• (bkz: türkiye eğitim sisteminin başarısız olma nedeni) dendiğinde sanki tek bir nedenle açıklayabilirmişiz gibi bir yanılgıya düşülebilir. dolayısıyla başlık; "neden" değil "nedenleri" şeklinde olabilirdi.

    madem "nedenleri" değil "neden", bunlardan bir tanesini tartışalım. türkiye'de zorunlu eğitim 4+4+4=12 yıl (biz daha zeki kuşak olduğumuz için 8 yıl zorunluydu, lise ile beraber de 11*. üniversiteler zorunlu olmadığı için o konu farklı olarak ele alınmalı. ben temel ve zorunlu eğitimden söz edeceğim.

    yani bugün okula başlayan biri üniversite sınavına gireceği güne kadar 12 yıl okumalı. sonra üniversite kazandı ve dört sene de o sürdü. üniversiteyi bitirdi ve çalışma hayatına başladı ve birkaç sene içinde tüm akademik bilgi birikimini ülke ekonomisinde bir çark haline dönüştürdü. kaç sene 20 sene!

    yani bir sistemin başarılı olup olmayacağını anlamamız için minimum 20 seneye ihtiyacımız var. lakin biz üç-dört senede bir üniversiteye giriş sınavı sistemini değiştirirsek ve zorunlu eğitimin müfredatını da buna bağlı olarak güncellersek, bırakın üniversite sınavını (ki illa üniversite okumak şart değil) zorunlu eğitim sistemini 5+3+3, 8+3, 4+4+4 gibi canımız sıkıldıkça değiştirirsek daha sonuçları görmeden yeni planlamalar yapmış oluruz ki bu da sorun tespit edemeden çözüm aramak gibi bir şey olur. her bakanın futbol takımının başına gelen teknik direktörler gibi sistem, taktik anlayışı değiştirmesi bir kuşağın kaybıyla sonuçlanabilir. fm oynamıyoruz burada.

    bugün dünyada en başarılı eğitim sistemine sahip olduğu kabul edilen ülkelerden biri olan finlandiya'nın başarısının altında bu istikrar yatmaktadır. istikrarı yakalayalım sonra temeli bozmadan ufak rötuşlar yapılabilir. tabii istikrarı da doğru sistemle yakalamak önemli. yılmaz vural değil alex ferguson gibi isimlerle olur bu da ancak.

    tabii ki eğitim alanında uzmanlaşmış kişiler daha iyi tespitler yapabilir, mesleğin içinde olanlar da fikirler sunabilir.
  • 20 yıl içinde 40 defa değişmesine rağmen hala raya oturamamış olması ve başlayacak döneme 1 hafta kala ne öğrenim görevlilerinin, öğretmenlerin ne öğrencilerin neye ve nasıl başlayacakları konusunda bir bilgisinin olmaması... ve bunun artık normale indirgenmiş olması.
  • bir öğretmen olarak söyleyebilirim ki sistemin kendisi sorun...

    ama başarısızlık nedenimiz, sistemin böyle olması esasında sosyo-ekonomiktir.

    genel bir fakirlik var, biraz para olduğundaysa yine sonradan görmüşlük ve "ya giderse?" korkusuyla yozlaşan hayatlar var.

    avrupa neden iyi?

    nüfus az, para çok, refah dolu yani insanların hayatları "geçim derdi" üzerine kurulu değil...

    biz, emin olun halimizi düşününce gayet iyi durumdayız!
  • birçok sebebi vardır da sabahın 05:57 sinde yazamayacağım
  • türkiye'de bir eğitim sistemi olmamasıdır. çok aranmaması gereken sebepler.
  • lise eğitiminde sayısal eğitimi almayıp sözel okuyan ama üniversite sınavında sayısal eğitimi alanlar kadar sayısal soru çözen, sonuçta sen sozelcisin deyip sayısal tercihi yapınca puan kıran bir sistemden bahsediyoruz.

    şimdiki sistemde hala var mı bilmiyorum ama bizim dönemimizde bir de okul başarı puanı vardı. çok iyi bir liseden mezunsunuz ama üniversite sınav başarısı düşük olan bir liseden mezun kişi sizinle aynı soruları yapsa bile siz onun önüne geçiyordunuz. mesela ted kolejinde okuyan bir çocuk ile kırşehir'in bilmem ne ilçesindeki çocuk aynı soruyu yapıyor, sonuçta kolej bebesine daha yüksek puan veriyorlardı.

    ya arkadaş, elin memleketinde zor şartlarda okuyan veya eğitimini almadığı bir alanda da birşeyleri basarani odullendirirler bizde cezalandırıyorlar. sen böyle bir sistemin ne başarı elde etmesini bekliyorsun ki.

    edit: özelden bilgilendirmeler için teşekkürler. her iki uygulama da kalkmış artık.
  • türkiye’de eğitim sisteminin başarısız olma nedeni öğretmenlerdir dersiniz;

    öğretmen : bizlik bir şey yok hocam bakanlık bize ne diyorsa onu yapıyoruz.

    bakanlık : biz de bir yere kadar müdahale edebiliyoruz bize de talimat geliyor.

    talimat gelen yer : veliler böyle istiyor al 17 bin dilekçe. halkımızın isteklerini görmezden gelemeyiz.

    veliler : biz bunu öğretmenimize söyledik kabul etmedi biz de gerekli yerlere söyledik.

    öğretmen : bakanlık hocam..
  • sınav odaklı olması. soru bankası, test , çoktan seçmeli sınavlar. konu öğrenimi olmadan soru cozulebilecegini zannetmek. kpss ye girenler bile şu konuya çalıştım demiyor, şu kadar soru çözdüm diyor.
  • sahte diplomalı öğretmenlerin olması yeterli bir sebeb değil midir?
  • bu durumla ilgili adam akilli bir calistay yapilmiyor ki. egitimin hedefi ne? neler ogretilecek? yeni caga uygun bir talim terbiye kurulu ve kararlari var mi? teknolojiyle yeri geldiginde entegre olabilecek mi? cok buyuk bir calisma ve uzun yillar gerekir bu isin cozulmesi icin. isin icine siyaset asla girmemeli. siyaset neyin icine giriyorsa b.k edip cikiyor.
hesabın var mı? giriş yap