• hiç kuşkusuz ön yargıdır. ön yargı ile yaklaşmaya bayılıyoruz, kafamızda gerçekler kurup yargısız infaz yapmak kanımızda var sanki. istisnalar tabii ki mevcuttur ama kendim de dahil olmak üzere en büyük sorun bu illet ön yargı saçmalığıdır.
  • cehalet.
  • (bkz: türk olması)
  • insanları sürekli bölmesidir, kategorize etmesidir, ayrıştırmasıdır, yaftalamasıdır. mesela:

    cinsiyet olarak ayırır: (bkz: türk erkeği) (bkz: türk kızı)

    cinsiyeti de kendi içinde ayırır: (bkz: kız) (bkz: kadın)

    ırk olarak ayırır: (bkz: türk) (bkz: kürt)

    mezhep olarak yaftalar: (bkz: sünni) (bkz: sünni olmayan insan)

    sahip olduklarına göre yaftalar: (bkz: fakir) (bkz: zengin)

    siyasi görüşüne göre yaftalar: (bkz: akpli) (bkz: chpli) (bkz: ülkücü)

    izlediği/izlemediği filme göre yaftalar: (bkz: yüzüklerin efendisini izlememiş insan) (bkz: hayatında hiç star wars izlememiş insan)

    ilişkiye girip girmediğine göre ayırır: (bkz: bakir) (bkz: bakire) (bkz: milli) (bkz: orospu)

    inancına göre ayırır: (bkz: müslüman) (bkz: müslüman olmayan insan)

    çayı nasıl içtiğine göre ayırır: (bkz: çayı şekersiz içen insan)

    takımına göre ayırır: (bkz: fenerbahçeli) (bkz: galatasaraylı) (bkz: beşiktaşlı) ...

    insanları bölmek için ayırır: (bkz: gezici) (bkz: çapulcu) (bkz: dinsiz)

    o kadar çok birbirimizi bölüyoruz ki başkasının bölmesine gerek kalmıyor. sonra neden bu haldeyiz? neden böyle bir hükümet var başımızda? 4,5 milyar yılda akp'nin dönemine neden denk geliyoruz diye soruyorsunuz. akp sizin sayenizde 13 yıldır bu ülkenin başında. siz onların bizi bölmesine izin verdiğiniz, hatta yardım ettiğiniz için şuan yolun sonu bombok bir yere çıkıyor. insanları etiketlemekten vazgeçmediğiniz sürece de akp'den daha beterine layık bir ülke olacağız. çünkü bizi akp bile paklamaz.
  • empati kurma yeteneği.
  • özgüvendir.

    yanlış anlaşılmasın eksikliği değil, fazlalığı.

    okuma yazmayı zar zor öğrenebilmiş insanlar, akademisyenlere "kapak yapmaya" çalışıp, rezil olmaları gereken yerde yandaş basında haber olabiliyor.

    götünün üzerinde otururken, araştırma şirketlerinin anket sonuçlarından daha iyi gözlem yaptığını ve sonuçların doğru olmadığını iddia edebiliyor.

    3 dil bilen bir profesörü 3 dil bilmek ve profesör olmakla eleştirebiliyor.

    bir de siyaset dışı örnek verelim. facebook'ta tanışıp görüntülü konuşma yaptığı kadının, bulgaristan'dan kalkıp sırf kendisi için türkiye'ye yerleşeceğine ve birlikte yaşamak üzere ev alması için 250.000 euro para göndereceğine inanabiliyor.

    bu insanlar, verdikleri oylarla bizim yaşantımızın tamamına doğrudan veya dolaylı olarak etki ediyor. yüceltilen cehaletle birlikte palazlandıkça palazlanan, özgüveni tavana vuran bu insanlar yüzünden kimimizin çocukluğu, kimimizin gençliği, kimimizin yaşlılığı heba olup gidiyor. mevcut tek siyasal mücadele yöntemi olarak görülen seçimler, sayıları her an artan bu aşırı özgüvenli topluluğun galibiyetiyle sonuçlanıyor ve her geçen günümüz bir öncekinden beter hale geliyor.

    çünkü "demokrasi" bunu gerektiriyor.
  • ırktan soyutlanmış vatandaşlık düzeyinde bir "türklük" anlayışı inşa edilen bir ülkede yaşaması ve ırki olarak nesiller sonrasında öztürk olmaması, ama tüm bunlara rağmen ne mutlu türküm demesidir... bunu türkiye'deki modernleşme aşamalarıyla da genişletebiliriz. sonuç itibarıyle "türk insanı"nın en büyük sorunu bu tip sosyal şizofreni içinde olmasıdır.
  • detaylı düşünme yetisi, disiplinli çalışma, gereksiz yere inat.
  • bilgiden uzak kalmaktır. bilimden, sanattan, felsefeden, teknolojiden, ekonomik kalkınmadan, görgüden, medeniyetten... (genel olarak) yoksun olmamızın en dibinde bu yatar.

    bunun nedenleri ayrıca tartışılır ama eloğlu bir şekilde cahilliğini yok etmiş. teknoloji üretememenin de yediğin çikolatanın kağıdını yere atmanın da demokrasi denen şeyden bihaber olmanın da nedeni budur.

    batılı; özgür felsefesi ile bilgiyi, ahlakı, varlığı, insanı korkmadan incelemiş, her şeyi yerli yerine oturtmuş. ayarları yapmış. ham madde kaynaklarını da aynı yolla ele geçirince allah yürü ya kulum demiş onlara.

    adam şimdi mikro ve makro elektronikte, fizikte, astronomide sınırları zorlarken hâlâ üniversite kadrosuna "bizden" birini geçirmenin derdindeyiz. al sana bir numaralı problematik işte! ne ahlak kaldı ne bilim.
  • köylülüktür. üstüne arıza tanımam.
hesabın var mı? giriş yap