türkçede 111 bin kelime varken ingilizce öğrenmek

• ne söylersen söyle, anlattıkların karşındakinin anlayabileceği kadardır.
• 175 bin sozcuk ile kendini daha iyi ifade edebilecegini dusunmustur
• her gün üretilen türkçe yazılmış yazılardaki total kelime sayısı ingilizcedekilerin küsüratı bile etmiyor. 100 kattan fazla ingilizce yazı üretiliyor dünya üzerine, türkçe'ye nazaran. ayrıca entelektüel kazanımın artık bir önşartı ingilizce. bu penceren bakınca artık bir gerekirlik ingilizce öğrenmek.
• (bkz: don't feed the troll)
• (bkz: türkçede 111 bin kelime varken ingilizce öğrenmek)
  
  peki kaç noktalama işareti var da fazlalığından yazım hatası yapılıyor? yapım eklerinden sonra gelen çekim ekleri ayrılmaz demedik mi? moderasyon deli mi de doğru başlığı yanlış başlığa taşıyor??
  
  (bkz: türkçe'de 111 bin kelime varken ingilizce öğrenmek)
  
  edit: başlık doğru yere tekrar taşınmış
• git, los angeles'ta ya da dublin'de o 111 bin kelimeden canının istedikleriyle bir tanecik ekmek almayı başar, ondan sonra bu konuyu tekrar konuşalım.
• türkçeye hakarettir.
  zaten isteseniz de türkçe deki çok fazla kelimeyi ingilizceye çevirmeniz olanaksız.
  derim ki ben (bkz: kendini anlatacak kadar) ingilizce öğren yeter :)
  bünyeye herşeyin fazlası zarar :p
  bu arada üniversitede hazırlık 1 yıl ingilizce öğrenmekle birlikte 4 yıl da bölüm derslerini ingilizce aldım o yüzden tecrübeyle sabit.
• bunu diyenlerin başka bir versiyonu da "türkiye'de o kadar yer varken başka ülkeleri gezmek" diye başlıklar açıp anlamsız eleştiriler düzer. tipik kapalı fikirli insan davranışıdır. isteyen istediği yeri görsün, istediği dili öğrensin, kime ne.
• ne kadar sacma bir cikarim. ingilizcede fazla kelime var diye mi ogreniyoruz, yoksa turkce yetersiz geldigi icin mi?
  
  insanlarin ingilizce ogrenme sebebini heralde biliyorsundur.
  
  ayrica sene-i tevellud kutlamak da basli basina bir gavur icadidir.
• ingilizce 100 kelimeden oluşsaydı da ingilizce öğrenmek zorunda kalacaktık. zira dizi izlemek için değil, bilimin dili ingilizce olduğu için ingilizce öğrenmek zorunda kalıyoruz. değilse yemişim ingilizceyi, elimiz kolumuz bağlı yani.