• death by a thousand paper cuts.

    bunu şanslı olanlar için yazıyorum. yoksa mutsuzluğunun temelinde şiddet, öldürülme ihtimali, çocuğundan ayrı kalma gibi gerçek nedeni olmayan kadınlar için. sıradan işi gücü olan, hayatında çok büyük bir dert yokmuş gibi gözüken kadınlar için.

    binlerce önemsiz gözüken detayın toplamıyla ilgilidir. üç yaşındayken elini klitorisine götürdüğünde elini çek denmesinden, yedi yaşındayken bacakların bitişik otur diye bağırılmasına, on yaşında memeleri çıkmamışken sokakta laf atılarak dolaşmasına, bekaretim bozulur diye bacaklarının arasında her an kırılabilecek hassas bir camla geziyormuş gibi yaşamasına. bütün bunlar olmamış gibi, kendi bedeni kamu malıymış gibi sürekli gözetlenmesine, eleştirilmesine, aktif olursa orospu, olmazsa mal gibi yatıyor denmesine. uzman olduğu konuda konuşurken bilmiş denmesine. kadın orgazmını kadına izah edecek kadar benbilirim erkeklere. her an tetikte olmasına. şurada ölsem gitsem bacağım kıllı derlerse diye endişelenecek kadar yaşamın gerçeklerinden uzak olmasına. sana güveniyorum çevreye güvenmiyorumlara. elalem ne derlere. bu dünyada evde kalmış terimini bilen beş yaşında kızlar oluşuna. kızım öğretmenlik dışında bir meslek yapmayacak diyen babalara. daha bu liste çok uzar .

    türkiye'de yaşamak demek sınırınızın sürekli ve kasıtlı olarak ihlal edilmesine alışmak, özel olamamak, kendin olamamak, sokakta somurtarak yürümek demek. o sınır takside mi aşılacak, dolmuşçu mu tersleyecek, patron mu bağıracak, araba kullanırken size korna çalan ayı önünüze kırıp arabadan inerse ne olacak?

    death by a thousand paper cuts.
  • mükemmel olmayan türk erkegi nedense karsisinda mükemmel bir türk kadini istemektedir. bira göbegine, basinin üst kisimlarindaki saçsiz bölgeye, aynada yansiyan suretine ve her yerinden fiskiran killara ragmen etrafindaki bütün kadinlarin magazin dergilerinden firlamis gibi görünen, açik tenli, renkli gözlü, selülitsiz, ince belli, vücudunda bir gram yag bile olmayan, kilsiz, tüysüz, yünsüz olmasini bekler. bir kizin hem eglenceli olmasini, eglenceli geyiklerde kendisine atilan pasi iyi bir espriyle taçlandirip topu aglara yollamasini hem de sessiz, hanim hanimcik oturmasini ister. sen sakrak kizlara hafif mesrep gözüyle bakar. birlikte oldugu kadinin akilli ve güzel olmasini, is hayatinda kendi ayaklari üzerinde durabilen biri olmasini ister. ama kadinin mesleki açidan kendisinden daha iyi bir yerde olmasini ya da daha fazla para kazanmasini hazmedemez. asik olup evlendigi kadin, evlenip çoluk çocuga karistiktan sonra hayatinin bundan önceki kismini geride birakip, isinden ayrilarak ev hanimligi yapmali, çocuga bakmali ve bütün bunlari yaparken hâlâ eskisi gibi neseli, anlayisli ve eglenceli olmayi sürdürmelidir.

    akilli kadinin akilli sevgilisi olacagi hipotezinden yola çikarak ve pembe gözlügümüzün de yardimiyla, bu sorunu sevgili ya da esi karsisina alip "yanlislardasin tayberkcan, piyano calabilen meksikali patlayici uzmani cüce gibi bir sey bu senin aradigin" diye çözdügünü varsayalim.

    peki türk kadinini mutsuz eden bütün etmenleri yerlebir etmis olur muyuz bu durumda? hayir. "aysaanimin kizini dün aksam bir oglan arabayla birakti evine, elbezi kadar bir etek giymis aksamin körüne kadar sokaklarda geziyor" diye dedikodu yapan pencere teyzeleri, sokakta yürüyen her kadina laf atma, kadini taciz etme hakkini kendinde gören tek hücreli canlilar, "yükseklisans mi okuyorsun, oku bakalim ne olacaksan sonunda" diyerek kadini küçümsemeye çalisan konu/komsu/akraba üçgeni, kadinin mutsuzluguna "iki fön çektir kendine gelirsin eki eki" gibi fantastik çözümler getiren sözümona aydin insanlar varoldugu sürece kadin mutsuz olmaya devam edecektir.
  • çünkü ;
    güler fingirdek olur,
    gülmez, suratsız olur,
    türban takar, yobaz olur.
    türban takmaz, dinsiz olur.
    dekolte giyer, basit olur.
    sütyen takmaz, özgürlükçü olur.
    mini etek giyer, kaşar olur.
    erkek arkadaşıyla gezer, edepsiz olur.
    verir, orospu olur.
    vermez, namus bekçisi olur.
    evlenmek ister, koca meraklısı olur.
    evlenmek istemez, eğlenmelik kadın olur,

    ne olsun?
  • çok tatlı bir hanımkız var, birbirimizi sadece sosyal medyadan bilsek de severiz. yaşça benden epey küçük, mesleğinde henüz çok yeni.

    aynı meslekten bir genç adamla evlendi. aralarında çok yaş farkı olduğunu sanmıyorum, hanımkız 23 yaşında evlendiyse genç adam da 26 27 falandır yani. öyle görünüyor.

    kınasıydı düğünüydü derken bir sürü mutlu fotoğraf gördük, hepsini de layk'ladık. allah mutlu etsin dedik.

    derken, geçenlerde bu hanımkızdan bana bir mesaj geldi.

    beraber çalıştıkları ve sadece birkaç aydır evli olduğu genç adam, nişanlı oldukları dönemden çok farklı davranmaya başlamış. dışlayıcı, mesleğine dahi olsa saygı göstermeyici, evhanımı işlerini yapmaya daha bir zorlayıcı davranır olmuş. bu ifadeleri kendi kullanmadı ama anlattıklarından benim çıkardıklarım budur.

    hanımkızımız artık kocasıyla çalışmak istemiyor. ama "müdür bey" diyor ki, "benimle çalışırsan sana patronun gibi davranırım. ama başka yerde çalışırsan, eve benden önce geleceksin ve yemeğim gömleğim her şeyim her zaman hazır olacak."

    bana yazma sebebi bunları anlatmak değil de kendi işine başlamakla ilgili bir şeyler sormaktı aslında. ama nasıl daralmışsa artık, bunları da yazıvermiş.

    ne diyeyim ki şimdi, nasıl konuşayım? anadolunun muhafazakar bir ailesinin son derece narin bir genç kızı. öyle bir fanusta olagelmiş ki, üniversiteyi kazandığı şehre onunla birlikte ailesi de taşınmış.

    işte türk kadınının mutsuz olma nedeni budur.

    her şeyden önce, öyle bir fanusta olagelir ki o fanusun farkında bile olmaz.
    burnunu çıkarmasına "izin verilir" de hasbelkader iyi bir meslek edinirse, bu kez de eşinin "eşi olmamayı" kabullenmesi beklenir. çünkü türkiye'deki kadın, kocasının eşi değil sadece karısıdır. kocasıyla eşit konumda değil onun gerisindedir.

    kadının başka bir yerde çalışması hayatında kocasından başka dinamikler olmasını getirir. kendi işini yapması da bir işletmeyi kendi başına çekip çevirebilen, özgüven ve inisiyatif sahibi bir kadın yaratır. o kadının hayatındaki dinamik zaten hiçbir zaman sadece kocası olmayacaktır.

    ve buna rağmen, türkiye'deki en büyük sorun, kadının inisiyatif sahibi olmasına "kocanın" tahammül edememesi de değildir.

    ailelerin de "kızım ne gereği var böyle şeylerin, kocan sana bakmıyor mu, sen niye çalışasın evinde otur işte" demesidir.

    türkiye'deki en büyük sorun kocalar değil, kızlarına sahip çıkmayan ailelerdir. kızların evde psikolojik veya fiziksel bir şiddet görmeleri halinde ailelerine güvenememeleridir.

    kızlarına güven vermeyen bir toplumun oğullarından ne olacak allahaşkına. tamamen şans eseri bir pipisi olmuş, sanıyor ki bütün dünya ona müdanaa edecek. arada etmeyen olursa da asla dönüp kendine bakmayacak. o yüzden de sözünü haklı olup ikna ederek dinletmek yerine zorla uygulatmaya gidiyor.

    kız çocuğunu "birey" olarak yetiştirmeyen hiçkimseye saygı duymuyorum. tek bir kişiye bile.
  • anneniz hanım hanımcık bir ava gardner yetiştirmeye çalışıyor, sevgiliniz anna nicole smith/gülşen bubikoğlu karışımı bir kadın istiyor, iş hayatında bir lara croft olmanız bekleniyor.
    hangi mutluluk?
  • cocuklugunda teyzelere amcalara seker tutmakla gorevlendirilmissindir, biraz palazlaninca pasta tabaklarini tasimak da senin ustune dusmustur. 13'unden itibaren butun haysiyetin, namusun ve benzeri seylerin once abinin (erkektir o bilir), sonra ebeveyinlerinin, sonra amcateyzedayihalalarinin, sonra kasabin, bakkalin, terzinin ve perdecinin gozetimi ve denetimi altina girmistir. bu namus denen seyin ne oldugunu da zaten sokakta abinin arkadaslarindan gordugun taciz sayesinde ogrenmis, edepli, haysiyetli ve hanfendi bir kiz olmayi iyice bellemissindir. mini etek cok yasaktir, aman sakin ha goguslerinin varligini belli etmeyesindir, ve hele ki hele ruj surmeyesindir. kendine baktirmamali asla ve asla cekici olmamalisindir.
    emmevelakin iste burada bir de celiski yatmaktadir.
    cunku bir de kendine koca bulmalisindir. koca denen sey oysa ki kadinin (evlenene kadar) guzel bakimli makyajli olanini ister. sen simdi bu halinle nasil koca bulacaksindir?

    ha bir de okuma-okumama sorunsali vardir. okuz abin okumaya kalksa onunde bayirlarcayirlar hanlar hamamlar acilir. sen ise universitede mutlaka ogretmenlik felan gibi az vakit alan, cocuklarini yetistirmene elverisli islere giden seyler okumalisindir. hani makina muhendisi, genel cerrah, istatistikci olucam desen belki pek kimse hayir demez ama herseyin savasini hayatin boyunca kendin verecegini bile bile alirsin o karari.

    (bkz: bu boyle gider daha)
  • iyi eğitilmemeleri ya da iyi eğitilseler de ailelerinin eğitimsiz oluşu ya da aileleri eğitimli olsa da çevrelerinin eğitimsiz oluşu,dolayısıyla sürekli baskı,kendine güvensizlik ve aşşağılanma dır.kendi anneleri bile geç geldiklerinde orospu diyorsa,mutluluğu aramak yanlıştır.
  • sadece türk kadını değil farkındaysanız türk insanı mutsuz ,türkiye'de yaşayan insanlar mutsuz ... herkes mutsuz ,herkes birbirni öldürüyor memleket yangın yeri
  • tabiki türk aile yapısı ve türk erkekleri
  • çok mutlu olmak bile bazen bu nedenler arasına girebiliyor... garip ama gerçek...

    -ayrılalım hacamat...
    -neden?????
    -senle çok mutluyum ve bu mutluluğumun bi gün bozulmasından korkuyorum...
    -ananı sikerim..
hesabın var mı? giriş yap