239 entry daha
  • görüyorum ve arttırıyorum. bir çok sebebi var bunun. yazılanları biraz okudum. çok doğru tespitler var. aynı şeyleri tekrar etmek istemiyorum. ama söyleyeceğim bir iki şey var benim de.

    bir mimar olarak bu çirkinliğin başlıca sebebinin aç gözlü müteahhitler olduğunu düşünüyorum. şimdiye kadar tanıştığım bütün müteahhitler az para harcayıp çok daire kazanmaktan başka bir şey düşünmeyen insanlardı. adam haklı para kazanmak ister tabii demeyin, kalbinizi kırarım. adamın tek derdi daha fazla daire edinmek olduğu için başka bir şeyle ilgilenmiyor, elindeki arsayı azami boyutlarda kullanmanın derdinde. yeşil alan, doğru giriş-çıkış, ergonomi vb şeyler umrunda değil adamın. zaten bunların ne demek olduğunu bile bilmiyor bir çoğu. öyle bir cehalet var.bir yerlerden bir şey duyuyor. çok popülermiş. yani çok tercih edilmek anlamına geliyor bu. gelip onu istiyor. oraya olur mu olmaz mı umrunda değil. mesela fransız balkon. adana'da yeni yapılan apartmanların hemen hemen hepsinde bu zımbırtıdan var. ulan sen adana'dasın. yılın 8-9 ayı güneş görüyorsun. geniş balkonlu mis gibi daireler yapabilecekken, mal gibi gidip küçücük fransız balkon istiyorsun. neden? çünkü cahil bir özentisin. bunun dışında alan faktörü var tabii. büyük balkon yapsa alandan kaybedecek. bu hiç işine gelmez. m2 demek para demek. bu noktada kullanıcı da hatalı tabii. arz-talep meselesi çünkü bi yerde. böyle yapılara talep olmazsa azalarak biterler belki. bu müteahhitler için daha söyleyecek çok sözüm var da daha uzatmak istemiyorum. bu sadece küçük bir örnekti.

    ikinci olarak da belediyeler var tabii. bunlara ne desek az. ruhsatı verilen projenin, uygulama sırasında asla projedeki gibi kalmayacağını bildiği halde herhangi bir yaptırım uygulamıyor. neden? acaba neden, çok zor bir soru değil. aslında herkes farkında durumun. mezun olduktan sonra yaklaşık bir yıl, konut projeleri yapan bir ofiste çalıştım. meslegimden nefret ettim. olmaz olsun böyle mimarlık, böyle yönetmelik, böyle düzen. bunları düşündükçe avazım çıktığı kadar bağırmak istiyorum. ama kar etmiyor işte.

    halbuki, yapılacak şey çok basit. konut yaparken, özellikle apartman tipi konut yapılıyorsa plan düzleminde çok fazla alternatif yoktur. kültürümüzün ve kullanım ölçütlerinin ışığında en rahat, en kullanışlı haliyle çizilir planlar. sonra biraz cepheyle ilgilenirsin, sokaktaki durumuyla ilgilenirsin, doğaya bir katkı sağlarsın, yeşil alan düzenlersin, bulunulan bölgenin iklimine göre balkon ya da teras tasarlarsın, çevredeki binalarla uyumunu sorgularsın, hmax'ı zorlamak yerine kentin silüeti için kaygılanıp ona göre bir tasarım yaparsın. bu kadar ya. yapılacak şeyler bu kadar.

    tabii buna izin veren müteahhit ve belediye nerede? herkes rant peşinde. sonra işte böyle karaktersiz, ucube apartmanlar, dolayısıyla karaktersiz kentler çıkıyor ortaya. sinirlerim tepeme çıktı yine.

    çok zor değil ya açgözlü müteahhitleri ve rüşvetçi belediyeleri katlederek işe başlayabiliriz bence.
31 entry daha
hesabın var mı? giriş yap