• olabilir, her sözlük yazarı imla hatası yapabilir. yazım kurallarını eksik uygulayabilir, türkçesi bilindiği halde bazı kelimeleri yabancı dilden örnek vererek kullanabilir. ama eğer, bunların hepsi aynı cümlede ısrarla ve inatla sürekli yapılıyorsa ben o adamın kültür ve bilgi seviyesinden şüphe duyarım. size şimdi binlerce misal verebilirim ama hemen az önce gözüme çarpanlardan bir tanesini huzurunuzda paylaşmak istiyorum:

    başlık: bursa texas

    entry: kafasini pistira pistira kacsa suc kavga etse suc olan turkiyenin en buyuk taraftar gurupu. sikiysa genchlere saldirin mi deniyo, ne deniyo anlamish degilim. adamlarin terorunu eleshtirirken bile baska taraftar gruplarinin terorune maruz kalinca nasil da kuyrugunu sikistirip kactiklarindan dem vuruluyor. benimde kafam karisiyo :(..."

    adamın önceden yazdıklarına bakıyorsun, aynı türdeki bir özensizliğe bir kez daha şahit oluyorsun. bunun adı türkçe katliamıdır başka bir şey değil. konuştuğu lisanı yazmayı bilmeyen adamlar nasıl bu şekilde sözlükte rahat rahat at koşturabiliyor?

    soru başlığa cevap veren uçuyor çünkü formata uygun değil. peki, en azından asgari seviyede bir türkçe beklentisi yanlış olmaz mı? örneğini verdiğim derecede türkçe'yi katleden bu adamlara yönelik neden bir yaptırım uygulanmaz? yine yazıyorum, şu entryde bile birden fazla imla ve dilbilgisi hatası bulmak mümkündür. ama eğer söz konusu yazar, bunu bir alışkanlık haline getirmişse bir şekilde önleminin alınması gerekiyor. formatsa eğer söz konusu olan, bu da bir iyileştirici önlemdir. formatın düzenlenmesine katkı sağlayacak bir eylemdir. sistemli bir şekilde her cümlesinde türkçe'yi katleden adamlara yönelik uygulanacak yaptırım, sözlüğe yapılacak en büyük iyiliklerden biri olacaktır...
  • türkçeyi istemiş olsalar bile katledemeyecek yazarlardır. dil öyle insanların kişisel yazım tercihleriyle, kişisel konuşma biçimleriyle bozulamayacak kadar özerk bir yapıya sahip olduğu ve bir anlamda kendi kurallarını zamanla ve de çoğunluğun tercihleriyle kendi koyduğu için, her hangi bir dilin bozulmasını (dil bozulmaz bu arada sadece değişir) sağlayamayacak kişiler olan bu insanlar, ancak ve ancak yazdıklarının anlaşılamamasıyla itham edilebilirler, ki aslında bu da doğru bir yaklaşım değildir. çünkü, ortada bir ''iletişim'' varsa ve kişinin yazdığı bana değil (doğaldır, olmayabilir... sebep ise muhtemelen o insanla ortak geçmişimin, yaşadıklarımın eğitimimin ve bunun gibi bir çok seyin farklı olmasıdır.) fakat başka herhangi birine, herhangi bir anlam ifade ediyorsa, yazdığı veya söylediği doğrudur, ötesi yoktur.

    (bkz: prescriptivism) (bkz: dilde kural koyucu yaklaşım)
    (bkz: descriptivism) (bkz: dilde betimleyici yaklaşım)
  • yok aslında böyle yazarlar. görüldüğü üzere kimse suçu üzerine almamakta ve sürekli milleti eleştirmekte o yüzden günün anlam ve önemine uygun bkz'ı vermek istiyorum sayın seyirciler;
    (bkz: kedidir kedi)
  • engellenmesi gereken yazarlardır.

    kanımca özellikle dünyadaki en güzel düzyazı dillerinden biri olan türkçe'yi, diğer dillerden onu bunu derleyip toplayıp ketçaplı mantı gibi kağıtta gevelemek büyük bir hatadır. herkesin de söylediği gibi bu tarz saçmalıklar, dilimizin "evrim geçirmesi"ne değil, "degrade olması"na yol açacaktır.
  • (bkz: sohpet)
  • (bkz: kaba simsek)

    adamın entry'lerinin yarısı sajdghjagfjasfjlsdgjf den oluşuyor. türkçe bile bilmiyo la bu!
  • varlıkları sözlükle sınırlı kalmayan guruhun sözlük temsilcileridir...

    (bkz: çok cool bir event gördüm abi)
  • kasıtlı olarak yapmayan; bilmeyen ama öğrenmeye de niyeti olmayan dil katilleridir sorun yaratanları. kasıtlı olarak dili bozan kişiye saygı duyulmalı, alternatiflere kapı açabilir böyle kişiler. dil dediğin zaten böyle gelişir, tdk gibi kurumların yetersiz ve dayatılmış kural ve sözcükleri ile değil.

    bir de bunu bilerek yapanların samimiyeti şu açıdan teslim edilmeli bence: okunaklılığına kendisi karar veriyor. kendi şivesini yaratıyor: "ben buyum, böyle bakıyorum, böyle konuşuyorum ve yazıyorum. biriyim ama tıpatıp aynı değilim.". kabul edilir.

    mesela ben uzun süre bazen'i bazan yazdım; sözcük türkçe değil ama madem gelmiş büyük ünlü uyumu kuralına uysun ibne diye. bir zamanlar böyle de kullanılmış çoğu yerde. ama sonra anneye, elmaya gelen bunun da başına gelmiş. kısaca çok kasmaya gerek yok; cahilliğinden yapana ayarı verilmeli, ispiyonlanmalı belki, "önce konuşmayı yazmayı öğren sonra bana anlatmaya başla ele aleme." gibi düşünerek.

    yoksa aşlksjş şlaskjdşalskjn şjşlka sşkla şlksaj sa

    sana ne amına koyayım. seviyemi -özellikle bu gibi sebeplerle- tespit etmek için sana kaldımsa yarağı yemişim zaten.
hesabın var mı? giriş yap