• ömrümü çürüten sorundur. örneğin 'naber', 'ne haber'den gelir, 'haber' arapça'dır. nasılsın hal hatır sorma, günaydın ise sadece gündüz söylenen bir hitap kanımca tdk'nın uydurduklarından biridir. acaba islam öncesi dönemde atalarımız birbirlerini nasıl selamlıyorlardı... vardığım nokta "ismen selamlama" olup, karizma bir metot olarak da öne çıkmaktadır:

    yağız tigin, çadıra girer. içerideki hanları göz ucuyla süzüp selamlar:
    y: kutalmış..
    kut: yağız..
    y: kubilay..
    kub: yağız..
    y: kürşat..
    kür: yağız...
    y: alp..
    alp: yağız..
    y: börte..
    bör: yağız...

    uzun bir merasim olsa da mafya temalı hollywood filmi karizması da yok değil.
  • yanlıştır, türkçe kökenli selamlama sözcüğü vardır. göktürkçe'de ezen bolsın, günümüz türkçesiyle ise esenlikler hangi güne duruyor.
  • uzun süredir beyin kıvrımlarımı kurcalayan bir esrar perdesi. sorduk, soruşturduk ve hiçbir sonuca ulaşamadık. halihazırda elimizde bulunan selam ve merhaba sözcüklerinin arapça/farsça kökenli olduğunu biliyoruz. yeni bir kelime türetme girişiminden ziyade, bu kelimeler dilimize geçmeden önce insanların nasıl ve hangi sözcükle selamlaştıklarını merak etmekteyiz.

    acaba hiç selamlaşmıyor muyduk? yoksa tarih boyunca türkler samimi el şakaları* ve yaratıcı sözcük öbeklerini* kullanarak mı esenleştiler?

    dipsos:
    +sözlük dahil erişebildiğim nice kaynağı hayvanlar gibi taradım, filhakika bulamadım.
    +anlamamazlıktan gelmeyin canlar, eksikliğini hissettiğimiz sözcük bizzat 'selam'* kelimesinin öztürkçe karşılığıdır. yoksa ben arkadaşımla 'çaydanlık' diyerek de selamlaşırım, 'günaydın' da derim, 'esenlikler' de dilerim.
  • muhtemelen, orta asya zamaninda var olan ve kullanilan, ama sozcuklerin resmen, yazili hicbir kaynaktan, gunumuze ulasamayip, kaybolmasindan kaynaklanir.

    bunun aciklamasini ise, etimoloji dersinde mehmet olmez, eski turkce yazili kaynaklarin neredeyse hepsini cin'den aldigimizdan, ve oradaki kaynaklar da kismen resmi sayildigindan, yani birinci tekil/cogul sahisla hakanlar/vezirler tarafindan genellikle jurnal biciminde yazildigindan bir selamlama sozcugune ulasamiyoruz, seklinde yapmisti.
  • (bkz: esenlikler)

    işte bu. daha da arıyor, bir de bulamadığını iddia ediyorsan amacın başkadır.
  • (bkz: napan)
  • islamiyete kadarki yazılı metinlerin genelde hükümdarların yaptıklarını anlattığı günlükler tadında olmasından; islami kültürün türklerin, türklerin de coğrafyalar üzerindeki etkisinden kaynaklanan sorunsal. orta asya konuşma dilinde yaşasa bile bize bir türlü ulaşmamış, türlü varsayımlar üretmemize sebep olmuştur. mesela bunlardan en kayda değer olanı dede korkut oğuznamelerinde karşımıza çıkan
    "ogul ogul ,ay ogul şeklidir."
    ama tabii ki "ey" hitabını şu an farklı şekillerde de kullandığımız için bu tatmin edici gelmemekte "yok lan koskoca türkler hep ey! mi diyorlardı birbirlerine" düşüncesini getirmekte, selam, merhaba gibi daha koca cüsseli kelimelerin yanında miniminicik ey ezilip büzülmektedir ama çok büyük ihtimalle türkçe kökenli selam sözcüğü ay>ey dir.
    bir diğer örnek dirse han oglı bogac han hikayesinin ilk cümlesidir:
    "hanum hey!"
    aynı şekilde bu sözcük "bre" de olabilir. mere>bre

    "bre şökli melik
    penceresi altın otağ getirmişsin
    sana gölge olsun"
  • yanlış önerme.

    örneğin ingilizce selam ve iyi dilek içerikli kelimelerin arı türkçe karşılıklarına bir bakalım;

    hello - esenlikler
    goodbye - esen kalın
    good morning - günaydın
    good afternoon - tünaydın
    good evening - iyi akşamlar
    good night - iyi geceler

    o çok meraklısı olduğunuz çöl bedevilerin dilindeki selamün aleyküm bile yine buram buram dine batmış bir başka dil olan ibranice'deki şalom alom'dan evrilmiştir. (bkz: hami sami dil ailesi)
  • anadolu'nun bazı yerlerinde, balkanlarda kısmen yalıtılmış kalan köylü türkler arasında hala yaşayan bir çok selamlama sözcüğü vardır: (benim duyduklarım)

    şen olun/kalın! (şen olayın)
    esen olun/kalın!
    uğrola! / uğurlar olsun! (uğur olayın)
  • ey

    neresı tuhaf ve eksık. baya ey yanı . zamanla seslenme unlemıne mı donusmus ne olmussa dedem kusagı karsılastıklarında ey derlerdı. gayet de uygun kısa ve turkce.

    sorun bu degıl zaten mıllet olsak bunlar otururdu. bızler mıllet degılız. ummetız. kanımıza sınmıs. oysa ummet olan mıllet olamaz mıllet olan ummet olamaz.
hesabın var mı? giriş yap