• siyasetçilerin oy uğruna yaptıkları hareketlerin sonucu.
    aklımıza sadece bir isim gelmesin bu cümleden sonra. bu ayrıştırıcı dili kullanan parti üyeleri zaten haksız. ona lafımız yok. ama ya karşısındaki gruplar? onlar neden bunca zamandır bu dili yıkmak için birlikte bir çaba içinde değiller? kendi içlerinde oy kaybettirmeyecek kadar az biraz popülist söylemlem yetiyor onlar için de. parçalanıyoruz diyorduk ama artık doğru kelime parçalandık olmalı galiba.
  • sebebi siyasetçiler değil halkın kendisidir. dünyada siyasetçi sadece türkiye de mi var? ama sadece türkiye benzeri ülkelerde tutuyor bu strateji çünkü halk buna teşne. çünkü halk köylü ve kabileci. sonuç da bu oluyor.
  • az rakı çok laf sebebidir.
  • insanların nefretle dolu olması, bazı şahıs ve kurumların bu nefreti körükleyerek kullanmaları sebebi artan kutuplaşmadır.
  • "halkı din farklılığı gözeterek açıkça kin ve düşmanlığa tahrik etme" suçuna hoşgörüyle bakılmasının sonucu.
  • turan eser'in bu konudaki değerli makalesi için sizi şöyle alalım
  • feminist ideolojiyi zenginleştiren, antropolog margaret mead'e sorulan soruydu, "toplumda medeniyetin ilk işareti nedir?"

    ona göre tapınaklar, mağara resimleri ya da benzer şeyler değilmiş. cevabı basit: "kırılıp iyileştirilmiş uyluk kemiği.-femur-"

    "doğada hiçbir hayvan kırık kemiği iyileşene kadar hayatta kalamaz. iyileşmiş kemik demek, birisi o insanın bacağını sarmış, onu güvenli bir yere taşımış, iyileşene kadar da ona bakmış demektir. zor zamanında birisine yardım edilmesiyle başlar uygarlık"

    biz nasıl medeni olacağız, kırarak mı yoksa iyileştirerek mi?
    zıt kutuplara giderek mi, birbirimize doğru ılıman adımlar atarak mi?
  • bugünkü hükümetin sayesinde hayatın her alanında görebildiğimiz, muhalefette de kendine yer bulan durumdur. muhalefet yanlış bir eylemde bulunsa bile "ama hükümet de şunu şunu yaptı" deniliyor. kardeşim o da yanlış, bu da. kusuru kusurla örtüyoruz.

    bir partinin yüzde yüz benim fikirlerimi yansıtmasını beklemiyorum. bekleyen varsa da kendilerine başarılar diliyorum. o yüzden bir partiyi bir hatası ve kusuru ile silip atmıyorum.

    partiyi geçtim, kişileri bir kusuru üzerinden linç edip hakaretler yağdırıyoruz. insanlar elbet hata yapar. burada önemli olan hatasının üzerine nasıl bir duruş ortaya koyduğudur. duruşunu beğenirsin ama açıklamaları seni tatmin etmez yine takip edebilirsin. çünkü en yakın arkadaşınla bile fikirlerin tamamen uyuşuyor mu? eminim herkesin en yakın dostunda bile beğenmediği özellikleri vardır.

    gel gelelim iş yakın çevreden dışarı doğru çıktığında herkes silah kuşanıyor.

    adımız miskindir bizim,
    düşmanımız kindir bizim,
    biz kimseye kin tutmayız,
    kamu âlem birdir bize.

    (bkz: yunus emre)
  • arttırılan...
  • kahrolsun bağzı şeyler.
    ne hikmetse kutuplaşmadan bahseden taraflar hep kutuplaştırıcı dil kullanırlar oluyor (dikkatimi çekti sadece...)
hesabın var mı? giriş yap