• (bkz: esenlikler)
  • (bkz: nöörün) evet çift ö'lü.
  • (bkz: iyi günler)
    hem gelirken hem giderken.
  • esenlikler veya esen olsun.
  • "esen olsun, esenlikler" gibi çok güzel sözler olduğu için var olmayan durum. çeşitli türk ağız, şive ve lehçelerinde "esen bolsun, isen bolsın" gibi türlerini görebilirsiniz.

    sizin bilmemeniz olmadığı anlamına gelmiyor. gelmişken kaynak da vereyim:

    derleme sözlüğü'ne göre:

    -esenlemek: hayır dua ile yolcu etmek, selametlemek; hatrını hoş, gönlünü şen etmek
    -esenleşmek: bir iki kişi dertleşmek, konuşmak
  • merhaba.
  • selam, merhaba, selamun aleyküm türkçeleşmiştir. artık türkün olmuştur. yapacak bir şey yok.
  • "esenlikler" sözcüğüdür. altay dilinde ezender olarak söylenir. kaynak
  • (bkz: ugh)

    kızılderililer türk demediniz mi lan?
  • bir tarafınızdan teori kasmayın ve bunun için kaşgarlı mahmut'un "divan-ı lügati't-türk" adlı eserine bakın. "boy" maddesinin açıklamasında şu yazıyor:

    ""birbirini tanımayan iki adam karşılaştıkları zaman biri diğerini selamlar ve "hısımların, kavmin, boyun kimlerdir?" anlamına gelecek biçimde "boy kim?" diye sorar. (...) bundan sonra konuşmaya başlar ya da daha fazla gevezelik etmeden kendi yollarına giderler. böylece her biri diğerinin ait olduğu tarafı bilir.""

    burada aklınıza hemen "ırkçılık" gelmesin. öncelikle ırkçılık zaten olamaz, çünkü yine bir başka türk boyuna sorulan bir soru. ikincisi o dönemde "ırkçılık" diye bir kavram yok. bu öbek aslında pratiktir. sürekli çekişme halinde olan boyların hakim olduğu uçsuz bucaksız steplerde, birine rast geldiğiniz zaman onun dost veya düşman bir boydan olduğunu bilmek istersiniz ve ona göre muamele edersiniz. step hayatı zordur. diğer yandan bu öbek bizlerin günlük hayatımızda da sıkça kullandığı "anan, baban nasıl?" gibisinden bir deyime evrilmiştir. bu, aslında birbirini tanımayan iki kişi arasındaki selamlama biçimidir.

    birbirini tanıyanlarda ise durum farklıdır. bizim oğuz grubu dilleri araplar ve farslar iyi düdüklemiş ama diğer türk dillerinde türkçe kökenli selamlama sözcükleri de vardır. altaycada "ezenlik bolsın, ezendeş, cakşı ba, cakşılar", hakasçada "izenner", azerbaycan türkçesinde "yahşısan, nasılsın" gibi birçok örneği var. bu kelimelerin temeli "iyi misin, esenlik (huzur, sağlık) olsun, nasılsın" gibi kelimelere dayanır.

    sonuç olarak türkiye türkçesinde bizim bunları kaybetmemiz, unutmamız, abuk sabuk yabancı kelimelerle değişmemiz; türkçenin değil, bizim eksikliğimizdir. türkçede zamana, duruma, konuma, karşıdaki kişiye göre değişen birçok selamlama, uğurlama, teşekkür sözcüğü vardır. bu zaten altay dillerinin en belirgin kelime özelliklerinden biridir. aksini iddia etmek abestir. saygılar...
hesabın var mı? giriş yap