• bilindik bir fıkra vardır*:

    şeytan cehennemde kontrole çıkar. her ülkenin bir lav kuyusu ve her kuyunun da başında da bir zebani vardır. günahkarlar bu lav kuyularının içine atılmakta, kaçmaya çalışanları da zebani çatalı ile geri dayanmaktadır. işler gayet tıkırında, bereketli bir gün yaşanmaktadır.

    şeytan, ülke ülke gezerken, bir kuyunun başında zebani olmadığını görür ve kükrer: "- nedir bu böyle?! neden burada bir zeban yok?!". zebanibaşı koşa koşa gelir: "- burası türklerin kuyusudur ağam, çıkmaya çalışanı kendileri aşağı çekiyorlar zaten".

    muhalefet yalnızca iktidar karşıtı olmak değildir; aklınıza hemen sadece sol cenah gelmesin, neticede yıllardır muhalefette oldukları için, bu terim artık kendilerine yapışmıştır. ancak, onların da zaman zaman sivrildiklerinde, karşılarındaki muhalefetler de çirkin oyunlara başvurmaktadır.

    muhalefetin tdk'ya göre 3 sözlük anlamı vardır:

    1. bir tutuma, bir görüşe, bir davranışa karşı olma durumu, aykırılık.
    2. karşı görüşte, tutumda olan kimseler topluluğu.
    3. demokraside iktidarın dışında olan parti veya partiler.

    bizler bu yazımızda, yine siyasi olarak ilk 2 maddeyi konu alacağız.*

    ülkemizde ne yazıkki muhalefetlik, ülkeyi ve birbirini adam oldurmama, "ülke yansın da yeterki bu pezevenkler iyi bir iş yapamasın" modu üzerine kuruludur. insanımız kahvehaneler de bile siyaset tartışırken o kadar sivri bir görüşe ve gözükaralığa sahiptir ki, kendi gibi düşünmeyen karşısındakinin boğazını sıkıverip oracıkta canını çıkarıveresinin geldiğini gözlemlersiniz.

    hala daha içinizdeki muhalefet duygusunu pekiştirip, "ilk onlar başlattı", "önceden yoktu böyle şeyler" gibi çocukca düşünmekten vazgeçin artık!

    video kasetlerinin havalarda uçuştuğu, ırkçılık yaftalarının birbirine yapıştırıldığı, (akp yahudi ırkçısı, chp arap ırkçısı, mhp kürt ırkçısı...) yapılan iyi bir iktidar hareketini içinizden gelmese bile kötüye yormanın moda olduğu, kendi fikrinin benimsenmesi ve iktidar olma umuduyla erken seçim çığlıkları, asker-hükümet-sağ-sol-türk-kürt-ermeni-arap-islam-yahudi-hristiyan-ateistin birbirine kırdırılması, büyük güçlerin ülkemiz üzerindeki oyunları paranoyası... ülke gündemimizdeki başlıca muhalefet başlıklarıdır.

    sakın "başımızdakiler" 'le başlayan bir cümle kurmayın! onları oraya seçen de, seçtiren de, yapılan hiç birşeyden memnun olmayan da, olsa da içinden geleni söylemeyen de, söylese de söylediğinin arkasında durmayan da sensin! benim! biziz!

    "kızdım oyumu boş attım", "ben oy bile vermedim", "seçimde rüşvet verdim/aldım"... ha sizler de iyi bok yediniz. sonra da çıkar "n'olacak bu memleketin hali" diye önce siz ağlarsınız.

    dünya barışı için sokaklara dökülüp, denizlere açılan ama daha kendi içimizde barışamayan; futbol maçların da bile kaybedince tribünleri ateşeveren bir millete sahibiz... seçimi kaybedince elinden gelse memleketi yakacak insanlar barındırıyoruz.

    aslında yazdıkça aklıma gelen ama cümlelere dökemedğim bir çok konu var.

    acaba milletçe herşeyi çok mu abartıyoruz?
  • bu topraklarda her zaman kabız haliyle yapılmıştır. yani kabız muhalefet var oldu hep bu ülkede.

    diyelim bugün a partisi iktidarda b partisi muhalefette. b partisi muhalefet olarak iktidarın yaptığı hiçbir şeyden hoşnut değildir. her şeyden şikayetçidir. muhalefet olarak iktidarın beğenmediği ve eleştirdiği uygulamaların alternatifi olabilecek hiçbir çözüm ortaya koyamamaktadır. muhalefet ne yapacağını söylemeyi de pek istememektedir. çünkü hiç kimsenin aklına gelemeyecek müthiş projeleri vardır. ama deklare ederse iktidarın bunu çalacağından çok korkmaktadır. muhalefetin tek söyleyebildiği ''bizi iktidar yapın, ne olacağını görün'' den ibarettir. halbuki bilmiyorki iktidarda olsa aynı uygulamaları kendisi de yapacaktır.

    eğer iktidar o gün için doğru olan bir şeyi yaptıysa bunu belirtmek istemez. çünkü bunu belirterek tabanına zayıf görünmekten korkar. ama doğruya doğru, yanlışa yanlış demek bence hem zor değil hem de gerekli bir şey. muhalefet, iktidarın kendisine göre yanlış bir şey yaptığını görürse hemen uyarmalı ve gerçekten kabul edilebilir alternatifler sunmalı. böyle yaptıkça toplumdan da iyi notlar alacağını bilmeli. ama bunu bu ülkede yapmak gerçekten çok zor.

    şimdi a ve b partilerinin yerlerini değiştirelim. bu sefer b partisi iktidarda a partisi muhalefette. a partisi iktidardayken yaptığı icraatlar sebebiyle b partisi tarafından kendisine yöneltilen eleştirilerin aynısını b partisine yöneltecektir. hiç şaşmaz. b partisi de muhalefet pozisyonundayken a partisine yönelttiği eleştirileri iktidar olduktan 1 saniye sonra unutacak ve zamanında a partisinin yaptığı icraatları aynen devam ettirecektir. bu da hiç şaşmaz. işte türkiyenin içinden bir türlü çıkamadığı lanet kısır döngü budur.

    tüm bu yukarıda belirtilenlerin haricinde liberal demokrat parti eski başkanı besim tibuk kabız muhalefetten sıyrılabilen ender bir örnektir. kendisi her zaman doğruya doğru yanlışa yanlış demiş bir isimdir. bazılarına uçuk gelse de pek çok konuda alternatif üretebilmiştir.

    imkansız olsa bile türkiye'de kabız muhalefetin yok olması dileğimle bitiriyorum.
  • muhalefet için şerif mardin ; bir tutum ve davranışa karşı olma, uymama, başka türlü olma, karşıtlık gibi kavramlar ile açıklanabileceği gibi, mutlak gücü sınırlama ve alternatifler önerme işlevlerine sahip bir mekanizma olarak da tanımlanabileceğini ifade etmektedir.

    46 öncesi tek partili sistemde ,tek parti ,yani chp ülkeyi parti mantığından uzak ve daha çok devlet mantığıyla ,kamu gücünü sınırlarında kullanarak yönetmiş ve daha sonra 46-50 yılları arasında muhalefet olarak kaldığı dönemde türkiye'de muhalefetin ikinci adımları-ilk adımlar tek parti döneminde siyasi parti halinde olmayan muhafazaa-i mukaddesat cemiyeti tarafından başlatılmıştır,yönetimin komünizme yaklaştığı ve buna dur denmesi gerekliliği onları muhalefete yönlendirmiştir- atılmıştır.1946 yılında başarılı bir şekilde ilk kez çift partili döneme geçildiğinden ve muhalefet partilerinin oluştuğu dönemden beri muhalefetin amacı her zaman iktidara ulaşabilmek olmuştur,yan görev olarak görülse de, olması gereken gibi iktidara yardımcı olmak değil.çünkü iktidar ve muhalefet partileri türkiye gibi karma kültürlü bir toplum yapısının tam bir yansıması olarak birbirinin yüz seksen derece zıttı partilerden oluşmuştur.

    iktidar yolunda çarpışan iç ve dış destekli partilerden oluşan siyasetimizde muhalefet partilerinin, dünya muhalefetlerinde olduğu gibi , iktidarı eleştirirken projelerine katkıda da bulunması ve hatta proje önermesi gerekliliği, ülkemiz insanının bu konuda bile %100 muhafazakar oluşundan ve muhalefet partilerinin de projeyi önerenin değil , projeyi gerçekleştirenin halkın oyunu ve güvenini kazandığını bildiğinden, tam demokrasi oluşana kadar ve halk bilinçlenene kadar türkiye için gerçekleşmesi ise zor gözükmektedir.
  • yoktur, olma ihtimali olanlar içinde gerekli tedbirler alınır (bkz: silivri toplama kampı)
  • çocuklardan öğrenilmeli;

    http://www.youtube.com/watch?v=ysmp1lgvbmo
  • tanımlanamadı
  • (bkz: #35450467)
  • zerreden bütüne yalanlar ve sahtekarlıklar üzerine kurulu bir muhalefettir. türkiye'de muhalif olduğunu söyliyenler:

    1.amerikanisttir.(söz gelince amerika defol diye bağırır çişli kadıköy-istiklal sokaklarında)

    2. dünün kemalisti(şapka takmayanları asan, ne mutlu türküm diyene'yi mecbur kılan), bugünün ''solcu''sudur.

    3. aydın doğan'ın gazetelerini okuyarak muhalefette kalabilmektedir.(radikal solcusu)

    4. muhalefet kültünü kutsallaştırıp ne'ye ve ne için muhalif olduğunun zerre kadar üzerinde durmaz. duranı da kendinden başka mazlum olduğuna inandıramazsın.

    5. 28 şubatçıdır.

    6. darbeye destek verir.

    7. ertuğrul özkök'ten farkı yoktur.

    8. illâ ki sekülaristtir.

    9. din u diyanet ile alakası yoktur. dine nefreti gereklilik bilir.

    10. koç'a, tüsiad'a gönülden bağlıdır. gezi olaylarında ali koç'a, cem boyner'e övgüler düzen muhalefet)
  • türkiye'de muhalefet sadece "muhalefete muhalefetten" ibarettir.
  • diktatoryal bir hukumetce, sesi kisilan bir medyada sesini duyuramayan muhalefettir.
    dili kesilmis, elleri baglanmis insandan farksizdir

    allah'tan sosyal medya diye bir sey var da,haberleri sadece yandas veya baskilanmis kanallardan almiyoruz.

    hatirlayin reyhanli' yi. kafasini kuma gomenleri hatirlayin. boyle sagliksiz bir demokrasi ortaminda en krak muhalefeti yapsan ne olur. bilboardlara varincaya kadar propaganda araclarini kendisine tahsis etmis fasist ve diktatoryal bir hukumet tarafindan yonetildigimiz surece nafile.
hesabın var mı? giriş yap