• kendisi bildigi icin kendi malini nasil kullandigini, ikinci ele pek yanasmaz.
  • eskiden hep ikinci el kitap alırdım eskiden dediysek yıl 2007-2008 falan. 2. el kitap internette 1 liraya satılıyordu. daha sonra 2010 civarında kitaplar birden çok yüksek fiyatlarla satılmaya başlandı. hatta bir ara bir kitabın ikinci elini gittigidiyorda 15 liraya gördüm. internette mesela d&r da sıfır 17 liraydı. sonra satıcıya mesaj attım abi bu kitabın sıfırı 17 lira zaten neyin kafasındasın sen diye. adam bana yayınevi güncel liste fiyatı gönderdi. fiyat 30 lira. lan aradım taradım hiç bir yerde kitap 30 lira değil. adama yine mesaj attım la bi siktir git. fiyat öyle belirlen neredeyse her yerde kitap 20 lira civarı hatta adama internetteki bütün mağazalarda kitabı aratıp linkini yolladım. adam ondan sonra cevap atmadı bir daha. amına koduğumun iteleyicisi. 2. el kitaplarla alakalı başka entrylerde yazmıştım zamanında dileyen onlara da bakabilir.

    kısacası türkiyede herkes şark kurnazı. kısa yolda köşeyi dönme peşinde. almıyorsan alma hemşerim bizde böyleci. ne de olsa bir enayi buluyor mala değerinin 4 katını ödetecek. %70i cahil bir ülke tabiki mümkün. neyse. 2. el türkiyede işlemez. ondan böyle olan durum.
  • türk insanının bozulan, işe yaramaz hale gelen her malını birine kakalamaya çalışmasından dolayı ortaya çıkmış durumdur efem .
  • duyuruda ibretlik bir örneği görülebilir
    http://www.eksiduyuru.com/…3-aylik-kaskolu-hediyeli

    telefonun sıfırı 1950 lira, adam satıyor 1800 liraya. herhalde türkiye'de ikinci el sevilmez.
  • öğrenci evleri için geçerli olmayan önerme.
  • sanatsal hobilerde pek geçerli olmayan.

    fotoğrafçılık, belli bir müzik aleti vs. ilgililer tarafından sürekli alınıp satılır. şahsen fotoğraf ekipmanı, müzik cd'si ve kitap dışında ben de ikinci el ürünleri almayı tercih etmiyorum.

    aslında görüp muayene ederek aldıktan sonra pek çok şeyin ikinci eli alınıp satılmalıdır hattâ trampa edilmelidir. sonuçta meta dönüşüp kullanım ömrünü tüketecek. insan bile dönüşüp ölüyor. beklenen faydayı sağlayacak kondüsyonu elverişli, sağlığa vs. etki edecek kusuru bulunmayan eşya tercih edilmeli.

    bir ürünün fabrikadan çıktığı gibi vitrine konulması kimi durumda aynı/benzer durumdaki ikamesine göre bir kaç misli para ödemeyi gerektirmemeli.
  • doğru olmadığını düşündüğüm önerme zira almanya'daki ikinci el dükkanları almanlardan çok türklerin doldurduğunu düşününce hak vermediğin önermedir.
  • bir şeylerin eski olması bizde hiç bir zaman kabul görememiştir.

    çünkü bizde "eskiye rağbet olsaydı bit pazarına nur yağardı" diye bir söylem var.

    ha bir de aşağılayıcı baska bir söylem de şu:
    "başkasının eskileri".

    sevmiyoruz biz eskiyi.
  • türk insanının eşyalarını kırıp dökerek kullanmasından dolayı sevmez. binicem üstüne vuracam kırbacı mantığıyla büyüdük biz. imkanı olmayan insanlara bile giysinler diye nerde delik, sökük, yırtık kıyafet var onu veren bir milletiz.
  • milletimizin dürüst olmaması bunda önemli etkenlerden biridir. bir eşya satacağı zaman onunla ilgili bilgileri dürüstçe paylaşan insan sayısı çok az. nasılsa sattıktan sonrası umrunda olmuyor kimsenin. dolayısıyla elektronik eşya gibi şeylerde satan kişi tanıdık biri değilse asla almam.

    ama açıkçası mobilyada ikinci el almayı seviyorum. şu an için bir kanepe ve birkaç sandalye kadar eşya var evde ve yetiyor. kalan birkaç eksiği de ikinci el alarak tamamlıcam ilerleyen zamanlarda. özellikle eski ahşap koltuklar, dolaplar vs. çok çok güzel. hem hesaplı hem de karakteri olan eşyalar almak mümkünken yeni diye niye daha çok para verelim ki. saçma.
hesabın var mı? giriş yap