• "asgari ücrete haftada 60 saat iş var, çalışırmısın?" desen gülecek orospu çocuklarının beyanatı.
  • tarihi bir safsatadır.

    türkiye insan kaynakları politikası ve makro düzeyde istihdam politikası çok çarpık. bunun birçok sebebi var. en basitinden üniversitede açılan bölümlerin kamu ve özel sektörde istihdam olarak karşılıkları o kadar çarpık ki artık neredeyse içinden çıkılacak gibi değil.bu yıl kpssye giren iibfli sayısı 400000 iken kamu sektörüne alınacak kişi sayısı ise parça pinçik alımlarla ancak 10 bin kişi. şimdi bakıldığında bu kadar insanı ne sikime okuttunuz. haa özel sektör diyeceksiniz onlarında ilanlarını görüyoruz.çok tecrübe düşük maaş ve full sikiş. bu sadece bir örnek

    türkiye de işsizlik var ama sebebi ise iş beğenmemek değil işe göre adam yetiştirememektir.sen adama fakülte okutup ömründen kemiksiz 16 yıl alıyorsan onu bi zahmet hamal yapmamalısın.
  • işsizlik yok bu doğru, ama asıl "var" dememiz gereken şey; güldür güldür çok kalabalık bir genç nesil gelmekte iken iş dünyası ile üniversiteler arasındaki arz talep dengesini kuramamanın daniskası "var"

    asıl içler acısı durum, iş beğenmemekten ziyade bu durumdur. bugün 17-18 yaşlarında bir evladım olsa, tıp, dişçilik, hukuk filan okuyamayacak olduktan sonra, hiç okumamasını salık verebilirim. zira o 4-5 senenin sonunda bir sürü beklentiye sahip olup, böylesi organizasyon eksikliği içinde olan bir iş dünyasında üzülmüş olmasını istemem. onun yerine bi iş üzerinde gelişmesi için yönlendirir, birilerinin yanına sokar, iş öğrenmesini isterim. zira verimli dönemi olduğu için, işi kavrar, beklentisi de ileride bu işi iyice bi öğreneyim de ben de böyle bir işin sahibi olayım olur.

    bugün; en kral üniversiteden bile mezun olsanız, piyasanın sizin gibi bir çok alternatifi olduğu için, sizi "vasıfsız" sınıfına sokma özgüveni mevcut. öylesine bir plansızlık hakim ki, memlekette bankacılık okuyan bir avuç insan var, bankacılık sektöründe çalışanların çoğunu ise, bu bölümü okuyanlar değil, diğer bölümlerden mezun kimseler oluşturuyor. bir avuç insan okutuyorsun bu isim altında bir bölümde, ama istihdam alanı inanılmaz fazla bi sektör. arz-talep dengesini doğru kuramıyorsun, bankaların insan kaynakları da gidiyor hemen hemen taze mezunların çoğunun ilk iş görüşmesini yaptığı yer oluyor.

    aynı şekilde turizm okuyup da turizmle uğraşan mezun sayısı parmakla gösterilir. nerde bu adamlar? nereye kanalize olmuşlar? ya bankaya atmış kapağı, ya kpss ile devlet memuru olmuş, peki niye? bir kaç tane oturmuş kurumsal şehir oteli hariç, turizm sektörü kadar başıboş, hukuki açıdan denetlenmeyen, çalışanların mesai almadan "esnek çalışma saatleri" adı altında sömürüldüğü bir sektör yok. dolayısıyla kayıyo bi üniversite mezunu gibi muamele göreceği bankacılık ve finans sektörüne. daha az maaş alıyo belki ama güvenceleri yerli yerinde.

    peki turizmde kim bulunuyo? 3 ay çalışır bi ortama bakarım olmadı çıkarım'cılar... e nasıl olsa memlekette genç çok anasını satayım... dene dene yolla... beğenmezse beğenmesin, çıkarsa çıksın salla...

    şu an zaten gücü elinden bulunduranların en büyük arzusu, gençlere tam manasıyla diz çöktürmek ve beklentilerini üniversite bile okusa sıfır noktasına indirmektir. tabela asıp üniversite açarak üniversite ciddiyetini yok etmeleriyle başladıkları bu yolda, efsane kuşakları olacak olan 4+4+4 le birlikte, "bu memlekete çöpcü de lazım" sözünü okumuş adam için bile makul bir hale getirmek 10-15 senelik süre içinde elzem hedeflerindendir gücü elinde bulunduranların.
    zira eğitim ile iş dünyası arasındaki arz talep dengesini adeta bir enkaza çevirdikten sonra, bu işi hiçbir şekilde senkronize edemeyip bu denli sıçtıktan sonra, geriye tek bir yolları var; çok kısa bir sürede, üniversite okumayı sıradan bir hale getirmek, üniversite eğitiminin içini boşaltmak ve bunu yaparken de 9 yaşından itibaren din eğitimine başlatılarak içlerindeki bütün yaratıcılığı, hayatı sorgulamayı köreltip, kendi itaatkar efsanevi kuşağını yaratmaktır.

    şu an hızlı bir şekilde bu kuşağı yaratmak isteyip eğitimin içini boşaltmalarının nedeni de bundandır. aynı şekilde bi türlü iş bulamayıp evde oturan üniversite mezunlarına "yaşınız şu kadar olmuş artık işiniz yoksa bi zahmet kendi ssk'nızı kendiniz yapın" diye baskı yapmaları da bundandır. eh bu kadar genç varsa, bu kadar plansız sorumsuz kişilerin elinde güç varsa, rota neresi olacak? üniversite mezunlarının beklentileri sıfır noktasına kadar düşürülecek, eğitimin kalitesi boşaltılacak, dindar nesil yaratılacak... bu işin başka yolu var mı?
  • bir uçak mühendisinin, dönercide komilik yapmak istememesine şaşıranların acımasız düşüncesidir.

    not: uçak mühendisi değilim, döneri de çok severim ve hatta esad'ın da canı cehenneme ama bu cümleyi savunanlara yukarıdaki örneği verince apışıp kalmayan yoktur, inanın.
  • insanların gelir ve eğitim seviyelerinin oldukça düşük olduğu bir yerde çalışıyorum ben.
    (bkz: siteler)
    şu aralar kiminle konuşsam eleman lazım diyor, ama eleman yok. ne vasıflı ne de vasıfsız eleman yok.
    mobilya yapacak usta yok, ustayım diye gezen ama hiçbir şeye eli yakışmayan adamlar var. ben üniversitedeki atölye deneyimimle onun kadar iş yapabilirim ama adam ustayım diye geziyor, 2 gün sonra kaçıyor haliyle.
    vasıfsız eleman arıyoruz, birileri geliyor başlıyor, adamın karısı temizliğe gidiyor o parayla geçinmeye çalışıyorlar, ama adam 1 ay çalışıyor, sonra vınn. karı kazansın, o kahve köşelerinde takılsın. neden?çünkü zora gelemiyor, çünkü tembel, çünkü herkes memur kafasında, ben yatayım birileri bana baksın diyor.
    vasıflılar için aynı şeyi söyleyemiyorum malesef, orada patronların pintiliği giriyor devreye. senin arkadaşlarından yok mu iş arayan, bize mühendis lazım ,onu bilsin, bunu halletsin diyorlar, sonra buldukları elemana 1500 lira maaş teklif ediyorlar, oldu anam.

    özetle hem doğrudur, hem yanlıştır. herkes işine geldiği gibi değerlendirir bu cümleyi.
  • aklıma zaytung haberini getiren açıklamadır.

    "başbakan'ın 'işsizlik yok, iş beğenmiyorlar' açıklamasından etkilenen odtü'lü genç, mahalle berberine kalfa oldu."

    [http://www.zaytung.com/haberdetay.asp?newsid=28561 http://www.zaytung.com/haberdetay.asp?newsid=28561]
  • asgari ücret statüsünde iş yelpazesi çok geniş olduğu için bu ücret düzeyinde çalışacak kişiler ister istemez seçici oluyorlar elbette. üretim yapan bir fabrikada ağır makinalar başında yazın sıcak; kışın soğukta gece gündüz çalışıp da asgari ücret alan var; bir benzin istasyonunda kasa başında oturup uyuklayan da asgari ücret alıyor. çok ağır bedensel efor gerektiren işlerde de insanlar çalışmak istemiyor bu durumda doğal olarak. böyle işlerde çalışan hiç kimse asgari ücret almıyor diyen çıkacaktır şimdi, kimse kimseyi kandırmasın. gelsinler ben örnek gösteririm bizzat çevremden. bu şekilde çalışıp o paraları alan insan çok var anadolu da.
  • çeşitli markalarda cnc lazer cnc boru lazer,cnc apkant,cnc torna ve cnc freze,cnc punch kullanabilen,freze ve torna da program yazabilen autocad ve solidworks,3dsmax,catia gibi 3 boyut ta modelleme de yapabilen,teknik çizim proje yazıp okuyabilen analiz edebilen hali hazırda revit ve eğitimi alan,kasım ortası ansys eğitimi alacak olan lise endüstri teknik meslek lisesi önlisans kontrol ve otomasyon bölümü mezunu 24 yaşında bir vatandaşım. mesleki ingilizce biliyorum.ankara ostim de iş başvurusu yaparken işveren beni beğenmiyor. adam ilan koymuş autocad bilen lazer ve büküm e eleman arıyor. başvurduğum zaman işveren beğenmiyor. diyor ki sen beni hemen bırakır gidersin diyor. elemanım beni bıraktı gitti diyor. istiyor ki asgari ücrete hem autocad ile çizim yapsın lazer de kessin apkant ta büksün bu 3 işi aynı anda yapsın haftasonu da öğleye kadar çalışsın ama asgari ücret alsın.sorsan piyasa da vasıflı eleman bulamıyorum diye ağlar. vasıflı eleman kapısına geldiği zaman da beğenmiyor. çünkü az maaşa çok iş yapsın istiyor. buldu diyelim bulduğu kişi en fazla 1 sene dayanıyor. 1 senelik tecrübeyi cebine koyup başka firmalara geçiyor. sonra işveren beni bırakıp gitti diye ağlıyor. bıraktırma ver eline 2500-3000 tl maaş gitmesin. ben normal de 3000-4000 den kapı açmam lazım iken aylık 1500 tl kredi borcum olduğu için mecburi olarak beklentileri en alt seviyede tutup asgari ücret talep ettiğim halde bile bulamıyorum. tecrübelerimi yazmasam bu sefer de bilmiyorsun diye almıyor. kusura bakmayın ama ülke de işçi iş beğeniyor.lakin işveren işçi beğenmiyor.işkur ve kariyer.net teki ilanlara bakın rastgele birini arayın görüşmeye gidin karşılaşacağınız sonuç bu.çalışma bakanlığı ilgilenmiyor denetlemiyor. sorsanız ülkede işsizlik var. evet doğru var ama devamında derler ki iş var ama işçi beğenmiyor derler. beğeniyorum. asgari ücrete 3 işi aynı anda yapmaya ırgat gibi çalışmaya talibim yine de kabul ettiremiyorum.

    edit: daha java c#, c++ ve php de programlama kurslarını bitirmiş sertifikalı olduğumu daha yazmıyorum bile
  • asgari ücretli iş çok ve haftanın 6 günü mesai var ama iş beğenmemek var. evet yersen tabii.
hesabın var mı? giriş yap