• mazhar alanson 'un ilk solo albümünün ismi..bugün itibarilen söz konusu kişinin albümüne bu ismi vermesinin nedenini,çalişma boyunca swissotelde kalırken,oda servisinin her gece üzerinde 'türk lokumuyla tatli rüyalar'yazan torbalarda lokum dağitilmasindan esinlenmesi olarak açiklamiş olduğunu öğrenmiş we başim göğe ermiştir..yanniz istemeden de olsa ''yaratıcı adam her yerde yaratıcı,al bak biz olsak bu güzelim jestin oo beleş lokum bee süpper!'' şeklinde bi tezahuratlan tüm lokumlari bi güzel höpürdetmekten kellü bi işe yaramayacai aşikardır şeklinde bir mini düşünceye gark olmuşumdur..
  • (bkz: underrated)
  • birileri canımı sıktığında, hayata daralmak üzere olduğum zamanlarda bir bardak soğuk sek votka ve 3-4 tane erikle birlikte beni hayata döndüren albüm. yıllardır değişmedi, değişmeyecek gibi. cemal süreya ile olmaz da, mazhar abi bir gün olur da senle bir yerlerde tanışma şansım olursa boynuna sarılıp ağlayabilirim.
  • türk hafif müzik tarihinin en iyi albümlerinden biridir. şunu da dinlemeden geçeyim diyeceğiniz bir şarkı bile barındırmaz.
    mazhar alanson'un sesi zaten o kadar güzeldir ki, her şarkıda ayrı bir "tatlı rüya"ya daldırır...
    ama şüphesiz ki bu lokumlardan en güzeli ah bu bendir.
    her dinlenildiğine hüzne sürükler insanı. içine kapandırır. kendini dinletir, dinletir, dinletir...
  • konsept albüm. bir aşkı üstünden geçirmeyi adım adım işlemiş, hayatının bir dönemini bizlerle paylaşmaktan mahsur görmemiş insan albümü.

    ilk şarkıdan son şarkıya kadar o bütünlük insanı deliyor. 2005 yılından beri ısrarla dinlediğim mor ve ötesi gül kendine den sonra tek türk sanatçı kaseti.

    işin ilginci o kadar evrensel ki dili, dünya ile ah bu ben ile hüznün kuşları ile ve psikopat ile o evreleri o kadar naif anlatıyor ki. ben ki şarkı ezberleme öküzüyümdür, ezberledim anasını satayım o kasetin sıralamasını.
  • psikopat sözcüğünü kedi çağırma nidası ile seslendirip -"pisi pisi-kopatım, ben yaparım" türü bir şey- sevimli kılan mazhar alanson'un, bu yaz her köşe başında duyulacağı kesin olan albümüdür.
  • duyduğum en güzel ve tatlı albüm isimlerinden biri olabilir.

    albümü ilk gördüğümde eve bilgisayar ve internet yeni girmiş, hafta sonu akşamları çevirmeli bağlantıdan girerek dünyayı keşfeden bir ergenim, uykuya direnerek sayfalar arasında sekiyorum ve karşıma bu albümün tanıtım banner'ları çıkıyor. ertesi sabah erken kalkmayacak olmanın verdiği keyfe albümün ismi ile mazhar alanson'un olanca sıcaklığıyla güldüğü kapağı katık ediyorum.

    ah ne güzel günlermiş meğer.
  • bir bütün olarak, sözleriyle, besteleriyle, anlattıklarıyla sanırım türk müziğinin gördüğü en kaliteli albümlerden biri.

    yeniden aklıma gelmesiyle açtım dinledim.

    insan her şarkıda kendini bulabilir. hele yeni yeni farkettiğim kısımlar... jazz'daki düzenlemelerdeki mükemmelliği bu kadar zaman sonra yeni farketmiş olmam utanç kaynağı benim için. ama keşfettim ya, zararın neresinden dönülse kardır.

    dinlenilesi albümdür. ezberlenilesidir.
  • mfö dinlerken bu adamın şu kırçıllı sesine bayılıyordum, joe cocker ı andırırdı, ayrıca yürür edasıyla, böyle salına salına şarkı söylemesine hayrandım, günün birinde duydum ki solo albüm çıkarıyor, işte o albüm bu albüm.
    albümün çıkışı ilkbahar-yaz arasıydı sanırım, bir kaç ay yaşadığım tuzla'da, sahili kulağımda bu 13 parçayla doldurup kaç yüzlerce kilometre yürüdüğümü hatırlamıyorum, yürürken ne diyarlarda gezdiğimi, hangi melodilere bastığımı, bulutların üzerindeyken aniden yer yüzüne düşüşümü, sağ yanağım hüzünle ıslanırken sol yanağımın tebessümle ışıldadığını da hatırlamıyorum, türk lokumuyla tatlı rüyalardaydım çünkü, hatırlamıyorum.
    ne albümdü, ne albüm, zamansız albüm..
hesabın var mı? giriş yap