• tek sebebi yoksulluk. göçle şehirlere gelen insanlar halen kiraların ucuz olduğu gettolarda yaşadığından dolayı şehir hayatına adapte olamamaktadır.
    parayı bulan gettolardan ayrılan insanlara bak seni beni beğenmez, şehrin çok göç aldığından yakınır.
  • köylü 40 yıl geçse yine köylüdür.

    21. yuzyıla uygun eğitim sistemi olan bir ülkede yaşıyor olsaydık, iki ya da üç nesil içerisinde köylü şehirliye uyum sağlayabilirdi. ancak türkiye'de köylünün şehirli olabilmesi için göçten sonra üç nesil geçmesi bile yetemiyor.

    örneğin ailesi onlarca yıl evvel köyden şehre göç etmiş, istanbul'un avrupa yakasında doğmuş ve büyümüş ve hatta yarım yüzyıldan fazla yaşamış birini ele alalım; bakınız adam ne kadar köylü, ne kadar şehirli olabilmiş. olmuyor, olamıyor.

    istanbul'un henüz ciddi göç almadan önceki sosyal durumuna bakın; insalar arasında saygı ve sevgi varmış, şehrin bir havası varmış. göç başladıktan sonra hem şekli hem ambiyansı bozulmuş bir mega köy oluvermiş. kimse ne ülkenin ne de şehirlerin içerisinde bulundukları durumdan şehirlileri sorumlu tutamaz. köylüye sorarsanız çevresinde gördüğü durumdan memnun.

    kullanılan dile bakın; artık şehirli köylünün kullandığı dile uyum sağlıyor. ellerinde sözüm ona üniversite diploması, dilekçe yazmayı bilmeyen, türkçe konuşmayı bile öğrenememiş insanlar çoğunluktalar.

    ülke köylülükten kurtulabilir mi; görmeye bizim ömrümüz yetmez.
  • sorun köylülük değildir. sorun ilimden fenden ve gelişmişlikten uzak köylülüktür. yoksul köylülüktür. yoksa bir çok kuzey avrupa ülkesinde insanlar çiftçilik ve hayvancılıkla uğraşıyorlar ama olaya teknoloji katıyorlar. ürettikleri ürünler bugün metabolik hastalıkları olanlar tarafından alınıyor. sen bir makarnayı 3 liraya satarsın adam çölyaklıklar için makarna üretir 50 liraya satar. eğlenmesini de bilir maddi durumu da iyidir. çalışır ve üretir. bizim gibi hayvancılığın bittiği ülkelere et satar. şehirler karın doyurmaz, köylü dediğimiz insanlar her daim olmak zorunda. ama bu şekilde değil. türk toplumu köylülükten değil, cahillik ve yoksulluktan kurtulamadı.
  • köyden şehire gelip kendisinde hiç bir değişime müsaade etmeyen o kadar çok tip var ki köyde yaşadığı gibi pislik içinde (hadi orda hak veriyosun napsın adam malı var etrafa sıçıyor diyosun imkan yok diyosun) yaşamaya hiç bir şekilde etrafını güzelleştirmek yaşadığı binanın estetiğin düşünmek gibi bir kaygısı yok kendisi oturup tuğlalardan bir ev yapmış adam ve bir sıva vurmaya bile tenezzül etmemiş çıplak şekilde bırakmış hala apartman kültürüne alışamadık mesela ve hala 1. kattaki adam ben otomatik az kullanıyorum ben asansöre biniyorum diyebiliyor dış yalıtım mevzusu tam bir olay zaten bazı binalar görüyorsunuz 8 dairelik bölük pörçük 3 tanesi yaptırmış yalıtım diğerleri yaptırmamış bazen sadece 1 tanesi yapmış bazen sadece 1 tanesi yaptırmamış anlaşabilme ortak karar alabilme becerisi 0 köy yaşamı gibi müstakil evde otururum gibi apartmanlarda oturuluyor
  • köylülük değil o; şehire hızlı göç ve kent yoksulluğunda varolabilmek için geniş aile organizasyonları halindeki dayanışmacılık. proleterleşememenin, haliyle bireyselleşmemiş olmanın sonucu. fırsatların aşırı kısıtlılığı ve sert rekabet, emek gücünün tam serbestleşmesinin önüne geçiyor. tepkiyi azaltmak için uygulanmak zorunda kalınan popülist politikalar da daha beter lümpen proletaryayı genişletiyor. öte yandan, bütün bunlar, sermayedarların, "çalışacak işçi bulamıyoruz" yakınmasını karşılamak üzere geliştirilen ve köylerin boşalmasına yol açan tarım politikalarının sonucu.

    sebebi din değil ayrıca; din üst yapı biçiminin bir parçasıdır ve haliyle maddi koşulların zorladığı yaşam tarzının doktrinidir.
  • bir türkü köyden çıkarabilirsiniz, ama köyü o türkten çıkaramazsınız.
  • "köylülük gökyüzü gibidir, hiçbir yere kaybolmaz"
    bodrum masalı'ndaki faryalının sözüydü. üstüme ağır alındım.
  • köylülüğü cahillik ile ilişkilendiren gerçek cahillerin savıdır.
    aslında başlık "türk toplumunun cehaletten kurtulamaması" olması gerekirdi.
  • neden kurtulsun ki ? meyvesini sebzesini kendi yetiştirir sütünü taze içer peynir basarlar, organik/doğaldırlar. moda olmadı mı şimdi herkes organik/doğal yaşama dönmeye çalıyor, neden kurtulsun ki ?
hesabın var mı? giriş yap