23 entry daha
  • önce bunun başımıza güçlüce gelmesi lazım. başımıza gelsin bir bakarız :d
  • ooo kılaymınt çeynç, alırım 'bi dal.
  • yanlış bir tespittir. konu ile ilgili uzmanlar gerekli yerlerde yapılması gereken konuşmaları yapmaktadır. hatta şunu söyleyebilirim; konu ile ilgili tezler yazılmaktadır.
    şu kaynaktan tam 154 tane yazılmış tezi bulabilirsiniz. sizin haberinizin olmaması konuşulmuyor anlamına gelmemektedir.

    edit: çaylaklar link veremiyor galiba ya da ben beceremedim. yök'ün tez sorgulama sitesinden climate change diye aratırsanız kaynaklara ulaşabilirsiniz.
  • gelişmiş ülkeler iklim değişimi gibi daha küresel ve bilimsel konularla uğraşırken biz önümüze atılan oyuncaklarla oynuyoruz
  • bu kadar araplaşmanın olduğu yerde iklimin de çöl iklimine dönüşmesi sırıtmıyor sanırım.
  • değişikliklere kapalı ülke olduk ondandır..
  • iktidar değişikliğini konuşmaktan sıra mı geliyor ? yoksa mühim mesele vesselam.
  • her zaman kafama takılan hadise. seçim gündemde yokken de düşünürdüm "yahu bu tüm insanlığın sorunu ama kimse çıkıp demiyor ki tüketimlerinize dikkat edin. güzel sağlıklı doğal bi çevrede yaşamak istiyorsak çevrenize sahip çıkın kirletmeyin. çok değil birkaç yıl sonra bugünleri arar hale geleceğiz. el birliğiyle iklim değişikliği etkisini minimuma indirebiliriz. " bunlardan bahsedecek birisinden kastım da cumhurbaşkanı gibi etkili birisi. kendi kesimini hipnoz etmede başarılı bir adam bu konuya ciddi ciddi değinince ülkenin %45i bilinçlenecek şaka maka. çöp atsa biri cumhurbaşkanı na ters mi düşüyorsun diye olay bile çıkar. hatice ye değil neticeye bakarsak hiç fena olmaz. ama sorun şu ki: niye olmuyor?

    şimdi burada karalama kampanyası falan yapmicam zira sıkıldım bu muhabbetlerden. rte nin bazı mitinglerinde ve konuşmasında denk geldiğim de oldu, 2 kere falan. ama bu olay ciddi bir konu. eğitim sistemi değil, hukuk sistemi değil. ekolojik sistemden bahseyoruz. doğa ana çok acımasız ve bir gecede çıkarılan yasalar, kararlar bu bozulan sistem için anlamsız kalır, işlemez hani, bilin.
    1960 dan sonra etkileri görülmeye başlayan iklim değişikliği uzun süreçte etkilerini gösteriyor ve önlemler için uzun süreç gerekiyor. geç kalıyoruz zaten ama daha ne kadar geç kalacağımız belli değil. buradan sesleniyorum tüm partililere, şu konuyu insanlarımıza bilinçlendirmek için daha fazla çalışın! özellikle iktidar olacak partiye ve iktidara..
  • bildiğimiz üzere bu iklim değişikliği sorunu, küresel bir sorun.
    öyle ki, sera gazı salınımına en büyük etkiyi gelişmiş ülkelerin sanayisi yapıyor. sonra bilim insanları dünya'nın bok yolunda olduğunu söylüyor. trump gibi çıkarcılar böyle bir şey yok, biz iklim değişikliğine inanmıyoruz dese de neyse ki avrupa, santralleri yavaş yavaş kapatmak üzere anlaşmalar imzalıyorlar. eldeki küçük arazilerde bile olabildiğince güneş enerjisinden faydalanmaya çalışıyor, daha fazla rüzgar türbinleri kuruyorlar. böylece karbon salınımını büyük ölçüde azaltan temiz enerjiye geçiyorlar.

    peki türkiye?

    (bkz: millet aç aç)

    bizim gibi 3. dünya ülkelerini ilgilendirmiyor. bu tarz küresel problemler kişisel kaygılarımız arasında kaybolup gitmiş. hatta neredeyse hiç var olmamış; en son, 3. sınıftayken hayat bilgisi kitabındaki eriyen bir buzul üzerinde duran yalnız kutup ayısı için kaygılanmıştık.
    biz yarın aç kalacak mıyız, işimizden olacak mıyız gibi kişisel kaygılarımızdan dolayı asıl kaygılanmamız gereken konular hakkında en ufak bir fikire sahip değiliz. bu yüzden ülkedeki santralleri destekliyor, daha fazla diyoruz, bağımsız enerji, ot bok diyoruz. santraller sayesinde gelişmiş ülke olacağız diyoruz. çünkü malız, salağız, düşünemiyoruz.
    burada da bu konuları konuşmayışımıza "ama avrupaya-amerikaya kıyasla türkiye iklime pek sıçmıyor, niye ilgilenek kii" gibi saçma gerekçeler sunuyoruz.

    ama neyse ki tüm bunların yanında konuşanlar da var iklim değişikliğinj. sosyal medyada ulaşabildiği kadar kişiyi bilgilendirmeye çalışan iklimbilimci levent kurnaz gibi kişiler var örneğin. az olsa da bazı üniversitelerde verilen konferanslar, akademik çalışmalar da var. evet var ama halka yeterince ulaşmıyor bu konular, daha doğrusu halk bu bilgilere ulaşmak için çabalamıyor. çünkü böyle bir bilincin oluşması için halka hitap edip bilinçlendirmesi lazım başımızdakilerin. ancak işlerine gelmiyor ve bizimkiler de uyumaya devam ediyor. sonra "ah o eski yazlar ah o eski kışlar o yağmurlar, mevsimler..." diye diye yaşlanıp ölüyoruz. gelecek umrumuzda değil. dünya umrumuzda değil.
26 entry daha
hesabın var mı? giriş yap