türkiye'de caz
-
müzik tarihimizin en önemli belgesellerinden biri
bedava sunulmuş ama bence paha biçilmez
https://www.youtube.com/…8es2p-c&feature=youtu.be&a
yönetmen: batu akyol -
ailenizin philip larkin'i konuşuyor, filmi nihayet izledim.
fena deyil.
arşivciler tabi çoktan anektodal eksikleri ve burada bahsedeceğim şeylerin bir kısmını konuştu ama üstüne bir şeyler karalamaya değer, günümüz müzisyenlerine artıları ve eksileriyle bilinç kazandırabilecek bir belgesel olmuş.
belki ertegün kardeşlerin ** türkiye'deki cazın durumuna yaklaşımına dair daha detaylı içerik verilebilirdi ama o kadar kadı kudu bu da benim anektod olsun.
filmde bir laf geçiyor, "6-7 eylül olayları'ndan sonra istanbul bir çöl olmuştu."
bu bana türkiyede caz müzisyeni olmanın ne demek olduğunu sorgulattı. 6 7 eylülün öncesinde istanbul azınlıklarının itici gücüyle icra edilen bir kent halkı müziği caz. düşündüğünüzde tam da big bandlerden sahne arkasındaki atışmalara geçilen bebop çağında doğmuş. haliyle eşyanın tabiatı gereği de her ne kadar bizim geleneğimizden olmasa da toplumun baya baya içinden. fakat 6 7 eylül sonrası, kara altından altın mikrofonabelgeselinde de görülen bir nato güdümlü modernleştirme şubeleri projesine indirgenmeye çalışılmış gibi. bunu filmde konuşulan abd dışişleri elemanı da "caz bir kitle toplama silahıdır" diyerek onaylıyor. dave brubeckin de ellilerin sonunda cia ile beraber çalışıp sovyetlerdeki festivallerde çaldığını biliyoruz. yani işin özü 1955 türkiye'deki caz için de bir kırılma noktası. bu noktadan sonra hilton otelinin açılması ve getirilen amerikalı müzisyenler; bu ortamın git gide toplumdan kopup tamamen kaypak tabakaya dönüşmesi 1955 öncesi toplumla iç içe olan cazı zengin burjuva müziğine dönüştürmüş. yani aslında mesela bugün korhan futacı'nın tenorundaki boğaziçi trajedisi ve saçlarındaki o post-gezikarakter nasıl bu toplumun içindense, 1955öncesi cazı da böyle.
1955 öncesinin bu niteliği şu ya da bu sebeple gözardı ediliyor. ben bir anarkosendikalist olduğum için bunun aslında muhafazakarlıkla alakalı olduğunu düşünüyorum. muhafazakarlık 6 7 eylülde türkiyedeki cazı öldürdü. bu yüzden cazın yüz yıldır bu coğrafyada viskici yavşak müziği sayılmasının sebebi, bu tarihi kırılmadan dolayı eşyanın tabiatı gereği cazın muhafazakarlığın karşısında olmasıdır. yani düşünün bir muhafazakarın bayılması gereken türk halk müziğinin en derinine inen caz müzisyenleri bile tamamen niş bir kitleye hitap ediyor. okay temizi kaçımız tanıyoruz? özdemir erdoğanın füzyon albümlerini hangimiz dinledik? mehmet ali sanlikolun big band mehter aranjmanlarından kimin haberi var?
ki hani ertegün biraderler örneğinden gidersek orada da onlar ırkçı muhafazakarlarla mücadele ederek bir şeyleri başarmış. çok merak eden charles mingusun nasuhi ertegün için söylediklerini araştırsın.
bence bugünlerde türk cazcılarının* yapması gereken 1955öncesindeki bu gerçekleri gösterebilmek. izansız muhafazakarlığın bu toplumdan neyi gasp ettiğini kanıtlamak. prometeusun cazı halka geri vermesi. yarın bir gün turntable ve kanun ile caz yapmak gerekebilir illa ki, ama bugün ben yapılması gerekenin bu olduğunu düşünüyorum. bunun için en basidinden bir ilk adım olarak istanbulda dönemin setlistleri, aranjmanları ya da eğer hayatta kaldıysa kayıtları yaygınlaştırılmalı, yeniden yorumlanmalı ve incelenmelidir. bu herhangi bir ideolojik akımın sunabileceğinden çok daha somut bir atılım yaratacaktır diye düşünüyorum.
yani, bill hicks'in de dediği gibi;
just planting seeds. -
yapanlara, yayanlara çok teşekkür.
türkiye'de cazın, hiltonlara sıkışıp üst sınıf müziği hâline gelmesinde bile 6-7 eylül olaylarının etkisi mevcut. haydi buyurun. öyle ya, normalde siyahilerin arabeski mesabesinde, bir alt kültür müziği olan caz, bizde asansör [asansörün imlediği sınıfa dikkat!] müziği olmuş. neden? çünkü bu müziği halkın içinde halkla beraber eyleyenler dağılmış, dağıtılmış.
kültürel olarak bu konuda çook örnek var.
allah'tan bir kısmını kayda aldık, şükür.
iyi bir belgesel, tavsiye ederim. -
33'25" ile 39'27" arasında cüneyt sermet'in bir müzik tutkununun sarhoşluğu sekansı ile ölümsüzleşen belgesel.
edit: loyka visual arts'ın youtube'da belgesel altındaki resmi hesap yorumuna göre ilgili şarkı "sadece bu filmde mevcut(tur) ve belki (bir de) voice of america radyosunun resmi arşivinde olabilir. ;-)". aramaya inananlar, tarihin her döneminde böyle örselenmişlerdir. -
(bkz: caz çok zor)
-
türkiye'de cazın oluşumunu, nasıl ilerlediği ve nereye geldiğini, ülkede nice yeteneklerin yetiştiğini çok güzel anlatan, çok kıymetli isimlerin bulunduğu belgesel.
"popüler kültür" saçmalıkları içerisinde adını hiç duymadığınız ama bu topraklardan çıkıp cazın ana vatanı amerikada caza yön vermiş nice yetenekler olduğunu görüp kızabilir, geleneksel türk müziği ve cazın ortak yönlerinden bahsedilen bölümde oldukça şaşırabilirsiniz.
türkiye'de yaşayıp caza ilgi duyan herkesin mutlaka izlemesi gereken belgesel. -
türkiye'deki tüm jazz sanatçıları listesi; eksiklerim varsa bildirin lütfen, bu arada bunların hepsi salt jazz değil mesela can gox rock/blues/jazz yapar jazz öğeleri içerdiği için listededir aynı şekilde smyrname'de progressive rock/jazz grubudur işte o yandaki jazz olduğu için listededir. salt jazz sanatçıları/grupları olduğu kadar jazz etkileşimli sanatçılar/gruplar listeyi buna göre hazırladım.
favorilerim;
(bkz: karsu)
(bkz: tülay german)
(bkz: authentic anatolian project)
(bkz: bergüzar korel)
(bkz: fazıl say)
(bkz: kolektif istanbul)
(bkz: cengiz baysal)
(bkz: bülent ortaçgil)
(bkz: jehan barbur)
(bkz: mehmet güreli)
(bkz: 123)
(bkz: genco arı)
(bkz: can gox)
(bkz: smyrname)
(bkz: amesha spenta)
diğerlerii;
(bkz: new york gypsy all stars)
(bkz: elif çağlar)
(bkz: yürüyen merdiven)
(bkz: elif yakarçelik)
(bkz: selen gülün)
(bkz: nilüfer verdi)
(bkz: kürşat başar)
(bkz: sumru ağıryürüyen)
(bkz: anıl erarslan)
(bkz: feyza eren)
(bkz: ceylan ertem)
(bkz: erol pekcan)
(bkz: tuna öztenel)
(bkz: kudret öztoprak)
(bkz: harikalar diyarı)
(bkz: armenian navy band)
(bkz: quartet muartet)
(bkz: şenay lambaoğlu)
(bkz: sibel gürsoy)
(bkz: sezil güler)
(bkz: serdar saydam)
(bkz: senem diyici)
(bkz: mavi yol quarted)
(bkz: saygun arpalı)
(bkz: yusuf çelik)
(bkz: defne şahin)
(bkz: cem incesu)
(bkz: cenk erdoğan)
(bkz: banu kanıbelli)
(bkz: baki duyarlar)
(bkz: yavuz akyazıcı quartet)
(bkz: yavuz akyazıcı trio)
(bkz: yavuz akyazıcı project)
(bkz: bilal karaman)
(bkz: hüseyin badıllı)
(bkz: selva erdener)
(bkz: hijazz)
(bkz: sarp maden)
(bkz: asiaminor)
(bkz: serenad bağcan)
(bkz: tayfun erdem)
(bkz: lopenstraat)
(bkz: çiğdem erken)
(bkz: ülkü aybala sunat)
(bkz: şirin soysal)
(bkz: esra kayıkçı)
(bkz: kuan)
(bkz: wax poetic)
(bkz: ilhan erşahin)
(bkz: ilhan erşahin's wonderland)
(bkz: ilhan erşahin's istanbul sessions)
(bkz: jülide özçelik)
(bkz: kutad alptürkan)
(bkz: trio mrio)
(bkz: atmosfer)
(bkz: mutant)
(bkz: okan ersan)
(bkz: ıstanbul superband)
(bkz: serdar keskin)
(bkz: habbecik)
(bkz: erkan oğur)
(bkz: derya türkan)
(bkz: ilkin deniz)
(bkz: minor empire)
(bkz: birsen tezer)
(bkz: mircan)
(bkz: çağıl kaya)
(bkz: melike)
(bkz: okay temiz)
(bkz: aydın esen)
(bkz: koray ergünay)
(bkz: kerem görsev trio)
(bkz: kerem görsev)
(bkz: sanem kalfa)
(bkz: ediz hafızoğlu)
(bkz: koyu beyaz)
(bkz: tamburada)
(bkz: mozaik) -
iksv tarafından erişime açılmış olan belgesel.
-
şef kamil özler'den yorumlar; https://www.youtube.com/watch?v=cz6atpgdbkq
-
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap