• küçük tanrılar ülkesi
  • yerel seçimler sonrası imf'nin kapısını çalması muhtemel olan ülke.
  • cevizi çok seviyorum. kahvaltıda filan yerim hep. evin oradaki markette ithal ceviz satılıyor. kabuğu incecik; çıt diye kolayca kırılıyor, ikiye ayrılıyor. dolayısıyla içindeki cevizi de kırmadan, ufalamadan iki parça halinde çıkarabiliyorum. büyük kolaylık yani ithal ceviz. rengi de koyu değil, açık. iyi yani.

    geçenlerde babam ceviz getirdi. arkadaşlarıyla dağ, bayır gezerken bir yerden toplamışlar. koyu renkli, küçük. kabuğu sert, zor kırılıyor. fazla zorlayınca kabuk çok kırılıyor, içindeki ceviz ufalanıyor. fazla zorlamayınca da tam kırılmıyor ve içini çıkarmak için kırmak, ufalamak zorunda kalıyorum. zor yani yerli ceviz.

    ama şöyle bir şey var ki o yerli cevizi yediğimde ağzımda çok değişik bir tat, hoş bir rayiha bırakıyor. rahmetli anneannem çok güzel baklava yapardı cevizli. o tat geliyor ağzıma. toprak tadı geliyor.

    türkiye de işte aynı yerli cevize benziyor. sevmediğin bir sürü yönü olabilir ama işte o tadı başka bir yerde de bulamıyorsun.
  • dinci (dindar değil) ile laikçi (laik değil) gruplar arasındaki rövanşizm nedeniyle bir adım ileri gidemeyen otoriter liderlerin ülkesi. tartışılan birçok hususun gerçek hayatla hemen hiç bağlantısı olmadığı gibi, ahlakı beyinden başka her yerde arayan ve sorgulamaktan uzak büyük ve eğitimsiz bir kitleye de sahiptir.
  • üç tarafı denizlerle çevrili, birçok bereketli ovası olan, tarım potansiyeli çok yüksek bir ülke olmakla birlikte; halihazırda, balık bulamadığınız, halkının uygun fiyatlı sebze meyve almak için saatlerce sırada beklediği bir ülkedir.
    şimdi bakın; bugün ülkemizde yetiştirilen, yani ithal etmediğimiz ürünler için insanlar kuyruklarda saatlerce bekliyorsa, yarın ithal ürünler mesela benzin için ne yaşarız bilemem!
  • koskaca bir tiyatro sahnesi!

    iktidarı ve muhalefetiyle bir oyun oynanıyor ve biz de mal gibi izliyoruz.
  • çok mu zordu be amlarına koduklarım? normal, kendi halinde, kendi yağında kavrulan, küçük sorunlar dışında başka sorunları olmayan bir ülke olmak. iyi kötü yaşayıp gitseydik. neyi eksikti bu ülkenin? denizi mi yoktu ? toprağı mı bereketsizdi ? iklimi mi kötüydü ? neyi eksikti ?

    adam gibi bir şeyler üretip kimseye muhtaç olmadan yaşamak, sakin huzurlu topraklarda koşturmak, çok mu zordu lan ?

    ama yok amk.. illa nerede yarrak kürek şeyler varsa onu yaptık, başkası nasıl marstan fosil yakıt elde ederiz diye düşünürken, biz başörtüsü sorununu tartışırdık, amerika bilime kafa yorarken, biz sakız çiğnemek orucu bozar mı buna kafa yorardık. 10 milyon götü boklu suriyeli aldık ülkeye, hadi aldık neyse, gittik maaş bağladık, vatandaşlık verdik, ev verdik. ülkede üretimin, fabrikanın tarımın, hayvancılığın anasını siktik. varsa yoksa betona yığdık ülkeyi. sanki çok ihtiyacımız varmış gibi buna. eğitim desen, yok oldu gitti. sabahları simit peynir yiyip buna da şükür yarabbim diyen vitaminsiz amcıklarla dolu lan bu ülke. nasıl daha iyi olabiliriz değil, buna da şükür diyen insanların ülkesi burası.

    yazık amk çok yazık.
  • paran varsa engel yoktur.
  • bu ülkenin yönetim sistemi oligarşidir.
  • batmakta olan bir gemi..
hesabın var mı? giriş yap