• iki ülkede de uzun süre yaşadığım için bir karşılaştırma yapabilecek deneyime sahip olduğuma düşünüyorum.

    2012 abd başkanlık seçimleri var biliyorsunuz. şimdi illa burada da bazı insanlar var obama ağzıyla kuş tutsa beğenmeyecek olanlar. yine de bir çok insan sokakta, televizyonda obama ve romney'yi iç siyasal, dış siyaset, ekonomik program, sağlık hizmetleri, vergilendirme gibi hemen her konuda tartışıyorlar. obama ve romney tv'de karşılıklı tartışma programına katılıp insanca konuşabiliyor. bağarmak falan yok. biri konu dışına çıkınca tartışmayı yöneten başkan konu dışına çıktınız falan diye uyarıyor. başkan tamam diyip konuya tekrar dönüyor.

    romney mesela obama şu konularda başkan haklı ama şu konuda aynı fikirde değiliz diye kendi ekonomik programını gayet saygılı bir şekilde anlatıyor. sonra obama çıkıp eski efsane cumhuriyetçi başkan ronald reagon 'ı överek ondan alıntılar yapıyor. eski cumhuriyetçi şöyle yaptı ülke ondan böyle demek falan katiyen yok.

    geçmişe takılmak zaten yok bizim ülkedeki gibi, yüzü geleceğe dönük.

    zira geçmişte yaşayan ne ileri gider ne de geçmişi yaşabilir.
    geçmiş zaten geçmişte değerlendirilmelidir her zaman için. 50 sene 100 sene önceki olayları şu anki mantıkla düşünmek ya popülizm ya da cahilliktir.

    chp'nin halktan koparak kendi içinde oluşturduğu zamana ayak uyduramamışlıktan siyasi kısırlığa girmesi, akp'nin 60 senedir iktidara gelmemiş chp'yi eleştirmesi, yüz sene önce yapılmış tren yoluyla dahi kendi yaptığını karşılaştırması. bunlar hep geçmişe şizofrenik bir şekilde saplantılı kalmanin sonuçlarıdır.

    geçmişte bataklığa bu kadar saplandıktan sonra ne kadar ilerici gibi görünseniz de, aslında saplandığınız yerden 2 adım öteye gidemessiniz.

    hiç bir şey beyaz yada siyah değildir. hep griler vardır. senin şu yaptıklarına katılmakla birlikte şu yaptıklarına katılmıyorum tarzı bir siyaset bizim ülkemizde şu anda yok. insanların birbirlerinin düşüncelerine ne derlerse desinler saldırmalarma var türkiye'de. tek sebebi cahillik.

    peki cahillik geçecek mi ülkemizde? evet ama biz göremeyeceğiz.

    https://admin.emeraldconnect.com/…ce jpm 9.2012.pdf

    linkte 4 farklı seçim sonucu karşısında abd'deki vergi sistemindeki değişiklik ve bunun ekonomiye olası etkileri incelenmiş.
    olasılıklar obama'nın başkan olması, romney'nin başkan olması, obama'nın başkan olması fakat parlementoda romney'nin etkili olacak oy alması ve romney'nin başkan olması fakat parlementoda obama'nın etkili olacak oy alması.

    türkiye'de vergi, cari açığın ne kadar çok olacağına göre anlık belirleniyor. çünkü kimsenin haberi yok ne kadar açık vereceğimizden. hani olta atarken derler ya rastgele aynen o mantıkla gidiyoruz hep. rastgele. her an, her şey olabilir.

    vergi oranı tartışmasını geçtim, çok ama çok net eminim ekonomik programından dolayı bir partiye oy veren türkiye'de 1 kişi bile yok.
    1 kişi desin ben şu planını beğendiğim için şu partiye oy verdim.
    bırakın milleti, vekillerin hatta bakanların dahi ekonomik programdan haberi yok. doğru düzgün planlarda yok zaten.bu sebeplede biraz önce verdiğim linkteki gibi bir analiz raporuna türkiye'de gerek yok. öyle bir rapor türkiye için yok bile.
  • abd; nüfusunu, endüstrisini, bilim, sanat, spor faailyetlerini, idari birimlerini tek merkezde toplamayıp tüm coğrafyasına yayan bir ülkeyken türkiye'de tüm bunlar için 1,5 adet merkez var: istanbul ve biraz da ankara. amerika'nın kuzeyinde-güneyinde, doğusunda-batısında benzer sosyo-ekonomik seviyeleri görmek mümkün. her şehrin/eyaletin endüstriye, bilime, sanata, spora, devlete hem katkısı hem erişimi var. türkiye'de ise hayatınızın bir kısmında istanbul veya ankara'ya kapağı atabilirseniz belki şansınız olabilir.

    örneklemek gerekirse:

    abd'nin finans merkezi: new york (wall street)
    türkiye'nin finans merkezi: istanbul

    abd'nin sinema ve televizyon endüstrisi merkezi: los angles
    türkiye'nin sinema ve televizyon endüstrisi merkezi: istanbul

    abd'de tiyatro: new york (broadway), chicago
    türkiye'de tiyatro: istanbul, ankara

    abd'nin otomotiv sektörünün kalbi: detroit
    türkiye'nin otomotiv sektörünün kalbi: istanbul (evet anadolu'da fabrikalar var -mesela konya'da mercedes-benz- fakat genel merkezler istanbul'da)

    abd'nin reklam sektörü: new york, los angles, san francisco
    türkiye'nin reklam sektörü: istanbul

    abd'nin en iyi eğitim merkezleri: cambridge, new haven, princeton, ithaca, providence, stanford, berkeley (bunlar dünya sıralamasının zirvesindeki bazı okulların lokasyonları; türkiye'nin en iyi okulları denginde okullar ise neredeyse her eyalette mevcut)
    türkiye'nin eğitim merkezleri: istanbul, ankara

    abd'nin teknoloji ve bilişim merkezi: san francisco (silicon valley)
    türkiye'nin teknoloji ve bilişim merkezi: istanbul ve ankara (muhtelif teknoparklar, aselsan ve türevi 1-2 firma)

    abd'nin "eğlence" merkezi: orlando ("eğlence" genel bir tabir tabii ama orlando dünya'nın theme park başkenti diye geçiyor. türkiye'de denklerini hayal edemeyeceğimiz onlarca theme park var.)
    türkiye'nin "eğlence" merkezi: yukarıda tanımladığımız anlamda bir eğlence merkezi türkiye'de yok. ona en yakın tesisler ise yine istanbul'da.

    abd'nin "eğlence" merkezi: las vegas (bu sefer kumarhaneler, devasa sahne şovları, konserler, ağır sıklet ünvan maçları vb.'den bahsediyoruz)
    türkiye'nin "eğlence" merkezi: istanbul (kumarhane hariç diğerlerinin merkezi)

    abd'nin "en iyi" basketbol, futbol, beyzbol, buz hokeyi takımları: (sırasıyla) boston, green bay, new york, detroit
    türkiye'nin herhangi bir spor'daki en başarılı takımları veya sporcuları: istanbul

    abd'nin federal rezervleri: kentucky (fort knox)
    türkiye'nin rezervleri: var mı bilmiyorum ama varsa ankara veya istanbul'dadır.

    abd'nin istihbarat merkezi: langley, virgina (cia genel merkezi)
    türkiye'nin istihbarat merkezi: ankara (mit/başbakanlık)

    abd'nin askeri merkezi ve savunma bakanlığı: arlington county, virgina
    türkiye'nin askeri merkezi ve savunma bakanlığı: ankara

    abd'nin merkezi hükümete bağlı salgın hastalık kontol ve önlem birimi: atlanta (cdc)
    türkiye'de muadili bir birim var mı bilmiyorum ama varsa da sağlık bakalığı bünyesindedir yani: ankara

    abd'nin sosyal güvenlik kurumu: maryland
    türkiye'nin sosyal güvenlik kurumu: ankara

    (hükümet'e dair örnekleri çoğaltmak mümkün; abd'de olası bir dc saldırısında hasarı minimize etmek için pek çok federal birimi ülke boyunca yaymış durumda. ve tabii birimin görev amacına göre dc'nin avantajlı olmaması da başka bir sebep.)

    toparlamak gerekirse; türkiye resmi kurumları ankara'da özel sektörü istanbul'da toplamış; bilim, sanat, kültür, eğitim gibi bazı şeyleri ise iki şehir arasında bölmüş durumda. buna mukabil abd coğrafyasını ve insan gücünü daha adil, verimli ve mantıklı bir şekilde kullanıyor gibi duruyor. tüm ülke insanını iki tane şehrin ağzına bakar hale getirmemişler en azından.

    yukarıda abd'nin doğusundan batısından, güneyinden kuzeyinden 20'yi aşkın şehir/eyalet saydım; türkiye'de ise tüm bunlar 2 (hatta1,5) şehirden idare ediliyor.

    konunun coğrafi büyüklükle ise hiç ilgisi yok. türkiye'den çok küçük pek çok avrupa ülkesinde de durum bu şekilde. farklı alanlarda gelişmiş ve isim yapmış, ülke içinde başı çeken şehirler var. yani mevzu gelişmişlikte. ülkeyi, coğrafyayı, nüfusu doğru kullanabilmekte ve planlayabilmekte.
  • futbol amerika'da kızların oynadığı bir spordur, ilkokuldan itibaren.
    bir adet soccer ligleri var o da şov amaçlı zaten.
    buna rağmen amerikalılar bir milli takım çıkartabiliyor ve dünya kupasında kıran kırana mücadele edebiliyor.

    türkiye'de futbol erkeklerin doğuştan sporu. ve herkes futbol uzmanı!
    ve milyonlarca doların yatırıldığı tek spor dalı..
    lakin bırakın türklerin dünya kupasına katılmasını, play off'lara bile kalamıyorlar.

    işte türk'lerin bu anormalliği, dev bir anormallik.
    75 milyonluk nüfus içinden doğru dürüst bir cumhurbaşkanı ne yazık ki çıkartılamıyor.
    bu iş bir kaç yılda çözülebilecek bir problem değil, kuşakların gelip gitmesi gerekiyor.
    75 milyonun el birliği ile bir ülke her gün dibe batıyor.
  • amerika turkiyeden asker satin almis, kendi menfaatleri icin savastirmis ve emperyalizminin temellerini guclendirmistir.

    turkiye vatandasinin kanini teminat gosterip aldigi parayi, ithalata yatirip car cur etmis, 3. ulkelerle iliskisi asikar sirketleri zengin etmistir. ki bu sirketler daha sonralari, gunumuzde dahil olmak uzere, 3. ulkelerin, politikalarinin turkiyede zemin bulabilmesi icin en onemli teminatlaridir. turkiye cumhuriyeti, daha sonra utanmadan, olen askere de sehit demistir.

    amerika, sekuler olup, devletin kaynaklarini, bireylerin ve kurumlarin dini istirakler yapabilmesine acmisken, turkiye ne sekuler ne de koktendinci olabilmistir*, turkiye cumhuriyetinin, kore askerlerine sehit diyerek din olgusuna yaptigi riyakarlik, pragmatist bir devlet imajini sabitlemistir.

    turkiye, ulu onderinin her turlu cabasina ragmen, egitim yatirimlarini kirsala aktaramadigi ve ulkenin her tarafini bir tuttugu icin, mollalar, cemaatler ulkesi olmus, amerika birlesik devletleri ise bireylerini zihinsel olarak ozgurlestirmek icin, muzik gruplari bile yaratmistir. amerika birlesik devletlerinde herkese zengin olabilme firsati verilmis ve veriliyorken, turkiye cumhuriyeti, paralarini amerikada yiyen, halkini kolelestiren sirketlere devleti peskes cekmistir.

    istanbulda, mikro gruplasmanin, elit konkenlerde sigarasini tutturen sarisin bayanlarin cocuklari iyi liselerde okurken, antepte, musta, nevsehirde isyanqar26 dinleyen lise ogrencisine hic sans verilmemistir. ve hatta devlet, isyanqar26'nin olusmasina sebebiyet veren temeli, farkinda olarak ya da olmayarak tesis etmis, topluma yayilan ticaret, sanat, siyaset alanindaki virusleri, toplumun bir dinamigi ya da populer kulturunun bir parcasi olarak tanimlamistir.

    amerika birlesik devletleri, proje ureten gencleri uzmanlariyla muhattap edip kaynaklarini acarken, turkiyede, kuran okunan fasulyelerin daha fazla buyudugunu ispatlayan calisma, yenilenebilir enerji projelerinin onune gecerek birinci olmustur.

    turk halki, yeni dunya duzeninde, tuketen ve sermayeye para saglayan statude olacaktir, halkin sistematik olarak cahillestirilmesi, populer kulturun tamamen mantar olmasi, ulkede, daha dogru duzgun prank'larin bile cekilememesi, isgal edildigimizin resmidir.
  • birisi pasif, ötekisi aktiftir. *

    acı ama gerçek
  • kimi karşılaştırmalarda insafsız bir fark olan sidik yarıştıramama girişimi.

    örnek: http://i.hizliresim.com/gypxp7.jpg
  • surada ozetlenen karsilastirma: https://www.youtube.com/watch?v=dd6vezu4bci
  • turkiye guce tapandir; amerika guctur
    turkiye orta zekalar cennetidir; amerika dusuk zekalar cennetidir
    turkiye gelisemeyecek olandir; amerika gelistirmeyecek olandir
    turkiye cehaletin ovuldugu topraklardir, az bilgiyle fikir sahibi olunur; amerika cahillesmede ulasilacak son noktadir
    turkiye sorunlarla bogusur; amerika sorun cozer
    turkiye osmanlidan kurtulmustur; amerika ingiltereden
    turkiye muassir medeniyeti hedef edinmistir; amerika muassir medeniyettir (oyle medeniyetin ta ortasina sicayim ayri konu)
    turkiye bilmez; amerika ogretmez
    turkiye baskenti bunaltici ankaradir; amerika baskenti bunaltici vasington dcdir
    turkiyede istanbul vardir, izmir vardir; amerikada new york vardir, miami vardir hatta yeri gelir los angiliiz olur
    turkiye milliyetci muhafazakardir; amerika da milliyetci muhafazakardir
    turkiyede din yukselen degerdir; amerikada tepedeki degerdir
    turkiye karayolu yatirimi yapar; amerika arac uretip satar
    turkiyede devlet yoktur; amerikada devleti dibine kadar hissedersin
    turkiyede issizlik 15%tir, amerikada da 10%dur
    turkiye burokratik oligarsidir; amerika akeri oligarsidir

    daha cok sey var belki ama dusundukce gordugum tek sey var; turkiye kucuk amerikadir, yahut o yolda super adimlarla ilerlemektedir
  • ----- siyaset -----

    türkiye'de solcular "keşke sosyalizm olsa" der. sağcıların belirli bir görüşü yoktur. sağcıları iktidara gelen parti onları beslese kafidir. insanlar ödedikleri vergilerle devletin kendisine bakmasını ister. yani o vergilerin geri dönülmesini ister ama geri dönmez. hırsızlık vardır, talan vardır, yolsuzluk vardır. insanları "çalıyor ama benden çalıyor senden çalmıyor." der. ortada karaktersiz insanlar vardır.

    amerika birleşik devletleri'nde sosyalizmden eser yoktur. iki parti vardır ikisi de sağ partidir. türkiye'de cumhuriyet partisi sol parti iken amerika birleşik devletleri'nde en sağ partidir. demokrat parti de sağ partidir ama cumhuriyetçi partiye göre daha soldadır. solculuk ve sosyalizmden eser yoktur, olana da ülkece karşıdırlar. en çok karşı olanda cumhuriyetçi parti'nin yaşlı kesimidir. sebebi ise ömürleri boyunca çalışıp alnının teriyle devletten ufacık yardım almadan hayatını sürdürmüş amerikalıların devlet kaynaklarını bernie sanders gibi sosyalizm söylemleri aracılığıyla bundan sonraki düzende ülkece paylaşmak istememesi, kendilerini "biz enayi miyiz" gibi görmelerindendir. yolsuzluk olursa bu toplumda kabul edilmez, herkes hak ettiğini kazanır hak ettiği gibi yaşar. tutarlı insanlardır.
  • türkiye'de idlib saldırısı sonucunda korkudan hükümetten kimse tv ekranına bilgilendirmek amacıyla çıkamamıştır. vali çıkıp konuşmuştur. 36 kişinin öldüğü açıklanmış 50-60 arasındaki kişinin öldüğü söylenmektedir. idlib'de neden türk askerinin olduğunu türk vatandaşı bilmemektedir, türkü kimin vurduğunu türk vatandaşı bilmemektedir. türkleri vuranın ise rus bakanı sonradan rus televizyonlarında açıklamıştır. akabinde rusya'ya gidip rus devlet başkanının önünde el pençe divan durulmuştur.

    türkiye sınırları içerisinde polis, asker, sivil vatandaşlarımız türkiye sınırları içerisindeki bir terör örgütü tarafından kaçırılmıştır. yurt dışına, türkiye'nin sınır komşusu ırak'a götürülmüştür. yukurtarma operasyonu yapılıp başarısız olunmuş ve 13 kişi ölmüştür. malatya valisi şehit sayısını açıklamıştır.

    amerika birleşik devletleri türkiye sınırları içerisindeki bir papazın tutuklanması ile dünyayı ayağa kaldırmıştır. o papaz apar topar serbest bırakılmış, abd'nin yolladığı özel uçakla abd'ye götürülmüş, başkan beyaz sarayda tutuklanan kişiyi ve ailesini ağırlamıştır.

    amerika birleşik devletleri vatandaşının nijerya'da kaçırılmasından abd hükümeti operasyon düzenlemiş ve vatandaşını kurtarmış, kaçıranları öldürmüştür. nijerya'nın abd ile bir sınır komşuluğu yoktur.
hesabın var mı? giriş yap