu…

    osman yıldırım thk başkanlığı seçilmesinin ardından kısa bir süre geçtikten sonra türk hava kurumu vakfı’nı kurdurdu. zira “vakıf” demek “ticari iştirak” demekti.

    osman yıldırım “ticareti” sevmişti… peş peşe şirketler kurmaya başladı. ancak kurduğu şirketler oğlu emre yıldırım başta olmak üzere, eşi ve kantincisi üzerineydi.

    kurulan şirketlere thk’nın en önemli ticari iştiraki olan gökçen havacılık üzerinden milyonlarca dolar aktarıldı.

    yetmedi osman yıldırım oğlu emre yıldırım’in 107 bin tl tutarındaki düğün masraflarını da thk bütçesinden karşıladı. bu para thk’dan osman yıldırım’ın oğlu emre yıldırım adına kurulmuş olan asay savunma şirketi’ne aktarılmış ve düğün harcamaları bu para ile yapılmıştı.

    tüm bunlar devletin resmi masak raporlarına giriyordu ve en sonunda thy denetim kurulu ve masak incelemeleri sonucunda osman yıldırım ile oğlu emre yıldırım 2 kasım 2015 tarihinde tutuklanarak hapse konuluyordu.

    bu arada hakkında hazırlanan iddianamede rüşvet ve yolsuzlukla yargılanan osman yıldırım’ın 2014 yılında hsyk üyeliğine aday olan ankara batı adliyesi eski başsavcısı murat gökçe’nin ağabeyi mustafa gökçe’yi işe alarak thk’da teftiş kurulu başkanı yaptığı ortaya çıktı.

    murat gökçe, 15 temmuz’daki darbe girişiminin ardından hsyk tarafından açığa alınırken ağabeyi mustafa gökçe ise yeni thk başkanı kürşat atılgan tarafından önce gökçen havacılık’a gönderildi.

    kaynak:bağımsız havacılar internet sitesi-fetö’cüler türk hava kurumu’nda cirit atmış başlıklı haber-27 temmuz 2016

    ancak osman yıldırım hapisteyken de thk’ya “atamalar” yapmayı sürdürüyordu!

    osman yıldırım kurduğu thk vakfı’nda 2020 yılına kadar devem eden mütevelli heyeti başkanlığı yetkisini kendi eline almıştı. buradaki yetkisi ise gerek thk üniversitesi gerekse thk’ya atama yapmasına olanak veriyordu.

    işte hapse girmesine rağmen bu görevinden istifa etmeyen ve yetkileri elinde tutmaya devam eden osman yıldırım hapishaneden verdiği talimatlar ile kardeşi ibrahim yıldırım’ın “ballı maaş” ile thk üniversitesi mütevelli heyeti başdanışmanı, eşinin estetik doktoru olan tacettin güçer’i ise thk üniversitesi mütevelli heyeti başkanı olarak atıyordu! tacettin güçer ise fetö’nün en önemli yüksek öğretim kurumu olan ve 15 temmuz darbe girişimi sonrasında kapatılan turgut özal üniversitesi’nde anabilim dalı başkanı’ydı!

    bu arada kuruluşundan itibaren thk üniversitesinde ve tabii ki osman yıldırım döneminde rektör olan isim prof. dr. ünsal ban’dı.

    thk vakıf üniversitelerinde maksimum rektör o dönem için 25 bin tl alırken prof.dr. ünsal ban’a “ek dersler ile birlikte” tamı tamına 110 bin tl aylık maaş ödüyordu.

    2015 yılında prof.dr. ünsal ban akp’den milletvekili adayı olmak için görevinden istifa etti ama listeye alınmadı. ancak akp’de 2015 yılında erzurum’dan milletvekili adayı olan bir başka isim daha vardı: zehra taşkesenlioğlu…

    zehra taşkesenlioğlu 2015 seçimlerinden başlayarak akp’nin erzurum milletvekili seçildi,parti içerisinde giderek yükseldi,etkinliği arttı ve en sonunda akp mkyk üyesi seçildi.

    zehra taşkesenlioğlu 29 nisan 2019 tarihinde görkemli bir düğünle evlenirken nikah şahitleri, cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan, aile ve sosyal politikalar bakanı zehra zümrüt selçuk, ticaret bakanı ruhsar pekcan, eski tbmm başkanları binali yıldırım, ismail kahraman, sağlık eski bakanı recep akdağ, ak parti genel başkan yardımcısı cevdet yılmaz, eski kalkınma bakanı lütfü elvan, eski milli savunma bakanı nurettin canikli ve fatma betül sayan kaya oluyordu.

    şimdi “arkadaş sen bize thk’yı anlatıyordun bize ne zehra hanım’ın düğününden,allah mutlu mesut etsin” diyorsunuz büyük ihtimalle ama kazın ayağı öyle değil…

    zira zehra taşkesenlioğlu o gece thk üniversitesinin “110 bin tl” maaş alan rektörü prof.dr. ünsal ban ile evleniyordu!

    bu arada zehra taşkesenlioğlu’nun ağabeyi, ünsal ban’ın kayınbiraderi olan ali fuat başkesenlioğlu’nun ise eski halk bank genel müdürü, yeni sermaye piyasası kurulu başkanı olduğunu hatırlatalım…

    ayrıca ceo’luğunu ise cumhurbaşkanı erdoğan’ın eski başdanışmanlarından ömer özbay’ın yaptığı verusa holding’in ise başta tokat olmak üzere türkiye’de pek çok altın madeni iletmesinin sahibi olduğunu ve prof.ünsal ban’ın bir dönem verusa holding’in yönetim kurulu üyesi olduğu da dip not olarak buraya bırakalım.

    peki bu hakkında tonla “şaibe” iddiası olan ve bu iddialar belgeler ile devletin raporlarına yansıyan thk başkanı osman yıldırım’a ne oldu dersiniz?

    yaklaşık 1 sene tutuklu kaldıktan sonra birden bire serbest bırakıldı. ama hakkındaki davalardan aklanmadı, hakkında kamu davası açıldı.yargılanma süreci devam etti.

    hakkındaki tüm bu iddialar ve devletin resmi belgelerine yansıyan yolsuzluk ve usulsüzlüklere rağmen kendisi 2018 yılında, hakkındaki hukuki süreç devam ederken thk’ya yeniden genel başkan adayı oldu!

    şaka gibiydi ama bu memlekette bu yaşandı..

    thk açıkça “soyuluyordu”…

    ***

    2015 yılı thk için önemli bir yıldı zira thk yeni genel başkanını belirleyecekti…

    osman yıldırım’ın kuruma verdiği büyük zararın yeni yönetim tarafından düzeltileceğine olan büyük bir inanç vardı.

    ve 11 ekim 2015 tarihinde yapılan genel kurul’da geçerli oyların 324’ünü alan kürşat atılgan thk’nın yeni genel başkanı olarak seçiliyordu.

    thk kurumuna genel başkan olan kürşat atılgan tsk’dan hava tümgeneral olarak emekli olduktan sonra mhp milletvekilliği yapan bir isimdi.

    kürşat atılgan göreve gelir gelmez thk’daki tüm yetkileri kendisinde topladı.

    kürşat atılgan döneminde thk’da “enteresan” şeyler de olmaya başladı.

    thk üniversitesi mütevelli heyeti’ne sbk holding’in sahibi sezgin baran korkmaz dahil edildi. kürşat atılgan’ın oğlu buğrahan korkmaz ise sezgin baran korkmaz’a ait borajet’te çalışıyordu!

    kürşat atılgan thk üniversitesi için ilginç bir isim önerdi: eski mhp milletvekili prof.dr. alim ışık.

    alim ışık ismi neden enteresan diyecek olursanız bu “enteresanlığı” ışık’ın özellikle vekilliği döneminde fetö’ye karşı yaklaşımında ve açıklamalarında bulmak mümkün.

    prof.dr.alim ışık mhp milletvekiliyken 12.12.2014 tarihinde meclis başkanlığına verdiği soru önergesinde “fettullah gülen cemaati bir sivil toplum kuruluşudur ve türkiye cumhuriyeti hükümeti bu cemaat için usulsüz, hukuk dışı ve haksız suçlamalar yapıp suç üretmektedir.’ bu cemaatin mensupları için ise; “suçlu gösterilerek cezalandırılması amacıyla türkiye cumhuriyeti hükümeti tarafından sahte delil ve belgelerle hizmet hareketine kumpas kurulmaktadır. cemaatler ve tarikatlar üzerinde operasyon yapmak isteyen zavallı anlayışı anlamakta güçlük çekiyorum.” ifadelerini kullanıyordu…

    prof.dr. alim ışık’ın “fetö’cü” olduğuna dair iddialar yüksek sesle dile getirilmeye başlanınca yök 14 aralık 2016 tarihinde “görülen lüzum üzerine” görevden alındığını açıkladı.

    peki prof.dr. alim ışık’a ne mi oldu?

    kendisi 2019 yerel seçimlerinde mhp’nin kütahya belediye başkan adayı oldu ve seçimleri kazanarak kütahya belediye başkanlığı koltuğuna oturdu…

    prof.dr.alim ışık thk üniversitesi’ne rektör olmuş, fetö’nün parasını türkiye’de aklayan sezgin baran korkmaz thk üniversitesi’ne “mütevelli heyeti başkanı” olarak atanmıştı. kürşat atılgan’ın oğlu da sbk’nın şirketi borajet’te üst düzey görevdeydi…

    işte bu sezgin baran korkmaz’ın işe dahlinin sırrını çözemeyen okurlarımız için thk gayrimenkullerine bakmalarını öneriyoruz. zira o dönemde kürşat atılgan döneminde sbk üzerinden 65 gayrimenkulün usulsüz şekilde satıldığı iddiaları arş-ı alaya çıktı.

    ama kürşat atılgan dönemindeki “enteresanlıklar” bununla da sona ermedi.

    atılgan tek elde topladığı yetkiler sonrasında kimseye danışmadan odea bank ile çeşitli kredi anlaşmaları imzaladı.

    anlaşma imzalandı paralar alındı alınmasına ama ödeme zamanı geldiğinde thk paraları ödemedi. odea bank ise buna karşılık thk’nın paha biçilemeyen gayrimenkullerine icra işlemi başlattı zira kredi bu gayrimenkullerin ipotek gösterilmesi ile alınmıştı.

    ancak odea bank’ın başlattığı icra işlemlerinde de bir tuhaflık vardı. şöyle ki; odea bank thk2ya verdiği ve ödenmeyen 11 farklı kredi için tl olarak verilen krediler için ana para yanında %42.02, dolar bazlı alınan krediler için ise %28 temerrüt faizi istiyordu.

    ancak bankanın bu istediği yasal olarak mümkün değildi zira 2018 itibariyle dolar bazlı kredilere yasal olarak en fazla %2,65, tl bazlı kredilere ise en fazla %9 temerrüt faizi talep edilebiliyordu.

    kaynak: ali avcu-04.08.2019-thk,odeabank meselesi.işte yalanlar ve gerçekler başlıklı makale-toplumsal.com.tr

    tabii siz şimdi “olur mu canım öyle şey. o kadar da değil kürşat atılgan ve yönetimi hemen duruma itiraz etmişler ve bu haksız paranın thk’dan tahsilini engellemiştir” diyorsunuz eminim…

    ama öyle olmadı… kürşat yıldırım bırakın bunu engellemeyi, thk’nın hukuk müşavirlerini harekete geçirmek için tek bir girişimde dahi bulunmadı…

    04.01.2017 tarihinde ise kürşat yılıdırım hakkında ankara sulh ceza hakimliği”üzerine atılı suçlar gerekçesi” ile yurtdışına çıkış yasağı koydu.

    thk’nın içi boşaltılmaya devam ediyordu…

    ***

    13 ekim 2018 tarihinde ise thk’nın yeni genel başkanı olarak emekli hava pilot tümgeneral betan nogaylaroğlu seçildi.

    nogaylaroğlu balyoz kumpası mağduru bir paşa olarak biliniyordu….

    nogaylaroğlu paşa göreve gelir gelmez 73 fetö iltisaklı personel ile thk’nın yollarını ayırdı,borçları yapılandırdı, odea bank kredisi konusunda itirazlarda bulundu…

    ama nogaylaroğlu da özellikle thk üniversitesi konusunda akp ile adeta kol kola girmişti.

    nogaylaroğlu döneminde thk genel sekreterliği görevine getirilen refet yavuz tüm yetkileri eline aldı ve thk üniversitesi’ni adeta “dizayn” etti.

    rafet yavuz’un thk genel başkanı bertan nogaylaroğlu tarafından göreve getirilmesinin ardından kendisine devredilen yetkiler sonrasında eline aldığı büyük kuvvetle birlikte ilk icraat olarak türk hava kurumu’nun üniversitesi olan türk hava kurumu üniversitesi’ne “el atmak” oldu…

    yapılan bu hamle sonrasında ise türk hava kurumu üniversitesi mütevelli heyeti “bambaşka bir kimliğe” büründü.

    üniversite değil,akp’nin arka bahçesi!

    rafet yavuz’un talimatları ve thk bakanı bertan nogaylıoğlu’nun onayları ile yendien dizayn edilen türk hava kurumu üniversitesi mütevelli heyeti adeta akp’nin “arka bahçesine” dönüştürüldü…

    mütevelli heyeti başkanlığı’nı doğal olarak thk genel başkanı bertan nogaylaroğlu yaparken üniversitenin asıl “dizaynını yapan” rafet yavuz başta kendisini mütevelli heyeti içerisine soktu.

    sonrasında ise akp “referanslı” isimler türk hava kurumu üniversitesi mütevelli heyeti’ne seçildi…

    thk üniversitesi’nin nasıl akp’nin “arka bahçesi” haline getirildiğini daha da net anlamak için mütevelli heyetindeki isimlere yakından bakmak gerekmekte.

    işte o isimler:

    ihsan şener: 24. ve 25. dönem akp ordu milletvekili. 2016 yılı ocak ayında cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan’ın başdanışmanlığına getirildi.

    mehmet veysel yayan: sanayi ve teknoloji bakanlığı müsteşarı

    ömer bülent arslan: akp döneminde atatürk orman çiftliği genel müdürü ve 2014 yerel seçimlerinde muğla akp büyükşehir belediye başkanı aday adayı

    şinasi kazancıoğlu: akp’nin cumhur ittifakı’ndaki ortağı mhp’nin 2015 7 haziran ve 1 kasım milletvekili seçimlerindeki malatya milletvekili adayı

    sadık karayel: 31 mart 2019 yerel seçimlerinde akp ankara altındağ belediye meclis üyesi aday adayı

    ancak thk’de akp’ye verilen tavizler de kurumun “uçuruma yuvarlanmasını” engelleyemedi.,

    bir süre sonra önce yönetim kurulu üyelerin neredeyse tamamı istifa etti…

    bu esnada thk her sene ihalesini aldığı yangın söndürme ihalesi işinden yapılan ve yazının başında belirttiğimiz ihale şartnamesi oyunu ile diskalifye edilmiş,en önemli gelir kalemini kaybetmiş, yolsuzluk ve usulsüzlükler nedeni ile gırtlağa kadar borca batmıştı.

    ama her nedense akp bu olan biteni görmezden geliyor, kurumun bu gidişatına hiç müdahale etmiyordu.

    ve en sonunda 16 ekim 2019 tarihinde akp iktidarı thk’ya kayyum atadı.

    kayyumlar ise ahmet davutoğlu’nun seçim hükümetinde gümrük ve ticaret bakanı olan cenap aşçı, akp döneminde yüzlerce dek delinen kamu ihale kanunu’nun uygulayıcısı olan kamu ihale kurumu’nun tam da akp’nin iktidara geldiği 2002 yılındaki başkan vekili olan adnan zengin ve milli emlak eski genel müdürü abdullah kaya olarak atandı.

    abdullah kaya ise milli emlak kurumu genel müdürlüğü döneminde akp’nin gözbebeği, bilal erdoğan’ın mütevelli heyeti’nde olduğu türgev’e bursa nilüfer’de “hazineden” arazi tahsisi yapan isimdi…

    thk üniversitesi mütevelli heyeti de yandaşlar geçidi…

    tabii thk üniversitesi’nin mütevelli heyeti de adeta bir yandaşlar geçidi.

    mütevelli heyetindeki dr. veysel yayan akp’nin 2017’de bilim,sanayi ve teknoloji bakanlığı müsteşarı olarak atadığı bir isim.

    bir diğer mütevelli heyeti üyesi ise akp’nin devlet hava meydanları işletmesi’ne kurumsal iletişim daire başkanı olarak atadığı veysel nafiz aksu…

    bir başka mütevelli heyeti üyesi tcdd eski genel müdür yardımcısı ve mhp’nin malatya milletvekili adayı ve malatya büyükşehir belediye başkan adayı olan doç.dr. fikret şinasi kazancıoğlu…

    mütevelli heyeti içerisindeki bir başka tanıdık isim ise en son paramounth otel’de kalması ile gündeme gelen sivil savunma sanayii müsteşarı ismail demir. demir akp’nin en “kilit” bürokratlarından birisi olarak gösterilmekte.

    türk silahlı kuvvetlerini güçlendirme vakfı’nın pil ve batarya üretimi yapan iştiraki aspilsan a.ş genel müdürü olan ismail hakkı doğankaya da mütevelli heyeti’ndeki bir başka isim. türk silahlarını güçlendirme vakfı ise tsk ile organik bağı olan ve mütevelli heyeti başkanlığını cumhurbaşkanı olarak bizzat recep tayyip erdoğan’ın yaptığı ve kara kuvvetleri komutanı ümit dündar ve milli savunma bakanı hulusi akar’ın da yönetiminde olduğu bir vakıf.

    ve thk felç edildi…

    bu kayyum heyeti ile thk adeta felç edilirken, thk’ya ait yangın söndürme uçakları hangarlarda çürümeye terk edildi,pilotları işten çıkartıldı, kayyumunun başı ülke alev alev yanarken düğüne gitti…

    peki neden yapılıyor tüm bunlar thk’ya diyecek olursanız yine dönün ve türkiye’nin belki de gayrimenkul konusunda en zengin kurumlarından birisi olan thk’nın elindeki son derece değerli gayrimenkullere bakın deriz…

    daha geçtiğimiz günlerde onlarcası satışa çıkartılan bu gayrimenkuller size bir fikir verebilir…
    kaynak
  • hz ibrahim'in oğlu ismail'i kurban edeceği sırada, ismail'e inen koçun, "türk hava yollarının tk 147 sefer sayılı meleği"yle gönderildiğine olan derin inanışları neticesinde, kendilerini kurban derileri üzerinde hak sahibi olarak görürler.
  • hakkında yapılan yorumları gördüğümde gerçekten üzüldüğüm efsane. thk hakkında umutsuz ve olumsuz düşüncelere sahip olanlar için birkaç şey yazmak isterim. efendim şöyle başlamak isterim söze: bilip bilmeden thk'nın kurban derileriyle ne yaptığını ya da bu geliri nerelerde harcadığı hakkında atıp tutanlar, buyrun sizi thk'nın "ücretsiz" paraşüt,planör,yamaç paraşüt,yelkenkanat vs. vs. kurslarına davet edelim. eleştirenler günümüz şartlarında ve içlerinin fesatlığıyla birlikte "ücretsiz" kelimesinin anlamını unutmuş olabilirler. ücretsiz, karşılıksız demektir efendim. karşılığında hiç bir şey vermezsiniz. thk'nın sizden böyle bir beklentisi de asla olmamıştır. şimdi gelelim kurban derilerinden kazanılan paraların nereye harcandığı konusuna. ne görmeyi bekliyorsunuz arkadaşlar? ankara-kızılay meydanına dikilmiş "hepberaber aydınlık yarınlara -thk" yazılı bir heykel mi? üzgünüm ama bunu göremeyeceksiniz; çünkü thk, o heykeller yerine yurduma kalbinde havacılık aşkı olan atatürk hayranları yaratıyor! thk'nın bazı dönemlerinde söz konusu karışık işlerle gündeme gelmiş düşük seviyedeki yöneticiler yüzünden mi bitti içinizdeki thk aşkı? ne kadarda bağlıymışsınız atatürk'ümüzün kurduğu ata yadigarı kuruma! kurban derilerinden karşılanan paralar zevk-ü sefa alemlerinde yenmiyor efendim. şöyle ki: planör kursuna gittiğinizde 20 günlük bir eğitim içinde uçuşlara/uçuşa çıkarsınız. sadece 1 öğrenci için 1 planör pilotu, 1 çekici uçak ve 1 çekici uçak pilotu görevlidir. sanılanın aksine bu uçaklar suyla çalışmıyor. aynı şekilde görevler pilot ve öğretmenlerde maaş olarak su almıyor. paraşüt kurslarından söz edersek; alınan yer eğitimlerinin ardından 1 ya da 2 atlayışta, her 8 öğrenci için 1 uçak kalkıyor. (bkz: antonov) bu uçaklarda görevli olarak 2 paraşüt öğretmeni, 2 pilot bulunmakta. bingo! bu insanlar da maaş yerine su almıyor. bu söylediğim kurslar sadece başlangıç kursları içindir. tekamül kurslarında ise paraşüt kursu için 75 günlük eğitim sürecinin içinde 50 atlayış yapar öğrenci. inanılması güç değil mi? fiyatı mı? söyledimya "ücretsiz" diye. (söz konusu kurslar eskişehir-inönü kampı'ndadır, efes'teki kurslar paralıdır.) 50 atlayış için toplam 50 sorti yapılır. 50 sortide toplam 1 öğrenci için benzin giderini düşünebiliyor mu acaba kurban derilerinin paralarına laf eden arkadaşlar? yer eğitimi süresince tüm konaklama ihtiyaçlarınızda thk tarafından karşılanıyor. bu kadar hizmet veren bir kurumu nasıl olurda bu kadar kolay karalayabilirsiniz? atatürk'ü sevip thk'yı karalayarak tüm desteğimizi üzerinden çekmekle mi ödeyeceğiz vefa borcumuzu? 75.000 paraşütçü yetiştirdi thk. evinde paraşütçü sertifikasına sahip olanlar bile arada bir hatırlasa thk'yı, kurum şu an bu durumda olmazdı. ne yazık ki çok kolay unutan bir milletiz. gerçekten uçmak istiyorsanız thk ya gelin ama gerçekten uçtuktan sonra onu unutmayın. unuttuysanız bile hatalarınızı onu karalayarak örtmeye çalışmayın ya da isterseniz var gücünüzle karalayın ama unutmayın yıllardır yapılan tüm karalamalara rağmen tüm parlaklığıyla bizleri selamlayan bir hava kurumumuz var. eğer bu söylediklerime inanmıyorsanız sadece bir form vererek eskişehir'de thk'nın ücretsiz kurslarına katılabilirsiniz. böylece 1 öğrencinin maliyetinin ne olduğunu anlamanız kolaylaşır. son olarak, kurban derilerini thk yerine deniz fenerine bağışlayanlar; size hiçbir şey demiyorum...
  • benden eğitim parasını peşin alan, hepi topu 45 saatlik ppl eğitimi için 8 ay boyunca bırak uçurmayı, elime balon bile vermeyen kurumdur. bu şartlar altında eğitimime başka yerde devam etmek istediğimde ise sözleşmede 12 ay yazdığını dile getirip, benden ayrıca hiçbir işe yaramayan ve hiçbir okula transfer edemeyeceğim teorik eğitimlerin parasının yanında %20 ceza kesen kurum. yani bu kurumdan eğitim almak isteyip zaman kaybı dışında hirbirşey alamamam bana tamı tamına 4000 dolara mal oldu. ha sonrasında avrupa'ya gidip paşa paşa eğitimime devam ettim. hem de bana önerdikleri paranın kat be kat altına, o ayrı.

    şimdi bu kurumu 8 ay kadar incelemiş biri olarak izlenimlerim şunlar. askeri kökenden gelmiş biri olarak bunu içtenlikle söylüyorum, inanılmaz bir kadrolaşma var. almışlar hava kuvvetleri emeklilerini kuruma doldurmuşlar. ayrıca satış bölümünde oturan insanlar çok vurdumduymaz ve saygısız. eğitime başlarken, devam eden eğitimlerin ne kadar olduğunu sorduğumda bana "daha olmadan yumurtadan çıkmaya çalışıyorsun" gibi terbiyesizce cevap verebilien kişilere sahip. eğer burası er-ah gibi tarkim gibi özel bir uçuş okulu olsaydı, marketing bölümünde çalışan kişiler böyle davrandıklarında işlerinden atılırlardı.

    herneyse, ben bu kurumda eğitim almak istediğimde, kurumun sivil havacılık genel müdürlüğü ile başı dertte olduğunu bilmiyordum. ama satış departmanında sanki herşey güllük gülistanlıkmış gibi kayıtlar devam ediyordu. kurumun içine girdikten sonra, 2 senede sadece 80 saat uçabilmiş ve baş uçuş öğretmeninin götünde gezip "lütfen bana uçuş yazın" diye yalvaran insanları gördüm. artık 6 ayın sonunda uçuş okulu müdürü ve başöğretmen ile görüşmeye gittiğimde, nezaketi elden bırakmamama rağmen resmen it muamelesi ile karşılaştım ve beni odalarından kovdular.

    bu kurumda eğitim alacak kişilere naçizane tavsiyem, kurum zorlasa dahi kesinlikle peşin para vermesinler. ayrıca 4 ay sürecek bir eğitimin onlar için en az iki katı zamanda, belki daha fazla zamanda biteceğini unutmasınlar. bu kurum son 2 senede bir kaç ölümlü kaza geçirdi. bunların en büyük nedeni uçuş disiplinsizliği nedeniyle. yani bu hocalar tanıdık vasıtasıyla işe alınıyorlar, yeteneksiz veya disiplinsiz olsalar dahi. ayrıca hocanın size hiçbirşey vermeyeceğini aklınıza yerleştirin, keza hocalar yukarı kademelerden çok tırsıyorlar ve tek dertleri saat dolsun eve gideyim, kimse bana karışmasın.

    eğitimi gerçekten vasat. öğrencilerin harita okuma bilgisi sıfır. çünkü öğretmiyorlar. sizi yalnız uçuşa yollarken hoca "aman oğlum izmir yolundan ayrılma" diye tembihliyor. garmin gps'e rotayı girip yolluyorlar. git bakalım avrupa'ya, eline haritayı verip yolluyor adam. buradan buraya gideceksin diyor.

    son olarak, türkiye'de hala jar kuralları geçerli ve türkiye ab üyesi olana kadar asla easa kuralları geçerli olmayacak. eğer ki size easa standartlarında eğitim veriyoruz diyorlarsa, samimiyetle söylüyorum yalan söylüyorlar. gidin bütün lisanslarınızı avrupa'da alın. aradaki kaliteyi hem eğitim esnasında hem de eğitim sonrası iş başvurularında göreceksiniz.

    eğitim almak isteyen personelline ve personel tanıdıklarına her türlü peşkeşi çeken, okul kadrolarına uçuşla alakası olmayan kişileri yerleştiren, her işi kılıfına uyduran, bana zaman kaybına ve para kaybına neden olan bu kuruma hakkımı helal etmiyorum. önceden tanıdıklarıma bile kurban derisini thk'ya götürün diyen bir kişi olarak, paramın hayrını görmesinler diyorum, bu paranın kat be katını bundan sonra alacakları veya alamayacakları ihalelerden ve uçaklarından çıkmasını canı gönülden diliyorum.
  • başındaki kayyum şu an atıl haldeki uçaklar için 25 milyon maliyeti çok gördüğünü cnn de söyledi. ulan bu yanan ormanlar o paraya eş değer mi? siz 25 milyonu bugüne kadar neye harcamadınız? kiralanan uçaklar bu maliyetten daha mı az? böyle bir alçaklık alenen yapılmaz artık.

    edit: 25 milyon eğer pilotları işten çıkarmasalarmış oluşacak maliyetmiş, uçakların maliyeti 25 bile değil 4 milyonmuş.
  • paşa başkan çok yanlış meslek seçmiş. önce bunu söyleyelim kendisinden çok başarılı bir pr’cı olur. hababam basın açıklamaları falan.
    ücretsiz sportif havacılık kurslarmız bla bla. kurslara gidin bir bakın bakalım kaç tanesi havacı genç, kaç tanesi asker torpillisi, kaç tanesi kurum içinden torpilli. altyapın varmış gibi her yıl tonla reklam yap, başvurular patlasın, sonra arttıracağına git kontenjanı düşür. zaten az olan kontenjanı da torpillilerle doldur. genç kanatlar patch’ini takıp, amelelik yaptırdığın o asuman aşıklarına da: “ne yapalım çok başvuru var seneye inşallah” de. öğrencinin dosyasını kaybet bir şey yapma, sonra da “biz hiçbir öğrencimizi mağdur etmeyiz.” de.

    hocanın da ondan geri kalır yanı yok. thk üniversitesi rektörü ünsal ban’dan bahsediyorum. binlerce havacı yetişreceklerinden, yüksek hedeflerden bahsediyor. (senelik 30 milyar parayla) ya hu bir allah kulu da çıkıp şu soruyu sorsun bu adama: “bu işleri yapacak akademisyenler nerde bu kadar hocayı nereden bulacaksın !?!” bütün hedefler için o kadar yakın tarihler veriyorlar ki, hiçbir inandırıcılık yok. hoca çıkıp bir de “profesör pilotlarlar yetişreceğiz ” falan diyor. senelerdir faal shyo’lar da bile akademik adam yok, bu iş bilmeyenler nasıl yapacak acaba bu işleri. lüzumsuz eleştiri yapmayalım, inşallah dedikleri gibi olur, çok da güzel olur ama inandırıcılık sıfır.

    gelelim yerli uçak meselesine… bahsettikleri tarihe kadar yerli uçak üretimi yapılmasının teknik olarak imkansız olduğunu geçenlerde sefa inan yazdı. kurum ne yaptı bu konuda biliyor musunuz? içi boş bir uçak hangarına, “uçak fabrikası” diye tabela astılar. gülüp eğlendik yine.
    gelelim uçuş eğitimine. 6000 pilot yetiştirdik diye övünüyorlar. havacılık 1900’lerin başında başladı. atatürk thk’yı 1925’te kurdu. dünya da bu işe ilk başlayanlardan birisin. bir bakın bakalım dünyanın en eski diğer havacılık kurumları bugün nerede thk nerede. 6000 pilot 87 yıllık tarih için aman aman bir başarı değildir. bunun için askeriyeden ayrılan ve lisans çevrimi için thk’ya gelen pilot (adam zaten pilot yani) ve çakma pilot diyebileceğimiz silah sistem subaylarının sayısı kaçtır acaba. sonradan pilot olan bu adamlar thk’da çok güzel hoca olurlar. thk’da da zaten birnevi çakma ordu olduğu için gayet uyumlu. ama thk militarizmi bu yazının konusu değil.

    uçuş okulundaki güvenlik eksikleriyle, disiplinsizlikle, hocalarla ilgili olarak bazı öğrencilerin söylediklerini konuşmaya başlarsak işin içinden hiç çıkamayız.
    yalancılık artık kurumsal politika olmuş. uçuş okulunun sitesine girin mezunlarımız diye bir bölüm göreceksiniz. kim hangi havayolunda çalışıyor o yazıyor. toplasanız yüz kişi falan ?! bunların yarısı thy’de çalışıyor olarak görünüyor. bir millet bu kadar kandırılmaz. gören de sanacak ki o adamlar thk’da yetişmiş ve thy’ye pilot olmuşlar alakası yok. hepsi thy’nin sınavlarından geçmiş yetiştirilmek üzere pilot alımı programıyla kabul edilmiş adamlar. bunların bir kısmını thy kendi eğitir, bir kısmını, yurt dışına gönderir bir kısmını da thk’ya. normal vatandaşın buradan mezun olup da thy’de işe girmesi hayal olmasına rağmen bunu olası bir şeymiş gibi göstermeye çalışmak sinsiliği var.

    en tecrübeli olduğu konularda bile bu hallerde olan bir kurumun” astronot yetiştireceğiz” (şaka değil) laflarına ne demeli ? açın havacılık sitelerinde son dönem thk ile ilgili yayınlanmış haberlerin, yorumlarını okuyun. bir tanesinde dalga geçme yoksa suratıma tükürün. kimse eleştirmiyor bile, herkes dalga geçiyor. ondan sonra da gidip, sitelerinin ana sayfasına devrim arabaları’ndan bir sahne koyup, hiçbir başarı cezasız kalmaz edebiyatı yapıyorlar. tey allahım… kafan çok güzelmiş canım güle güle kullan. halkın kurumuyuz falan. milletin sinesinde yer bulamayacak kurumdur. astsubay lokalinden öte bir şey değildir.
  • onur air'i almak gibi boş işlere girerse kurban derisi de kurtarmaz. bi yandan da iyi olur devlet atatürk mirası falan deyip kurtarmaya kalkmazsa bizim vergilerimizle... hazır atatürk düşmanı bir hükümet varken belki bozuk saatin gösterdiği doğru buraya denk gelir.

    hani diyorum bazen kapitalizm de iyi bir şey olabilir, batan batsın gitsin bazen böyle. bünyesindeki emekli askerler de hayatlarına emekli maaşlarıyla devam eder ve kendilerine başka hobi bulurlar, kimse de mağdur olmaz üzülmeyin.

    sivrihisar havacılık klübünün, erzincanın önü açılır bakarsınız... paraşütçünün, planörcünün 5-10 günlük eğitimini bile torpille veren kokuşmuşluktan kurtuluruz belki. uçamayan havacılık gönüllüsü en azından şunu bilir, en az kendisi kadar hak eden bir arkadaşı meşgul ediyor olur uçağı. bunun rahatlığını yaşar. kimse pilotaj için parasını kaptırmaz gider adam gibi bir yerde alır eğitimini. faydalar çok...

    thk batsın.

    silah sistem subayı, uçuş öğretmenleri hobi olarak uçar.
    düzeyi "hükümeti beğenmiyorsan maaşını alma" diyecek kadar olan sözüm ona okul rektörü düz akademisyen olur 2260 tl'sini alır, hayatına devam eder.
    astronot yetiştireceğiz diyen marjinal başkanı ordudaki anılarını yazar. reklamcı veya pr'cı da olabilir.
    usülsüzlük ve rant derdine düşmüş şube yöneticileri de öz mesleklerine döner.
    kahvehaneye dönmüş şubeleri de aynen devam edebilir mesela, türk hava kıraathanesi yazarlar sorun yok. model uçaklar depoda dursun yine, gelip isteyen olursa verirler.

    batsın da ülke havacılığı kazansın.

    edit: başkana kitap yazmasını tavsiye etmiştim bu entry'de yolsuzluktan hapse girdiğinine göre baya vakti vardır orada yazmak için. değerlendir bu vakti paşa.
  • türkiye cumhuriyeti devleti’nin havacılık sanayisini kurmak için 1925 yılında kurulmuş, ama akp döneminde bitirilmiş kurum.

    thk orman yangın uçakları 4,900 ton su kapasitesine sahiptir,
    akp döneminde orman kurtarma ihalesinde 5 ton su kapasite şartı getirilerek kurum direkt saf dışı bırakılmıştır.

    cumhuriyet kurumlarını bitirmek için için ufak bir dokunuş...

    edit: pervazsiz uyardı, gece hali ile hatalı yazılan rakamlar düzeltildi.
  • sayesinde eskişehir inönü tesislerinde 1992 yılında (10 gün) paraşüt, 1996 yılında (40 gün) da "planör başlangıç" eğitimi aldığım ve yüksek derecede adrenalinin ne olduğunu öğrendiğim güzide kurumdur. bu eğitimler için bugünkü şartlarda 500 ytl. civarında bir para ödediğimi hatırlıyorum. ancak verdikleri eğitimlere ilişkin belgeleri askerlik şubesine de göndermelerinden dolayı vatan borcumu siirt/eruh ilçesinde 15 ay komando olarak peşin ödememi sağlaması sebebi ile ayrı bir yeri vardır bende. havacılıkla ilgilenen kişiliklerin mutlaka ziyaret etmeleri gerektiğini düşünüyorum :)

    (bkz: kolay olmayacak seni unutmak)
  • maalesef zannedildiği gibi "inanılmaz büyük" bir bütçesi falan olmayan, topladığı kurban derilerinin gelirinin sadece %40 ı kendisine kalan ve şu sıralar ciddi bir ekonomik sıkıntı içinde bulunan kurum. havacılığın ne kadar maliyetli bir faaliyet olduğundan bihaber insanlar tarafından "o kadar deri toplanıyor naabıyo bunlar" şeklinde anlamsız bir şekilde eleştirilmektedir. ayrıca verdiği kurslar bu kursları ticari olarak veren bazı grupların işine gelmediği için bunlar thk'ya bok atmaktadırlar. fai ve international air cadet exchange organizasyonlarının türkiyedeki üyesidir.
hesabın var mı? giriş yap